Evli Bakireler
14 Nisan 2011 09:47:00
KADIN BEDENİNİN CİNSELLİĞİ REDDEDİŞİ: VAJİNİSMUS
Henüz ülkemizde fazlaca bilinmeyen ama sık görülen(CİNSEL SAĞLIK ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ Vajinismus Bilgi Anketi, Türkiye’de her 10 kadından birinin vajinismus sorunu yaşamakta olduğunu göstermiştir.) ve sayısı her geçen gün artan cinselliği kabusa çeviren, kadınların: “herkesin bu kadar kolay yaptığı bir şeyi ben neden yapamıyorum?” sorusunu kendilerine sıkça sordurduğu, çaresizlik, utanç, hayal kırıklığı yaratan sorundan yani vajinismus’tan bahsetmek istiyorum.
Kadında cinsel ilişkinin olduğu bölgeye “vajen” denir. Başta vajina etrafında olmak üzere tüm vücutta kasılma, endişe, korku ve panik hali olur. Kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol açan, istemsiz bir şekilde yani kadının kontrolü dışındaki bilinçdışı vajinal kasılmalara “vajinismus” denir. Halk arasında “kadınlarda cinsel ilişkiye girememe” , “tamamlanmamış evlilik” ve “evli bakireler” de denir. Kızlık zarının çok kalın ya da vajinalarının çok dar olduğunu düşünebilen bu kadınlar oluşan acı beklentisi sonucunda kendilerini savunma ve koruma çabaları içine girerler.
2 cm’lik düz kaslardan oluşan vajina girişi, kadınların yanlış algısına göre; kasılmalar nedeniyle daralmakta, sertleşmekte ve birleşmeyi hemen hemen imkansız hale getirmektedir. Gerçekte, cinsel ilişki sırasında vajinanın esnemesi ve genişlemesi büyük öneme sahiptir. Kadın cinsel organı, ilişki sırasında erkeğin penis büyüklüğüne göre kendini hazırlar. Bu sağlıklı ve normal bir durumdur. Vajina esneyebilen, genişleyebilen ve uzayabilen bir organdır yani vajinismus, genital organların anormalliğinden dolayı değildir. Bu sorunu yaşayan kadınlar vajinalarına penisin girmeyecek kadar dar olduğunu düşünürler. Genital bölge tamamen normalken bu endişeler tamamen yanlıştır. Çünkü kızlık zarı kanamaz, delinmez ,yırtılmaz, patlamaz. Normal şartlar altında cinsel ilişki ağrı ve acı yapmaz. Ağzımızın içindeki epitel doku vajinanın içiyle aynıdır. Nasıl ki kuru bir ekmeği çiğnemeden, tükürüğümüzle ıslatmadan yutmaya çalıştığımızda boğazımız acırsa, tahriş olursa, vajinanın için de kuru kuruya penis sokulmaya çalışılırsa, ağrı,acı ve kanama olur. Yani kadın rahatsa, kendini kasmaz ise, sulanması tam olmuş ise ilk gecede yüzüncü gecede ağrı, acı ve kanama olmaz. Çünkü penisin görevi penisi içine almak ve neslin devamını sağlamaktır. Vajina bu görevi yaparken neden sorun yaşasın?
İstatistik olarak kadınları %57 si ilk ilişkilerinde kanama bildirmemiştir. Yani sanılanın aksine kızlık zarının kanamaması daha normaldir. Peki, kanamayı bizim toplumumuzda bu kadar yaygın ve önemli yapan nedir? Tabiî ki korku. Kızlık zarının ilk ilişkide açılırken acıyacağı korkusu çok yaygındır. Korku gerginlik yaratır. Kasılan kadının vajeni de kasılır. İlişki zorlaşır. Erkek ilişkiyi sağlamak için daha sert ve güçlü davranır. Bu durumda hızla içeri giren sert penis kızlık zarında açılma yaparken vajeni zedeler. İşte esas kanamayı yapan budur. Yoksa sadece kızlık zarının açılması kanama yapmaz. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları bu durumu bir çok defa gözlemlemişlerdir. Korku ve gerginlikle yaşanan ilk ilişkilerde sadece kızlık zarının açılması fark edilmeyecek kadar az kanamanın olmasına sebep olur. Ama vajen yırtılırsa kanama gözle görülebilir bir şekilde olabilir ve durmuş olan kan bir sonraki ilişkide de tekrarlayabilir. Toplum biraz da bilinçli olarak bu korkuyu besler. Böylece genç kızları cinsel ilişkiden uzaklaştırmaya çalışır. Yani kızlık zarının mutlaka kanaması gerektiği yanlış bir inançtır.
