Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
  Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
15 Aralık 2025 Pazartesi
  1. DİN VE MEZHEPLER

KABE HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ

 Yayınlanma : 17-03-2013 | 20 : 43 07
 Güncelleme : 17-03-2013 | 20 : 43 07
KABE HAKKINDA BİLMEDİKLERİMİZ
        

Müslümanların kıblesidir. Mekke şehrinde Harem-i Şerif Camii'nin ortasında bulunur. Yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Hz. İbrahim tarafından yaptırıldığı bilinmektedir.

Kâbe yada Kabe-i Şerif, (Arapça: الكعبة المشرفة) Mekke'de,Mekke-i mükerreme şehrinde...

 

Mescid-i Haram'ın ortasında dört köşeli, taştan inşaa edilmiş bir odadır. Müslümanlarca dünya üzerindeki en kutsal mekan kabul edilir. Müslümanlar Namaz kılarken yüzlerini Kabe'ye dönerler. Ölüler yüzleri Kabe'den geçen meridyene bakacak şekilde gömülür. Kabe, Hac ibadeti için her yıl dünyanın dört bir yanında milyonlarca Müslüman tarafından ziyaret edilir. Yapılış tarihi hakkında kesin bir bilgi yoktur. Hz. İbrahim tarafından yaptırıldığı bilinmektedir. İslamiyetten önce de Araplar tarafından kutsal sayılan Kabe'de birçok put bulunmaktaydı. Mekke'in fethinden sonra Kabe putlardan temizlenmiş ve onarılmıştır .

Kabe'nin duvarları siyah taşlardan yapılmıştır. 25 cm yükseklikte ve 30 cm kadar çıkıntılı bir mermer kaide üzerinde bulunmaktadır. Bu duvarlar yere kadar inen ve yer hizasında kaideye bakır halkalarla bağlanan siyah bir örtü ile örtülüdür. Tek parça olup her yıl yenilenen örtünün yalnız kapı ve damdaki oluğun hizasına gelen kısmı kesiktir. Örtü ipekli bir kumaştan dokunmuş olup, üzerine Kelime-i Şehadet
işlenmiş, dama yakın kısmında çevresine altın işlemeli bir şerit geçirilmiş; kemer biçiminde olan bu şeride de Kur'an ayetleri işlenmiştir. Kabe'nin kuzey-batı duvarında yerden 2 m. kadar yükseklikte, yer yer yaldızlı, gümüş kaplı bir kapı bulunmaktadır. Kapıya özel olarak yapılmış tekerlekli bir merdivenle çıkılmakta ve kapı öyle açılmaktadır. Kabe'nin içinde tavana çıkmak için bir merdiven ve üç ağaç sütun bulunmaktadır. İç duvarlar ve yerler mermer kaplıdır. Tavanda altın ve gümüş kandiller asılıdır. Kapıya yakın bir yerde Hacer-i Esved yerleştirilmiş ve gümüş bir çemberle çevrilmiştir. Hacer-i esved'in tam karşısında Zemzem kuyusunun bulunduğu bina vardır. Kabe'nin çevresindeki tavaf yeri mermer döşelidir.

 

Kanuni Sultan Süleyman tarafından tavanı onarılan Kabe, beşinci onarımını I. aHMED döneminde görmüş, IV. Murad döneminde çıkan sel baskını sonucunda üç cephesi yıkılmış ve yine aynı padişah tarafından onarılmıştır.

Kâbe'nin fiziksel özellikleri ve konumu

 

  • Kâbe'nin geniş duvar yapısı bir küp biçimindedir.

     

     

  • Duvarlarında kullanılan taşlar Mekke tepelerindeki granit taşlardır.

     

     

  • Tavanı ahşaptır.

     

     

  • Kâbe, kuzeydoğu duvarı 12.63; kuzeybatı duvarı 11.03; güneybatı duvarı 13.10; güneydoğu duvarı 11.22 ve yüksekliği 13 m olan 145 m² alan üzerine kurulmuştur.

     

     

  • Üzeri altın işlemeli hat yazıları bulunan siyah bir örtü (sitâre) ile örtülüdür. Örtüsü her sene hac mevsiminde yenilenmektedir.

     

     

  • Kâbe'nin köşeleri yaklaşık olarak dört ana yönü gösterir. Köşelerden her birinin ayrı ismi vardır. Doğu köşesine "Hacer-ül Esved" veya "Şarki", kuzey köşesine "Irakî", batı köşesine "Şâmî" ve güney köşesine de "Yemânî" denir.

