mhamdiguner@hotmail.com
HACILARIMIZIN HACDAN GETİRDİKLERİ MESAJLAR (1)
16 Eylül 2017 09:54:51
Günerle Cuma Sohbetleri
Her yıl olduğu gibi bu yıl da on binlerce vatandaşımız hac yaparak Adem (as) ın sulbinde iken Allah'a verdikleri sözü yenilediler. Çünkü temsili olarak O'nun eli kabul edilen Hacer-i-esved'e el sürdü veya uzaktan selamladılar (istilam ettiler). Hacılarımız bu taahhütleri ile birlikte daha birçok hususta Allah'a söz verdiler, hatta bu taahhütleri arasında nice mesajlar getirdiler. İşte bu yazımızda hacılarımızın yaptıkları o taahhütleri ve getirdikleri mesajları belirteceğiz.
Doğrudan Cidde ve Mekke'ye gidenler daha uçağa binmeden, önce Medine'ye gidenler oradan Mekke'ye giderken Zü-l-huleyfe denilen yerde sıkı bir disiplin denilebilecek "İhram'a" girdiler. İhrama girerken 'Telbiye' getirmek şarttır. Kafile başkanları veya Din görevlileri telbiye getirirken erkeklerin seslerini yükseltmelerini kadınların ise kendi duyacakları kadar bir sesle telbiye etmelerini tenbih ederler. LEBBEYK diye başlayan telbiyenin manası "Allahım! Seni takdis ederim; senin emrine amade (hazırlanmış) olarak geldim Allahım!; ne demişsen yapacağım; neleri yasak etmişsen onlardan kaçacağım. Senin ortağın yoktur. Övgüler ve nimetler ve mülk sana mahsustur; övgüler senin için yapılacak; senin ortağın yoktur" şeklindedir. Öyleyse bu sözleri terennüm eden her Müslüman Allah'ın emrine amade olduğunu, her ne emretmişse yapacağını ve neleri yasak etmişse onlardan sakınacağını, sadece Allah'ı öveceğini veya öveceği kişileri Allah için öveceğini ve Allah'ın dinine kimseyi ortak etmeyeceğini, müdahale ettirmeyeceğini teahhüt etmiş oluyor. Peygamberimizin emir ve uygulamaları gereğince de kadınların telbiye ve tekbirde seslerini yükseltmemeleri kuralından da önemli bir mesaj almış ve bize getirmişlerdir. O mesaj kadınların yabancı (akraba olmayan) erkeklere zaruret olmadıkça seslerini duyurmamaları gerektiği hususudur. İbadet halindeki erkeklere ezgisiz seslerini bile duyurmamaları istenen kadınların sahneye veya ekrana çıkıp erkeklere şarkı ve türkü söylemelerinin asla uygun olmadığı mesajı da var burada.
Ayrıca: Hacılarımız ihrama giren erkeklerin başlarını örtmeleri yasaklanırken "kadınların başörtülerine asla müdahale edilmemesi onların başlarını örtmelerinin farz olması nedeniyledir" mesajını da almış ve bizlere kadar getirmişlerdir.
İhramlı olarak yapılan ilk tavafta Alem-i ervah'ta verilen "Rabbimiz sensin" sözünü tekrar Allah'a arz eden hacılarımız Kab'be'yi sol taraflarına alarak göğüslerinin sol taraflarında olan kalplerini onun evine (Kabe'ye) bağlamış olduklarını ilan etmiş oldular. En az 21 defa nafile tavaflarla birlikte belki de yüzlerce kez Kabe'nin etrafında dönerek artık bir daha kopmayacak şekilde kalplerini Allah'ın evine bağlayan hacılarımız Allah'ın evine, Kur'an-ı kerime bağlı kalacaklarına ve bu niyetlere göre düşüneceklerine söz vermiş oldular.
