SİYASETÇİ KAPIYA DAYANINCA...
16 Mart 2017 08:52:55
Bizde normalde kendi ikbali için kendi arasında didişen siyasilerin, seçim veya bugünlerde olduğu gibi bir halkoylaması döneminde halkla buluşması evlere şenliktir.
Genelde böyle hallere hep siyasinin bulunduğu çerçeveden bakarız. Aslında arada bir kapısı hırslı bir siyasetçi tarafından çalınan vatandaşın durumu hakkında da empati geliştirmek gerek. Siz hiç düşündünüz mü siyasetçi seçim falan döneminde kapıya dayandığında bir köylü, bir esnaf, bir ev hanımı ne düşünür?
Valla, baştan söyleyeyim. Manzara iç açıcı değil. Halk arasında siyasetçiler hakkında anlatılanlardan belli... Bir örnek verelim isterseniz:
Milletvekillerinden biri, bir köy gezisi sırasında değirmen döndüren bir eşek görmüş. Değirmenciye sormuş:
"Bu eşeğin boynundaki zil ne işe yarıyor ?"
"O zil sustuğunda eşeğin durduğunu anlıyorum efendim. Hemen koşup dürtüyorum, yeniden harekete geçiyor."
"Peki eşek akıllıca davranıp olduğu yerde durur ve başını sağa sola sallarsa ?"
"O zaman durduğunu anlayamam efendim. Amma Allahtan bizim buralarda sizin kadar akıllı eşek yoktur efendim!"
***
Neyse, bir de işin empati tarafına bakalım.
İşyerinizde oturuyorsunuz. İşler kesattır. Yirmi yıldır yanınızda çalışan yardımcınızı kapının önüne koymak istiyorsunuz, diliniz söylemeye varmıyor. Geçen hafta sattığınız ve güzel kar ettiğiniz satışın müşterisi malı bozuk diye getirmiş, yenisini değil parasını istiyor. Tam da bugün SGK primlerinizin son günü. Para toplamaya çalışıyorsunuz derken kapıdan biri giriyor, gelişinden anlıyorsunuz siyasetçi olduğunu.
Selam veriyor, arkasından bir sürü kişi daha doluşuyor işyerine. Selamı alıyorsunuz, hepsinin elini sıkıyorsunuz, iş için ayırmanız gereken zamanda sizi meşgul eden bu şahıslara bir de çay ısmarlamanız gerekiyor. Biri lavaboyu soruyor. Öbürü dükkandaki mallarla ilgilenir gibi yapıyor, mecburen tezgahtarlar onlara bilgi veriyor.
Pek gündeminiz olmadığı halde birşeyler anlatıyorlar. Sadede gelin oy istiyorsunuz anladık diyemezsiniz. Mecburen dinleyeceksiniz. Neticede ilk söylenenlerden bir şey anlamasanız bile en sonunda sizin beklediğiniz yere geliyor konuşma, oy istiyorlar. Bir an önce bu gereksiz güruhu kapının önüne koymak için, "Ne demek," diyorsunuz, "ben zaten sizdenim, bunları anlatmanıza gerek yoktu. Yanınızdayım," diyorsunuz. Seviniyorlar, birileri elinize kartını tutuşturuyor, kapıya kadar uğurlayıp arkalarından bir Lahavle çekiyor, işinizin gücünüzün başına dönüyorsunuz. Böyle olur mu? Olur.
***
Komşunuzun karısı, oy verdiği partinin kadın kollarının akşam oturmasına geleceğini söylemek için Komşu hanımın kapısını çalıyor. Müsaitse, yaprak dolma ve üzümlü kurabiyeleri yaparken yardıma da ihtiyacı olduğunu ifade ediyor.
Bu komşu hanımın kocasının işleri kesattır, patronu işten birkaç kişiyi çıkaracağını söylemiştir, onun da çıkarılanlar arasında olacağından korkmaktadır. Çocuğun üniversite sınavı için gittiği kursu astığını öğrenmiştir. Köydeki eltisi, hasta olduğunu, yaşlı kayınvalidesine bakmak üzere köye gelip birkaç gün kalmasını istemektedir. Elektrik süpürgesi hava deliklerinden toz atmaya başlamıştır.
Kapıya dayanan veya karşı komşuya akşam vakti mahalle oturmasına gelen partili hanımlar bu hanımın halinden anlar mı, anlamaz mı? Bu hanım kendini o toplantıda eğreti hisseder mi, hissetmez mi siz karar verin.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com