     

     

  • Kâbe'nin küresel yer bulma sistemindeki yeri 21°25′24″N, 39°49′24″E.

    </p><p>Kabe'nin planı
    Resmi büyült

     

    Kabe'nin planı

    Siyah granit türü taş ile inşaa edilmiş olan Kabe, şazarvan denen 25 metre yüksekliğindeki 30 santimetre kadar dışa taşan bir taban üzerinde yükselir. Köşeleri 4 ana yöne bakar. Kuzeybatı duvarında yerden 2 metre yüksekliğinde bir kapısı vardır. Doğu köşesinde yerden 1.5 yükseklikte duvara yerleştirilmiş olan Hacer-ül Esved ile kapı arasında kalan bölümü multazam adı verilir. Hacılar ellerini buraya koyarak dua ederler. Kâbe, yere kadar inen ve uçunda bakır halkalarla şazarvana tutturulan siyah bir örtü ile örtülüdür. Kisve denilen örtünün kapı ve oluklara rastlayan yerleri, kesiktir. Kesik yerlerin kenarları sırma işlemelidir. Bu örtü, Osmanlı döneminde Mısır'da özel olarak dokutulurdu. Her yıl, 25 ya da 28 Zilkade'de bu örtü kaldırılır ve yerine geçici olarak uçları yerden ancak 2 metre yukarıya kadar inen beyaz bir örtü örtülür. Buna Kâbe'nin ihrama girmesi denir. Bu sene 29 Mart'a denk gelecek olan Zilhidçe ayının birinde ise Kâbe, baştan başa gülsuyu ile yıkanacak ve altın sırmalı siyah örtüsü yenilenecek.

    Kâbe'nin kuzeybatı duvarının tam karşısında bir metre yükseklikte, 1.5 metre kalınlığında yarım daire biçiminde beyaz mermerden bir duvar vardır. Bu duvarın çevrelediği alana Hatim denir ve Kâbe'nin içi sayılır. Bu bölümde Hz. İsmail ile annesi Hacer'in gömülü olduklarına inanılır.

    Kâbe'nin tavaf edildiği taş döşemenin üzerinde sığ bir çukur vardır. Hz. İbrahim'in Kâbe'yi yaparken, bu çukurda harç kardığı söylenir. Yine aynı yönde Makam-ı İbrahim denilen bir taş vardır. Bugün küçük kubbeli bir yapı ve cam muhafaza içine alınmış olan bu taşı Hz. İbrahim'in Kâbe'yi inşa ederken, iskele gibi kullandığına ve üzerindeki çukurluğunda onun ayak izi olduğuna inanılır. 

    Kâbe'nin yapısı sade fakat heybetlidir. Üzerindeki örtü ipekli bir kumaştan dokunmuş olup, üzerine Kelime-i Şehadet işlenmiş, çatıya yakın kısmında çevresine altın işlemeli bir şerit geçirilmiş; kemer biçiminde olan bu şeritte de Kur'an ayetleri işlenmiştir.

    Mescid-i Haram (Arapça: المسجد الحرام): Kâbe'nin de içinde bulunduğu alanı çevreleyen büyük mescide "Mescid-i Haram"
     denilmektedir. "Hürmetli Mescid" anlamına gelen bu ifade Kur'an'da 16 ayette yer almaktadır.

    Mescid-i Haram'ın doğu köşesine işaret taşı olarak farklı renk ve özelliğe sahip olan siyah taş demek olan "Hacer-ül Esved" yerleştirilmiş ve gümüş bir çerçeveyle çevrilmiştir. Bu taşın İbrahim'den günümüze kadar gelen bir hatıra olduğu kabul edilir.

    Kâbe, İbrahim ve İsmail'den sonra birçok değişikliklere maruz kalmıştır. Çeşitli dönemlerde kısmen ya da bütünüyle yeniden inşa edilmiş ve günümüzdeki haline ulaşmıştır. Şu anda Kâbe, Mescid-i Haram ile birlikte toplam 361.000 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.

     

     

    Kâbe'nin Konumu

     

    Kâbe toplumlarca kutsal ve saygın olarak bilinirdi. Hintliler Kâbe'ye saygı gösterirlerdi ve kendilerince üçüncü uknum olarak kabul edilen "sifa"nın ruhunun, eşiyle birlikte Hicazı ziyaret ettiği sırada Hacer-ül Esved'e hulul ettiğini söylerlerdi.

