Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
05 Aralık 2025 Cuma
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
TAKINTILI OLMA HÂLLERİ

TAKINTILI OLMA HÂLLERİ
04 Temmuz 2017 11:32:29

Yazar : Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE

  • Whatsapp ta Paylaş

Birçok duygu yaşanır ve birçok duygu insanları davranışlarda bulunmalarına yönlendirir. Bir duygu vardır ki insanın hayatını cehenneme dönüştürebilir. O duygunun adı "suçluluk" tur. Bu kadim duygu insanların hayatında ayağına dolaşabiliyor.

Ayşe 19 yaşında üniversite okuyan bir gençtir. Son birkaç aydır hayatı çekilmez hâldeyken danışma merkezine başvurdu. Çok huzursuz, kaygılı, sıkıntılı ve en önemlisi de "suçlu" hissediyordu. Sürekli zihnine gelen düşüncelerden çok bunaldığı için akademik başarısı da düşmüş ve artık okula dahi gitmek istemiyordu. Zihnine gelen çeşitli düşünceler vardı. "Kalemimi elledim ya hamile kalırsam. O kaleme sperm(meni) bulaşmışsa, kalemimi diğer kalemlerin yerine koydum diğer kalemlere de bulaşmışsa, yeni kalem almam gerekir artık o kalemlere dokunamam. Oturduğum sırada elimi değdiğim masada sperm(meni) bulaşırsa hamile kalırsam..." kaygılarıyla boğuşuyordu. Zihnindeki fikir uçuşmalarına anlam veremiyor ve onları durdurmaya çalıştıkça daha da bunalıyor, yeni düşünceler zihninde beliriyordu. Okuduğu kitaplarda, izlediği filmlerde kendisine yeni takıntılar buluyor "suçluluk" ve günahkârlık duygularıyla sürekli boğuşuyordu. Bu düşüncelere baş etmek için yeminler ve dualar okuyor, ellerine defalarca yıkıyor, saatlerce gusül abdesti alıyor ve saatlerce namaz kılıyor. Fakat bu davranışları yaparken kısa süreli anlık bir rahatlama tam hissedecekken yeni bir takıntı ortaya çıkıyordu. Deyim yerindeyse zihnine gelen düşünceler "SUÇLULUK" oluşturuyor ve suçluluğun ortadan kalması için "BEDEL ÖDEME" de dediğimiz kefaret ödeme arzusuyla saatlerce ellerini yıkama ve saatlerce gusül abdesti alma gibi törensel davranışlarına yöneliyordu.

OBSESYONLAR

Bireyin kontrolü dışında zihnine gelen, yoğun bulantı ve sıkıntı veren bilinçli bir çabayla kovulamayan düşünce, düşlem ve dürtülere obsesyon denir. Burada kişi düşüncelerin mantık dışı olduğunu bilir fakat o düşüncelerin zihnine gelmesine engel olamaz. Buradaki altı çizilmesi gereken "mantık dışı" ve "kontrol dışı" kelimeleridir. Bunu yaşayan birey bunun mantıksızlığını farkındadır fakat kendisini de bu düşüncelerden alıkoyamaz ve bunları durdurmak için birtakım davranışlara başvurur.

KOMPULSİYONLAR

Zihne gelen takıntılı düşüncelere eşlik eden ya da takıntılı düşüncelerin bunaltısından kurtulmak için yapılan eylemlere kompulsiyon denir. Bu davranışlar çoğu zaman yineleyicidir. Belirli bir ritüel şeklinde de olabilir. Ellerini yıkamak ancak belli bir sayı da olması gibidir. Tabiki herkeste bir parça olabilir. Fakat bu kişilerin en büyük sıkıntısı bu takıntılı davranışların hayatı çekilmez hâle getirmesi, saatlerce sürmesi, kişinin işlevselliğini bozulmasıdır. Yaptığı iş, okul gibi etkinliklerde belirgin olarak sıkıntının girdabındadır. Aile ya da yakın arkadaşlarının ise bu senin elinde neden davranışlarını durdurmuyorsun gibi eleştirilerde onların içe çekilmesine neden olmaktadır.

