Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, belediye meclisinin Eylül ayı birleşiminde "Kent içi ulaşım planı" konusunda aldıkları mesafe konusunda iyimser konuştu.

Doğrusu, iktidarda iken iyimser olmak kolay ama bir kentte sade bir vatandaş olarak yaşayıp da, her geçen gün bir problemin daha kötüye gittiğini gözlemleyen biri için aynı iyimserlikten pay almasını beklemek aynı derecede kolay değil.

Kent içi ulaşım planı diye kamuoyuna lanse edilen şey, belediye ve üniversite işbirliğiyle yapılan bir analizi ve muhtemelen çözüm önerilerini içerecek. Bunlardan birinin eksik olması, neticenin bir işe yaramaması gibi bir sonuca gideceğinden abes olurdu.

Fakat bir konunun analizini yapıp çözüm önerilerini ortaya koymak sorunu ne ölçüde çözer? Zira daha önce de kent içinde aksayan noktalar konusunda belli görüşler dile getirilmiş, ancak bir türlü yapılan çalışmalar, verilen emekle orantılı bir fayda sağlamamıştı. Dahası, Devrim Bulvarı ve İbrahim Efe Caddesi yollarının birbirine alternatif olarak tek yöne çevrilmesi örneğinde olduğu gibi, kamuoyundan—ki bu o bölgede faaliyet gösteren orta sınıf esnaf tabir edilen kişiler oluyor—destek değil, tepki görmüştü.

Yani diyeceğimiz o ki, böyle şeylerin icra edilmesi sırasında siyasi bir bedel ortaya çıkıyor ve planın bu bedeli minimize mi ettiği, yoksa önerilerin uygulanmasına sıra geldiğinde bu bedeli ödeyebilecek güçte bir siyasi duruş mu sergileneceği konusunun ne olacağını söylemek zor.

Ayrıca, özel noktalarda pahada ağır kamulaştırmalar gerekmeden bu işin çözümü ne ölçüde mümkündür? İnsan, planın ekonomik bedeli de minimize etmesini bekliyor. Ama böyle bir planın da kentin uzun vadeli ihtiyaçlarını karşılamaktan ziyade günü kurtarmaya yönelik olacağı geliyor insanın aklına.

Biraz zihin jimnastiği yapalım. Kepez Gülüç arasındaki yolda (bazı problemler hala devam ediyor olsa da) şehir içi trafik akışını sağlamakta bir yetersizlikten söz edemiyoruz. Ancak kentin eski yerleşimlerindeki ulaşım giderek zorlaşıyor. Eski altyapı üzerinde yapılacak iyileştirmeler de uzun vadede problemi çözmeyecek. Orası belli. Bugün kullanılan ana yollar yerine, bu yola bir noktadan bağlanabilecek geniş yollar inşa etmek mümkün müdür? Nereden?

Bağlık mahallesine ana ulaşımı Hacı Abdurrahman Sokak yerine Pazaryerinde kasapların—ki mülkiyeti belediyeye ait dükkanların yenilenmesi esnasında yol genişletilebilir— arkasındaki yolu daha da genişletmek suretiyle yapsak olur mu? Bu yolun başına ulaşmak için de Unpazarı yolu ile Pençes deresi üstündeki yolları tek yön olarak değerlendirsek, kent meydanı inşası sırasında bu yolların giriş çıkışları için kavşak düzenlemeleri yapsak?

Kirmanlı Mahallesine şehrin göbeğinden verilen ulaşımı daha geniş şekilde inşa edilecek şehir dışı yollardan vermek daha rasyonel olur mu? Potbaşı gibi dik yollarla ulaşılan yerlerde farklı güzergahlar aramak gerekir mi? Yoksa bu bölgelerde varlığını iyice hissettiren kentsel dönüşüm esnasında doğru dokunuşlarla mı bu bölgenin problemi çözülür?

Gerçekte, Ereğli gibi trafiği, otopark sorunları, ara yollar gibi problemlerle çarpılmış bir kentte trafik problemini kentsel dönüşüm çalışmalarından ayrı olarak çözmek iki üç, bilemedin beş ayda hazırlanan bir planla çözmek mümkün olmasa gerek. Öyle olsaydı bugüne kadar bu mesele sürüncemede kalmazdı.

Bir de bu iş yerel seçim yaklaşırken, millete umut vermekten başka bir maksadı olmayan politik bir manevra mıdır diye geliyor insanın aklına. O zaman yeni bir yapacağız-edeceğiz edebiyatına hazırlıklı olmakta yarar var. Bunları aylak bir köşe kadısının hezeyanları diyenler olabilir ama Ereğli'de yaşayanlar bugüne kadar bu çeşit oyalamaca taktiklerini sindiremeyeceği miktarda görmedi mi?

Yine de umutla bekliyoruz. Yıl boyunca hiç dersine çalışmamış, yazılıları toto oynayan bir öğrencinin karne günü mucize kabilinden karnenin takdirname eşliğinde gelmesini beklediği gibi mi bekliyoruz orası belli değil. Üstünde konuya bizim olduğumuzdan çok daha hakim uzmanlar çalıştı bu planın. Belki hiç akla gelmeyen kritik dokunuşlarla bir nebze olsun rahatlık sağlayacak düzenlemeler yapılabilir.

Karamsarlığın genel nedeni, bugüne kadar bu işin sabit bir ivmeyle negatif seyretmesinden...