    Fars ve Keldani Sabiileri onu yedi büyük evden biri kabul ederlerdi. 53 Bir de, eski ve uzun süre ayakta kalmış olması dolayısıyla Zühal'in evi olduğuna inanılırdı.

    Farslar da Kâbe'ye saygı gösterirlerdi. Hürmüz'ün ruhunun ona hulul ettiğine inanırlardı. Bazen Hac için gittikleri de olurdu.

    Yahudiler ona saygı gösterir, İbrahim'in dini üzere orada Allah'a ibadet ederlerdi. İçinde resimler ve heykeller bulunurdu. Bunlar arasında ellerinde fal okları bulunan İbrahim ve İsmail'in resimleri de yer alırdı. Bakire Meryem'in ve Mesih'in resmi de yapılmıştı. Bu da Yahudiler gibi Hıristiyanların da ona saygı gösterdiklerinin tanığıdır.

    Araplar da Kâbe'ye büyük bir saygı gösterirlerdi. Onu Allah'ın evi kabul ederlerdi. Her taraftan gelip ona hac ziyaretinde bulunurlardı. Kâbe'nin İbrahim tarafından yapıldığını söylüyorlardı. Hac, İbrahim'in Araplar arasında tevarüs eden dininin bir kuralıydı.

    Kâbe'nin Yönetimi

     

    Kâbe'nin yönetimi İsmail'in elindeydi. Ondan sonra bu görev oğullarına geçti. Sonra Curhum kabilesi onlara karşı üstünlük sağlayıp Kâbe'nin yönetimini ele geçirdiler. Ardından Kerker oğullarından bir taife olan Amalikler, Curhum kabilesiyle bir dizi savaşa girişip Kâbe'ye sahip oldular. Amalikler Mekke'nin aşağı kısmına konaklamışlardı. Curhumlular da yukarı kısmına yerleşmişlerdi. İçlerinde melikleri de vardı.

    Sonra talih Curhumlulardan yana döndü; Amalikleri yenilgiye uğratıp Kâbe'nin yönetimini ele geçirdiler. Böylece yaklaşık olarak üç yüz yıl yönetim onların elinde kaldı. Hz. İbrahim'in yapısına eklemede bulundular, duvarlarını yükselttiler.

    İsmail oğulları güçlenip çoğalınca, artık belli bir caydırıcı kuvvete kavuşunca, Mekke onlara dar gelmeye başladı. Bunun üzerine Curhumlular'la savaştılar, onları yenilgiye uğratıp Mekke'den çıkardılar. O sırada İsmail oğullarının başında Amr b. Luhay bulunuyordu. Kendisi Huzaa kabilesinin büyüğüydü. Mekke'nin yönetimini ele geçirip Kâbe'nin işlerini kendi uhdesinde topladı. Kâbe'nin üzerine putları koyup insanları onlara tapmaya çağıran ilk kişi odur. Kâbe'nin üzerine koyduğu ilk put "Hubel"dir. Onu Şam'dan getirmiş, Kâbe'nin damına koy-muştu. Ardından başka putlar da getirmişti. Böylece putların sayısı artmış ve Araplar arasında puta tapıcılık yayılmış ve tek ilaha kulluğu esas alan Hanif dini yok olmuştu.

    Curhum kabilesinden Şahne b. Halef konuyla ilgili olarak Amr b. Luhay'a hitaben şöyle der:

    "Ey Amr, ilahlar icad ettin sen. Çeşit çeşit Mekke'de, evin çevresine putlar diktin. Oysa Kâbe'nin bir tane Rabbi vardı, ebedi... Ama sen, insanlar içinde, onun birçok Rabbinin olmasını sağladın. Yakında bileceksiniz ki, Allah kısa süre sonra, sizin dışınızda evi için bir koruyucu seçecektir."

    Kâbe'nin yönetimi Halil el-Huzai zamanına kadar Huzaa oğullarının elindeydi. Halil kendisinden sonra yönetimi kızına verdi. Kızı da Kusay b. Kilab'ın karısıydı. Kâbe kapısını açıp kapatmayı Huzaa oğullarından Ebu Gabşan el-Huzai adlı birine verdi. Ebu Gabşan bu görevi, bir deve ve bir fıçı şarap karşılığında Kusay b. Kilab'a sattı. Bu olay Araplar arasında bir darb-ı mesel olmuştur: "Ebu Gabşan'ın alış verişinden daha zararlı..." diye.

