mhamdiguner@hotmail.com
İBADETLERİ KOLAYLAŞTIRABİLİR MİYİZ? (3 )
08 Mart 2018 11:00:18
Günerle Cuma Sohbetleri
Namazı Daha Kolay Kılabilir miyiz? (1 )
( İbadetlerin Kolaylıkları 3)
Kur'an-ı Kerim'in Bekara suresinin son (286). Ayetinde Canab-u Hak: g"Allah hiçbir kimseye gücünün yetmediğini teklif etmez"; aynı surenin 185. ayetinde ise: "Allah size kolaylık ister; zorluk istemez" müjdeleri verilmiş iken ibadetlerde zorluk olması düşünülemez. Yine Bekara suresinin 45. ayetinde Yüce Mevla: "Namaz kılarak ve sabra yapışarak (benden) yardım isteyiniz. Namaz elbette büyüktür (ağır bir ibadettir); ancak içten gelerek Allah'a boyun bükenlere değil (onlara ağır ve zor gelmez)" buyurmaktadır. Şu halde "Allah'ın emridir" düşüncesiyle içten gelerek yaptığımız takdirde hiçbir ibadet zor olmayacağı gibi daha kolay yapılmaları da mümkündür. Ama konuyla ilgili bilgilerimizi artırmamız gerekecektir.
1-Bir ibadette yapılan her hareket veya okuyuşun farz, vacip olmayıp birçoğunun sünnet yani üçüncü dereceden, birçoğunun da müstehap veya mendup yani dört veya beşinci dereceden birer ibadet olduklarını bilmek işimizi kolaylaştırır.
2- İcrasının zorunlu veya arzuya bağlı olduğunu bilmek de ibadeti kolaylaştırır:
Yapağımız ibadetin sünnet olduğunu bilince onun zamanla ve şartlar gereğince terk edilebileceğini de bilir, kendimizi sıkıştırmayız. Müstehap veya mendup olduğunu bilince de istersek yapar istersek yapmayız. Çünkü bunların yapılmasında sevap var, terk edilmesinde hiçbir sorumluluk yoktur. "Niyet " in yapılma şeklini bilmek ise ibadetin kolaylığı bakımından çok daha önemlidir. İbadetlerin niyetleri tamamen kalpten geçirmekten ibarettir. Hatta namaza başlarken yapılan niyetin bidat olduğu fıkıhçıların çoğu tarafından ifade edilmiştir. İşte bu niyeti kalpten yaparak namaza hemen başlamak mümkün iken onu dil ile yapmaya kalkışırsanız hem zaman alır ve hem de bazı fırsatları kaçırmanıza sebep olabilir.
Mesela: Namaza başlarken "niyet ettim Allah rızası için ....... Namazının farzını kılmaya" gibi mefhümları (manaları) dil ile söylemek niyetin sadece bir açıklaması olduğu halde bu açık ifadeyi sünnet sanarak söylemek saniyelerce zamanımızı alacağı gibi camide rukua eğilmiş imama uymak durumunda isek onu orada yetişemeyip birinci rekatı cemaatle kılamamış oluruz. Yani imam selam verdikten sonra selam vermeden kalkarak bir rekat daha kılmak zorunda kalırız. Öyleyse dil ile niyeti tekrar etmeden kalbimizden geçirmek suretiyle saniye bile geçirmeden tekbir almalıyız.
Reddülmuhtar'ın "Niyet Bahsinde" ifade ettiğine göre dil ile niyet etmeye alışmış bir insan bu ifadeleri kullanmadan mutmain olmuyor (içi rahat etmiyor) ise kullanabilir. Ancak imama yetişmek isteyen kişi anılan cümleyi söylemeden hemen tekbir almalıdır. Ayrıca ruku'da olan imama oradan kalkmadan uymak isteyen kişi tekbir alırken elleri kaldırma sünnetini de terk edebilir. Çünkü elleri normal olarak kaldırma da imama orada yetişmesine mani olabilir. Çok hızlı bir şekilde elleri kaldırıp indirmek ise namazın vakarına yakışmaz. Böylece hem namaza kısadan kolayca başlamış ve hem de o rekatı cemaatle kılmış olur.
Camiye giden bir kimse cemaati kaçırmış ise farzı kılacağı zaman ayrıca kamet getirmesine gerek yoktur; çünkü cemaatle namaz kılınırken getirilmiş kamet ondan sonra orada ister tek başına ister ikinci...cemaat olarak namaz kılanlar için de geçerlidir. Evinde tek başına kılan bir kimse kameti yaparken aynı zamanda kılacağı namaza niyet etmekte yani onu yapmaya içinden karar vermiş bulunmaktadır; dolayısıyla ayrıca niyetini diliyle söylemez.
Namazın sonunda Salli-Barik dualarını okumak sünnettir. Fakat acil bir işi olan sadece "Ellahümme salli alamuhammedin ve ala ali Muhammed" demesi yeterlidir. Çünkü orada sünnet olan salevat okumaktır; yoksa Ellahümme Barik'i hatta Ellahümme salli'nin son kısmını okumak sünnet için şart değildir.(Reddülmuhtar/Namazın Sünnetleri).
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com