Kızlık zarı doğuştan deliktir. Delik olan bir şeyin tekrar delinme şansı yoktur. Zarla ilgili efsaneler üretilir. Ama dünya da zar atlarda ve kadınlarda vardır. Ancak vajinismus olan hiç at yoktur. Kadınlar niye olur? Çünkü yapıyı farklı algıladıkları için “Peki kızlık zarının doğuştan delik oluşunun bir kanıtı var mı?” Tabiî ki var! Kadınlar adet gördüklerinde kan pıhtı pıhtı parçalar halinde düşer. Yani doğuştan delik bir yapıdan adet kanının çıkması, kızlık zarının doğuştan delik olduğunun kanıtıdır. Yeniden delinmesi mümkün değildir. Çünkü delinme eylemi gerçekte olmaz. Biz bu deliğin ağzını komple kapatırsak, o zaman içerdeki kan dışarı çıkmaz. Bu tür kızlar vardır.Yani zarda delik olmaz buna imperfore himen denir. Bu durumda adet kanaması genç kızlıkta görülen ilk kanamadan itibaren sürekli genital kanal içinde birikir ve her adet döneminde kız adet olamamaktan, ancak aşırı ağrı duymaktan yakınır. Kanama öyle ileri boyutta birikebilir ki, tüm rahim ve vajina kanla dolar ve genç kızda halen adet kanaması gerçekleşmemiş olur. Bu ciddi bir durumdur ve kadının genital sisteminin zarar görmemesi için ameliyatla kızlık zarına delik açılarak içerideki kanın boşaltılması gerekir. Milyonda bir görülen bir durumdur. Ama normal adet gören kadında bu yoktur. Kızlık zarı delik etrafında incecik bir tabakadır. İçeriden bir şey çıkmasına, içeriye bir şey girmesine engel bir yapı değildir.
Sonuç olarak evlenmeden önce : “ilişkiye girince bir hafta oturamadım”, “Penis içimden çıkmaz birleşik halde kalırız”, “O kadar çok kan geldi ki tavana sıçradı”, “ ilişkiye girince kızlık zarı delinecek, patlayacak, yırtılacak, ağrı, acı yapacak” gibi anlatılan cinsel mitler( hurafeler, abartılı hikayeler), kapıda bekleyen kanlı çarşaf gelenekleri, ülkemizdeki kadınların cinsellikten korkmalarına ve ilişkiye girmelerine engel olup bir çok evliliğin yıkılmasına neden olmaktadır.
Sağlıklı bir cinsellik ve sağlıklı bir toplum için; dostluk, sevgi ve saygılarımla.
Henüz ülkemizde fazlaca bilinmeyen ama sık görülen(CİNSEL SAĞLIK ENSTİTÜSÜ DERNEĞİ Vajinismus Bilgi Anketi, Türkiye’de her 10 kadından birinin vajinismus sorunu yaşamakta olduğunu göstermiştir.) ve sayısı her geçen gün artan cinselliği kabusa çeviren, kadınların: “herkesin bu kadar kolay yaptığı bir şeyi ben neden yapamıyorum?” sorusunu kendilerine sıkça sordurduğu, çaresizlik, utanç, hayal kırıklığı yaratan sorundan yani vajinismus’tan bahsetmek istiyorum.
Kadında cinsel ilişkinin olduğu bölgeye “vajen” denir. Başta vajina etrafında olmak üzere tüm vücutta kasılma, endişe, korku ve panik hali olur. Kadının bacaklarını sıkıca kapatması ve elleriyle eşini itmesine yol açan, istemsiz bir şekilde yani kadının kontrolü dışındaki bilinçdışı vajinal kasılmalara “vajinismus” denir. Halk arasında “kadınlarda cinsel ilişkiye girememe” , “tamamlanmamış evlilik” ve “evli bakireler” de denir. Kızlık zarının çok kalın ya da vajinalarının çok dar olduğunu düşünebilen bu kadınlar oluşan acı beklentisi sonucunda kendilerini savunma ve koruma çabaları içine girerler.
2 cm’lik düz kaslardan oluşan vajina girişi, kadınların yanlış algısına göre; kasılmalar nedeniyle daralmakta, sertleşmekte ve birleşmeyi hemen hemen imkansız hale getirmektedir. Gerçekte, cinsel ilişki sırasında vajinanın esnemesi ve genişlemesi büyük öneme sahiptir. Kadın cinsel organı, ilişki sırasında erkeğin penis büyüklüğüne göre kendini hazırlar. Bu sağlıklı ve normal bir durumdur. Vajina esneyebilen, genişleyebilen ve uzayabilen bir organdır yani vajinismus, genital organların anormalliğinden dolayı değildir. Bu sorunu yaşayan kadınlar vajinalarına penisin girmeyecek kadar dar olduğunu düşünürler. Genital bölge tamamen normalken bu endişeler tamamen yanlıştır. Çünkü kızlık zarı kanamaz, delinmez ,yırtılmaz, patlamaz. Normal şartlar altında cinsel ilişki ağrı ve acı yapmaz. Ağzımızın içindeki epitel doku vajinanın içiyle aynıdır. Nasıl ki kuru bir ekmeği çiğnemeden, tükürüğümüzle ıslatmadan yutmaya çalıştığımızda boğazımız acırsa, tahriş olursa, vajinanın için de kuru kuruya penis sokulmaya çalışılırsa, ağrı,acı ve kanama olur. Yani kadın rahatsa, kendini kasmaz ise, sulanması tam olmuş ise ilk gecede yüzüncü gecede ağrı, acı ve kanama olmaz. Çünkü penisin görevi penisi içine almak ve neslin devamını sağlamaktır. Vajina bu görevi yaparken neden sorun yaşasın?