    Böylece yönetim Kureyş'e geçti. Kusay Kâbe'nin yapısını yeniledi. Daha önce buna değinmiştik. Durum,

     
    Hz. Muhammed (S.A.V.) Mekke-'yi fethetmesine kadar bu şekilde devam etti. Resulullah (S.A.V.) Kâbe'ye girdi, duvarlardaki resim ve kabartmaların silinmesini, içindeki putların kırılmasını emretti. Üzerinde Hz. İbrahim'in iki ayağının izi bulunan taş, yâni Makam-ı İbrahim, o sırada Kâbe'nin yakınlarındaki koruma altında bir şeyin içindeydi. Sonra bugün bilinen yere gömüldü. Burası dört sütun üzerinde duran bir kubbedir. Tavaf edenler namaz kılmak amacıyla buraya yönelirler.

     

    Kâbe'yle ilgili haberler ve onunla bağlantılı dinsel uygulamalar çok ve uzundur.

    Kabe'nin Tarihi

     

    Kabe, İslam'dan önce çoktanrılı inançlarca kullanılan bir tapınaktı ve Arap Yarımadasının dört bir yanından hacılar Kabe'yi ziyaret ediyorlardı.1 Daha erken dönemlerdeki tarihine ilişkin yeterli bir bilgi yoktur.1

    Kuran'da İbrahim ve İsmail peygamberler tarafından Kabe'nin temellerinin yükseltildiği yazar. Bu ayetin meali tartışmalı olmakla birlikte genel olarak İslam'da Kabe'nin ilk olarak Adem tarafından yapıldığına ancak ondan geriye sadece temellerinin ayakta kaldığına inanılır:

    "Hani İbrahim, İsmail ile birlikte evin (Kâbe'nin) temellerini yükseltiyor, "Ey Rabbimiz! Bizden kabul buyur! Şüphesiz sen hakkıyla işitensin, hakkıyla bilensin" diyorlardı."

    Kâbe, tarih boyunca birçok değişikliklere maruz kalmıştır. Çeşitli dönemlerde kısmen ya da bütünüyle yeniden inşa edilmiş ve günümüzdeki haline ulaşmıştır. Günümüzde Kabe'yi barındıran Mescid-i Haram, toplam 361.000 metrekarelik bir alanı kapsamaktadır.

    Kâbe'nin etrafını çeviren ve Kâbe yüksekliğini aşmayan kubbeli yapı (revaklar), Osmanlı padişahı II. Selim zamanında yapılmış, planlarını Mimar Sinan hazırlamıştır.

    İslamiyetten önce

     

    Kâbe'yi ilk kez inşa eden kişinin Hz. İbrahim (a.s) olduğu tevatür düzeyinde kesin bir tarihsel olgudur. O dönemde bölgede İbrahim'in oğlu İsmail ile Yemen'den gelen kabilelerden olan Curhum kabilesi yaşıyordu. İbrahim Kâbe'yi yaklaşık olarak dörtgen şeklinde inşa etmişti. Dört yöne bakan köşeleri, esen şiddetli rüzgarların etkisini kırıyor, zarar vermesini engelliyordu.

    Kâbe, Amalikler'in yeniledikleri güne kadar İbrahim'in inşa ettiği şekilde kaldı. Sonra Curhum kabilesi (veya tam tersine önce Curhum ve daha sonra Amalikler) Emir-ül Mü'minin'den gelen rivayette belirtildiği gibi yeniden onu inşa ettiler.

    Kâbe'nin yönetimi, hicretten önce ikinci yüzyılda Peygamberimizin atalarından biri olan Kusay b. Kilab'ın eline geçince, onu yıkıp yeniden sağlam bir şekilde inşa etti. Devm (bir çeşit hurma ağacına benzer) ve hurma ağacı kerestesinden bir tavan yaptı. Yanına da Dar-un Nedve'yi inşa etti. Yönetim işlerini ve ileri gelenlerle istişare etmeyi burada yürütüyordu. Sonra Kâbe duvarlarının baktığı yönleri Kureyş oymakları arasında bölüştürdü. Onlar da evlerini Kâbe'nin etrafındaki tavaf alanının çevresinde yaptılar. Evlerinin kapılarını Kâbe'ye açılacak şeklide planladılar.

