Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
15 Aralık 2025 Pazartesi
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
"KUSURA BAKMAYIN, SADECE BİR FİKİRDİ"

"KUSURA BAKMAYIN, SADECE BİR FİKİRDİ"
20 Eylül 2017 08:35:01

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Eskiden devlet parasız yatılı sınavları vardı, özel okul sınavları, Anadolu liseleri ve fen liseleri sınavları vardı. Parasız yatılı sınavı burslulukla, özel okul sınavı Anadolu Liseleriyle, Fen Lisesi sınavları ayrı olarak yapılıyordu.

Meslek lisesi de sınavla alıyordu ama zaten kontenjana göre neredeyse giren öğrencilerin büyük bölümü bu sınavları kazandığından onu bu zorlu sınavlar arasına katmaya gerek yok. Topu topu üç ortaöğretim giriş sınavı. Zaten öğrencilerin külliyatlı kısmı ya düz liselere, ya da meslek liselerine kayıt yaptırıyordu.

Bu sınavlardan parasız yatılı sınavına, bulunduğu bölgede ortaöğretim kurumu olmayan öğrenciler giriyordu. Bu öğrencilerin ilaveten diğer iki sınava girme ihtimali yoktu. Özel okula gitmek için sınava girenler hallice ailelerin çocuklarıydı ki bu sınavın yüzüne ortadirek ve aşağısının bakmadığı kolayca tahmin edilebilir. Anadolu Lisesi yıldız öğrencilerin okuluydu. Orta sınıf ailelerin başarılı çocuklarının girmek için çırpındığı bir okuldu. Fen Lisesi ise başarının zirvesinde olan çok özel öğrencilerin girdiği bir sınavdı. Çoğu durumda iki sınava giren öğrenci yok denecek kadar azdı.

***

Sonrası biraz karışık, OGS mi önce çıktı, SBS mi, aralarında ne fark vardı hatırlamak mümkün değil. Sonra TEOG'a geçince hatlar daha da karıştı. Bir ara dershanelerin kaldırılacağı söylendi. Getirilen sistemde sınav sayısının daha fazla olduğu anlaşıldı filan.

Aynı hükümetin on beş yıllık iktidarı döneminde eğitim sistemi üzerinde binbir türlü değişiklik yapıldı. Zorunlu sekiz yıllık eğitimden 12 yıllık zorunlu eğitime geçildi. Eskiden 5-3-3 olan eğitim kademeleri, 4+4+4 şeklinde yeniden düzenlendi. İkinci 4 biterken bir sınav, üçüncü 4 biterken ayrı bir sınav getirildi. Gerçekten devlet, hükümet veya iktidar partisi, adına ne derseniz deyin eğitimle her şeyle ilgilendiğinden fazla ilgilendi. Neticede ele geçen eğitim seviyesinin bir arpa boyu yol gitmek şöyle dursun, gerisingeri gittiğini görmek oldu.

Bir gün Cumhurbaşkanı TEOG'a karşıyım dedi. Ertesi gün TEOG sınavları kalktı. Şimdi ilk paragraflarda anlatılan eski sisteme benzer bir eğitim sistemi üzerinde duruluyor.

Hiç unutmam, 1980'lerin sonunda Sovyet bloğu çökerken, ulusal bir gazetede bir karikatür vardı. Sosyalizmin babası Marks, ellerini iki yana açmış, "Kusura bakmayın, benimkisi sadece bir fikirdi" diyordu karikatürde. Tüm o devlet denemelerinin, totaliter toplumların kökündeki fikir açısından ilginç bir eleştiriydi bu.

Şimdi bakıyorum da, bizim bu eğitim sistemi değişiklikleri için de benzeri bir eleştiri getirilebilir. En başa dönülürse, aradaki alfabe harflerini majiskül olarak kullanan o sınavlar için iktidar partisinin bir yetkilisi ellerini açarak aynı cümleyi kullanabilir:

"Kusura bakmayın, bizimkisi sadece bir fikirdi"

***

Bu satırların yazarı, sosyal, etnik, ekonomik anlamda çok farklı gruplardan gelen çocukların tek bir potada kavrulması dışında bir işe yaramayan merkezi sistem sınavlarına hep karşı olmuştur. Hiçbir açıdan fırsat eşitliği sağlanmadan yapılan bu sınavlara giren öğrenciler, sadece test çözmekle sınırlı bir dağarcık ediniyor. Bilginin kullanımı ve geliştirilmesi söz konusu olduğunda Pisa verilerinin gösterdiği gibi toptan çuvallıyorlar.

Sonra memlekette öyle bir ayrıştırıcı atmosfer var ki, başka şeylerin yanı sıra çocukların aynı sırada oturduğu can arkadaşlarını rakip olarak görmesine yol açan bu sınav sistemi durdukça, birlik, beraberlik gibi kavramların gönülde bıraktığı izi tanıması mümkün gözükmüyor. Bu kadar da değil, insanları birbiri karşısında eşit kılan Yurttaş, vatandaş kavramlarını da hakkıyla öğretmek mümkün değil bu şekilde...

Okullar da tüm sınavlarını test halinde yapmaya başladı. Oysa klasik sınavlar, yorumlama yeteneğini geliştiriyor, analiz, sentez gibi bilimsel düşüncenin olmazsa olmaz yapı taşlarını yerine oturtuyordu. Cümle kurarak bir olguyu anlatmak—bunu kendinizde de gözlemleyebilirsiniz—o meseleyi doğru anlamanın anahtarlarından biridir. Çocuklarımız yüz soruluk bir sınavda tüm soruları hatasız yapabiliyor ama bahar aylarında bir papatyanın açışını, taçyapraklarının gülümseyişini, rüzgarın serin nefesini hissedemiyor. Kavramsal yapıtaşlarını nasıl kullanacaklarını bilemediklerinden ifade edemiyor. Çocuklarımızın zihnini sakatlamak için devletin eğitime külliyatlı bir yatırım yaptığını söylemek belki abartı sayılır ama tümüyle de haksız bir yorum kabul edilemez bu.

Neyse öyle oldu, böyle oldu TEOG sınavları kalktı. İnşallah yerine arada geçen OGS SBS gibi bir şey yerine daha rasyonel bir model gelir.

Darısı üniversite sınavı denilen, öğrencileri en istediği bölüme gitmek yerine, puanının yettiği en yüksek bölüme gitmeye şartlandıran ucubenin başına...

Bu Yazı Toplam 1077 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com