İstatistik olarak kadınları %57 si ilk ilişkilerinde kanama bildirmemiştir. Yani sanılanın aksine kızlık zarının kanamaması daha normaldir. Peki, kanamayı bizim toplumumuzda bu kadar yaygın ve önemli yapan nedir? Tabiî ki korku. Kızlık zarının ilk ilişkide açılırken acıyacağı korkusu çok yaygındır. Korku gerginlik yaratır. Kasılan kadının vajeni de kasılır. İlişki zorlaşır. Erkek ilişkiyi sağlamak için daha sert ve güçlü davranır. Bu durumda hızla içeri giren sert penis kızlık zarında açılma yaparken vajeni zedeler. İşte esas kanamayı yapan budur. Yoksa sadece kızlık zarının açılması kanama yapmaz. Kadın hastalıkları ve doğum uzmanları bu durumu bir çok defa gözlemlemişlerdir. Korku ve gerginlikle yaşanan ilk ilişkilerde sadece kızlık zarının açılması fark edilmeyecek kadar az kanamanın olmasına sebep olur. Ama vajen yırtılırsa kanama gözle görülebilir bir şekilde olabilir ve durmuş olan kan bir sonraki ilişkide de tekrarlayabilir. Toplum biraz da bilinçli olarak bu korkuyu besler. Böylece genç kızları cinsel ilişkiden uzaklaştırmaya çalışır. Yani kızlık zarının mutlaka kanaması gerektiği yanlış bir inançtır.
Kızlık zarı doğuştan deliktir. Delik olan bir şeyin tekrar delinme şansı yoktur. Zarla ilgili efsaneler üretilir. Ama dünya da zar atlarda ve kadınlarda vardır. Ancak vajinismus olan hiç at yoktur. Kadınlar niye olur? Çünkü yapıyı farklı algıladıkları için “Peki kızlık zarının doğuştan delik oluşunun bir kanıtı var mı?” Tabiî ki var! Kadınlar adet gördüklerinde kan pıhtı pıhtı parçalar halinde düşer. Yani doğuştan delik bir yapıdan adet kanının çıkması, kızlık zarının doğuştan delik olduğunun kanıtıdır. Yeniden delinmesi mümkün değildir. Çünkü delinme eylemi gerçekte olmaz. Biz bu deliğin ağzını komple kapatırsak, o zaman içerdeki kan dışarı çıkmaz. Bu tür kızlar vardır.Yani zarda delik olmaz buna imperfore himen denir. Bu durumda adet kanaması genç kızlıkta görülen ilk kanamadan itibaren sürekli genital kanal içinde birikir ve her adet döneminde kız adet olamamaktan, ancak aşırı ağrı duymaktan yakınır. Kanama öyle ileri boyutta birikebilir ki, tüm rahim ve vajina kanla dolar ve genç kızda halen adet kanaması gerçekleşmemiş olur. Bu ciddi bir durumdur ve kadının genital sisteminin zarar görmemesi için ameliyatla kızlık zarına delik açılarak içerideki kanın boşaltılması gerekir. Milyonda bir görülen bir durumdur. Ama normal adet gören kadında bu yoktur. Kızlık zarı delik etrafında incecik bir tabakadır. İçeriden bir şey çıkmasına, içeriye bir şey girmesine engel bir yapı değildir.
Sonuç olarak evlenmeden önce : “ilişkiye girince bir hafta oturamadım”, “Penis içimden çıkmaz birleşik halde kalırız”, “O kadar çok kan geldi ki tavana sıçradı”, “ ilişkiye girince kızlık zarı delinecek, patlayacak, yırtılacak, ağrı, acı yapacak” gibi anlatılan cinsel mitler( hurafeler, abartılı hikayeler), kapıda bekleyen kanlı çarşaf gelenekleri, ülkemizdeki kadınların cinsellikten korkmalarına ve ilişkiye girmelerine engel olup bir çok evliliğin yıkılmasına neden olmaktadır.
Sağlıklı bir cinsellik ve sağlıklı bir toplum için; dostluk, sevgi ve saygılarımla.
Bu Yazı Toplam 7052 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com