    Peygamberimizin peygamber olarak gönderilişinden beş yıl önce bir sel sonucu Kâbe yıkıldı. Kabileler Kâbe'yi yeniden inşa etmek için iş bölümü yaptılar. Duvarlarını yapan usta Yunanlı (Rum) Yakum'du. Mısırlı bir marangoz da ona yardım ediyordu. Sıra Hacer-ül Esved'in yerleştirilmesine gelince, onu yerine koyma onuruna kimin erişeceği hususunda aralarında tartışma çıktı. Sonunda Hz. Muhammed'in (S.A.V.) hakemliğine başvurmaya karar verdiler. Peygamberimiz (S.A.V.) o sırada otuz beş yaşındaydı. Kureyşliler onu akıllı, ileri görüşlü, doğru biri olarak biliyorlardı. Hz. Muhammed bir aba istedi. Hacer-ül Esved'i örtünün üzerine koydu. Sonra her kabilenin temsilcisinin örtünün bir ta-rafından tutup kaldırmasını istedi. Taşın konulacağı doğu tarafındaki yere kadar yükselttiklerinde, Hz. Muhammed (S.A.V.) taşı tutup yerine yerleştirdi. Yapılan harcamalar onlara ağır gelmeye başladığında, yapıyı bugünkü hali üzere bıraktılar. Böylece Kâbe'nin bazı bölümleri yapı dışında kaldı. Binayı küçülttüklerinden Hacer-ül Esved tarafındaki Hicr-i İsmail dışarıda bırakılmış oldu.

    İslamiyetten sonra

  •  

Kâbe, Yezid bin Muaviye döneminde Abdullah bin Zübeyr'in Hicaz'a egemen olduğu zamana kadar bu şekilde kaldı. Yezid'in Mekke'deki kumandanlarından Husayn, İbn-i Zübeyr'le savaştı. Kâbe mancınık atışından isabet aldı. Daha sonra yıkıldı, örtüsü ve bazı ahşap bölmeleri yandı. Sonra Yezid ölünce kuşatma kaldırıldı. İbn-i Zübeyr Kâbe'yi yıkıp yeniden inşa etmek istedi. Bu amaçla Yemen'den arıtılmış kireç getirildi. Duvarları onunla yapıldı. Hicr-i İsmail Kâbe'nin içine dahil e-dildi. Kapının yere bitişik olması sağlandı. Karşı duvarda bir kapı daha açıldı. İnsanlar birinden girip diğerinden çıksınlar diye. Yüksekliği yirmi yedi zira (yaklaşık on üç buçuk metre) olarak öngörüldü. Bina tamamlanınca, Kâbe'nin içine ve dışına misk ve esans sürüldü. Üzeri halis ipek kumaşla örtüldü. Kâbe'nin onarımı Hicri 64 yılının recep ayının 17'sinde tamamlandı. Sonra Abdulmelik b. Mervan halife oldu. Komutanlarından Haccac b. Yusuf'u İbn-i Zübeyr'le savaşmak üzere görevlendirdi. Nihayet İbn-i Zübeyr yenildi ve öldürüldü. Haccac Kâbe'ye girdi ve İbn-i Zübeyr'in yaptığı değişiklikleri Mervan'a duyurdu. Mervan Kâbe'yi eski haline döndürmesini emretti. Bunun üzerine Haccac Kâbe'nin kuzey tarafını altı zira ve bir karış kadar yıktı. Bu duvarı Kureyş'in attığı temel üzerinde yeniden inşa etti. Doğuya bakan kapıyı yerden biraz yüksekçe olmasını sağladı, ötekini kapat-tı sonra kalan diğer taşları yerlere döşedi.

960 tarihinde Osmanlı Sultanlarından Sultan Süleyman tahta gelince, Kâbe'nin çatısını değiştirdi. 1021 tarihinde tahta geçen Sultan Ahmet, 1039 Tarihinde meydana gelen büyük selin yıktığı kuzey, doğu ve batı duvarlarını onardı. Sonra Osmanlı Sultanlarından 4. Murad zamanında bir kez daha onarıldı. Kâbe o günden günümüze, yâni hicri-kameri bin üç yüz yetmiş beş veya Hicri-Şemsi bin üç yüz otuz sekiz tarihine kadar herhangi bir onarım geçirmemiştir.

 

 

Mescid-i Haram

 

Kâbe'nin de içinde bulunduğu alanı çevreleyen büyük mescide "Mescid-i Haram" (Arapça: المسجد الحرام) denilmektedir. "Hürmetli Mescid" anlamına gelen bu ifade Kur'an'da 16 ayette yer almaktadır. Mescid-i Haram'ın doğu köşesine işaret taşı olarak farklı renk ve özelliğe sahip olan ve Arapça'da siyah taş demek olan "Hacer-ül Esved" yerleştirilmiş ve gümüş bir çerçeveyle çevrilmiştir. Bu taşın Adem'den günümüze kadar gelen bir hatıra olduğu kabul edilir.