SIK GÖRÜLEN OBSESYONLAR VE KOMPUSİYONLAR

Sıklıkla obsesif kompulsif bozukluk bireyin değer sisteminin karşıtıdır. Örneğin, dindar birinin Allah'a küfür etme düşüncelerinin zihnine hücum etmesi. Bir başka örnek ise annenin çocuğunu emzirirken öldürme düşüncelerinin zihne gelmesidir. Ellediği eşyalardan pil, deterjan, pas kanser olma kaygısı, sevilen birini yaralama kaygısı, bir şeyleri yapmayı unutma kaygısı sık görülen obsesyonlardır. Ellerini defalarca yıkamak, kapıyı, ocağı, pencereyi, doğal gazı kapatıp kapatmadığını tekrar tekrar kontrol etmek, simetrik olmak; halının kenarlarına kıvrılmasına dayanamama, sehpa örtüsünün iki yandan da tam eşit mesafede olması, çalışma masasının aşırı düzenli olması (dokunulduğunda aşırı tepki verirler), duvardaki tablonun hafif sağa kayması, eski işe yaramaz nesne ve eşyaları saklamak sık görülen kompulsiyonlardır.

OBSESİF KOMPULSİF KİŞİLERİN DÜŞÜNCE SİSTEMATİĞİ

Kişinin zihne gelen düşünceleri kendi kontrolündendir. Eğer ki kötü bir şey düşünüyorsa yapmıştır. Düşünceler ile yapmak aynı şey olduğuna inanırlar. Düşünceleri kontrol edememenin sorumlusu da kendileridir ve dolayısıyla bu düşünce sistematiği onların "suçlu" hissetmelerindeki en önemli argümandır. Suçluluk hissi beraberinde cezalandırılmayı getirdiği içinde kompulsiyonlar aktifleştirmektedir. Kişi kendini takıntılı davranışlara kaptırmaktadır.

TEDAVİSİ

Psikoterapinin yanında ilaç tedavisi büyük önem taşımaktadır. Bu sebeple kişinin başarılı tedavi için psikiyatrik muayeneden geçmesi ilk şarttır. Bunun yanında gideceği deneyimli bir terapist gerisinin halledecektir. Öncelikli olarak psikoterapide gevşeme egzersizleri ile danışanın takıntılı davranış ve düşüncelerinin listesi çıkarılarak kaygı duyulan durumlarla yüzleşmesi sağlanır. Bu kısa süreç olmamasıyla beraber sabırla devam edilmesi önemlidir. Nasıl ki çimlerin çabuk uzaması için onları çekmek bir işe yaramazsa, "sabırlı" ve "düzenli" bir şekilde sulanıp, çim biçme makinasıyla biçmek, gelişimi destek olacaktır. Dolayısıyla tedavide "sabır" önemlidir.

PEMBE FİL

Gözlerinizi bir an için kapatın ve gözlerinizin önüne pembe fili getirmemeye özen gösterin. Ancak pembe filin gözlerinizin önüne "getirmemeniz" çok önemli zihninizin önüne pembe bir "gelmesin". Bu söylediğimi yaparsanız zihninize pembe fil olamamasına rağmen pembe filin geldiğini göreceksiniz. Sonuç olarak bir şeyi düşünmemeyi çalışmak onun zihne daha çok getirmektedir. Bunun gibi daha birçok bilişsel teknikler kullanılarak bireyin düşünce sistematiğinde yanlışlıklarla yüzleşmesi sağlanır.

Bu Yazı Toplam 6494 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • SEVGİ ASLA YETMEZ!
      24-01-2020 | 07 : 48 07
    • MUTLU EVLİLİK İÇİN 15 DAKİKA!!!
      19-10-2017 | 13 : 42 24
    • KADINLAR NE İSTER? KADINLARIN DÜNYASINI KEŞFETMEK İSTER MİSİNİZ?
      09-03-2018 | 13 : 37 01
    • Türk erkeklerinin %70&8217;i erken boşalıyor
      26-09-2011 | 10 : 28 05
    • MUTLU EVLİLİKLERİN PÜF NOKTALARI
      13-02-2013 | 12 : 38 46
    • KADINLARDA CİNSEL İSTEKSİZLİK
      15-01-2018 | 14 : 03 55
    • Evli Bakireler
      14-04-2011 | 09 : 47 00
    • PANİK ATAK- PANİK BOZUKLUK
      22-03-2012 | 13 : 03 02
    • SOSYAL FOBİ
      20-03-2015 | 14 : 50 53
    • İLİŞKİLERDE KADIN-ERKEK YAKINMALARI
      05-11-2015 | 10 : 12 58
    • BOŞANMANIN SİNYALLARİ
      10-10-2013 | 10 : 50 59
    • ERKEN BOŞALMA EVLİLİKLERİ KABUSA ÇEVİREBİLİYOR!!!
      28-11-2014 | 11 : 43 16
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor

    » Henüz BU HAFTA Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      SAĞLIKTA KALİTE Mİ, ULAŞILABİLİRLİK Mİ
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com