İhramlı olarak yapılan ve arkasından sa'y edilmesi gereken tavafların ilk üç şavtında erkeklerin ıztıba yapmaları yani sağ kol ve omuzlarını açıkta tutmaları ve remel yapmaları, yani çalımlı yürümeleri sünnettir. Kadınlar ise ıztıba ve remel yapmazlar; çünkü kadınların yüz ve elleri hariç her taraflarını örtmeleri farz olduğu gibi akraba mahrem olmayan erkeklerin yanında dans yapmaları da haramdır. İşte hacılarımız ihramlı tavaflarda bu mesajı aldıkları gibi bize de getirmiş sayılırlar. Hal böyle iken bazı gelinlerin her iki taraftan omuz küreklerini bile açıkta bırakan kıyafetlerle düğün salonuna çıkmaları ne kadar gariptir; değil mi?
Hacılar tavaftan sonra Safa ile Merve tepeleri arasında yedi yürüyüş yaptılar. Bununla Hacer validemizin oğlu İsmail'e su ve yiyecek bulmak için çevreyi araştırmasını taklid ederek kendi çocuklarına iş ve aş bulmak, meslek sağlamak için bir kapıya en az üç-dört defa gideceklerini teahhüt etmiş oldular. Eğer Müslümanlar buradan almış oldukları şuuru yaşatırlarsa rüşvet vermeden çocuklarına iş bulabilirler. Çünkü bir kapıya üç-dört defa gidildiğinde rüşvet alma eğiliminde olanlar bile insafa gelir, rüşvet isteme vicdansızlığında bulunamazlar. Hele de halkın bir kapıya üç-dört defa gitmekten yerinmediğini bilenler rüşvetten ümitlerini de keserler. Böylece rüşvetin önlenmesinde önemli bir adım atılmış olur.
Safa ile Merve arasında yürüyüşün iki yeşil direk arasında koşuya çevrilmesi de Hacer validemizin yürüyüşü zamanında oranın alçak olması nedeniyle Kabe'nin temeli yanında bıraktığı oğlu İsmail'i göremediğinden onu görecek bir yüksekliğe çıkıncaya kadar koşması ve çevreden vahşi hayvanların gelip oğluna zarar vermesine karşı tedbir almasını taklid etmektir. Böylece tüm hacılarımız büyük de olsa çocuklarını daima gözleri önünde tutacaklarını ve bir manada kontrol altına alacaklarını taahhüt etmiş oluyorlar. Kilömetrelerce uzak bir şehirde tahsile gönderseler bile sıkça giderek veya orada bulacakları bir Müslüman aracılığıyla çocuklarını şehir eşkıyalarına karşı kontrol altında bulundurmayı da içiren büyük bir taahhatte bulunmuş oluyorlar.
Safa ile Merve arasında iki yeşil direk arasında koşma olayı Hacer validemizden kaldığı halde Peygamberimizin talimatıyla bu koşunun erkekler tarafından yapılması, kadınların ise koşmama kuralı getirilmiş ve Hz. Peygamber zamanından itibaren böyle yapılmaktadır. Çünkü Hacer Validemiz orada yalnız halde koşmuştu. Hac farz edilince kadınların erkekler arasında veya önlerinde koşması dikkat çekebilir, bazı duyguları tahrik edebilir. İşte bu nedenle sadece erkeklerin koşması emredilmiştir. Eğer erkeğin yanında eşi varsa erkek adımlarını kısa atıp koşar gibi yapacak eşini geride bırakmayacaktır.
Hacda tam örtülü kadınların erkeklerin yanında dikkat çekmemek için koşmamaları bir kural olarak ortaya çıktığına göre diğer yer ve zamanlarda kadınların erkelerin yanında, hatta karşısında oynamalarının dinimize ne kadar aykırı olduğu herkes tarafından itiraz edilemeyecek bir gerçek olarak ortaya çıkmaktadır. Hacılarımız dönüşlerinde bu mesajı da getirmiş oluyorlar. Onlara teşekkür ederiz; haclarının bereketinin devamını dileriz.
Bu Yazı Toplam 602 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com