Haber : 

Bu Haber 53127 defa okundu

ETİKETLER : Yazdır

  • kabe
  • kabe hakkında bilmediklerimiz
  Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.

 Yorumlar ( 1 )

Baryam
5 yıl önce

Eee? Neymiş bilmediklerimiz?

 Beğen

  • s.
  • 1

 Çok Okunanlar


  • BUGÜN
  • BU HAFTA
  • BU AY
  • İstanbuldan Ereğliye  extacy uyuşturucu getiren sevgililer yakalandı
    İstanbul’dan Ereğli’ye extacy uyuşturucu getiren sevgililer yakalandı
  • Duyarlı vatandaştan örnek davranış....
    Duyarlı vatandaştan örnek davranış!....
  • Eşime neden baktın cinayetinin güvenlik kameraları ortaya çıktı
    "Eşime neden baktın" cinayetinin güvenlik kameraları ortaya çıktı
  • Türk Kızılayı buluştu…..
    Türk Kızılayı buluştu…..
  • Yavuzyılmazdan Mecliste Sert Petrol Kaçakçılığı Çıkışı.....
    Yavuzyılmaz’dan Meclis’te Sert Petrol Kaçakçılığı Çıkışı!.....
  • OPERASYON: ÇOK SAYIDA GÖZALTI VAR....
    OPERASYON: ÇOK SAYIDA GÖZALTI VAR!....
  • AYAZ AİLESİNİN ACI GÜNÜ
    AYAZ AİLESİ'NİN ACI GÜNÜ
  • OPERASYONDA SON DURUM
    OPERASYONDA SON DURUM?
  • YAKUP AYAZ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
    YAKUP AYAZ SON YOLCULUĞUNA UĞURLANDI
  • Kent Müzesi Aralık ayı çalışma takvimim belli oldu
    Kent Müzesi Aralık ayı çalışma takvimim belli oldu
  • OPERASYON: ÇOK SAYIDA GÖZALTI VAR....
    OPERASYON: ÇOK SAYIDA GÖZALTI VAR!....
  • İş yerine silahlı saldırı
    İş yerine silahlı saldırı
  • Bölgenin En Trend Kadın Butiği Açıldı
    Bölgenin En Trend Kadın Butiği Açıldı
  • Ankaraya sevk edildi
    Ankara'ya sevk edildi
  • Evinde ölü bulundu.....
    Evinde ölü bulundu!.....

 Son Haberler


  • Özdemir Ailesi'nin baba acısı
    Özdemir Ailesinin baba acısı
  • Yavuzyılmaz’dan Meclis’te Sert Petrol Kaçakçılığı Çıkışı!.....
    Yavuzyılmazdan Mecliste Sert Petrol Kaçakçılığı Çıkışı.....
  • "Eşime neden baktın" cinayetinin güvenlik kameraları ortaya çıktı
    Eşime neden baktın cinayetinin güvenlik kameraları ortaya çıktı
  • Türk Kızılayı buluştu…..
    Türk Kızılayı buluştu…..

 Köşe Yazarlarımız


  • doğan  yıldıztan
    doğan yıldıztan
    Bir Başka Avrupa!
  • UĞUR DEMİROĞLU
    UĞUR DEMİROĞLU
    HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
  • Hasan Vehbi Ersoy
    Hasan Vehbi Ersoy
    DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
  • Semih ÇOLAK
    Semih ÇOLAK
    SEÇMEN NE DEDİ?
  • Konuk Yazar
    Konuk Yazar
    Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
  • Uğuralp CİVELEK
    Uğuralp CİVELEK
    “Bu bir suç duyurusudur”
  • Özkan Doğan
    Özkan Doğan
    YEREL RADYO VE REKLAM
  • Şenol AZMAN
    Şenol AZMAN
    “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
  • Op. Dr. Erol GÜNEN
    Op. Dr. Erol GÜNEN
    Ortopedi ve Travmatolojide Rejeneratif Tıbbın Geleceği
  • Merve KIRAN
    Merve KIRAN
    KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
  • Özge CERRAH
    Özge CERRAH
    ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
  • İsmail DEMİREL
    İsmail DEMİREL
    SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
  • Harun KARA
    Harun KARA
    ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
  • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
    Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
    SEVGİ ASLA YETMEZ!
  • Dilek Şen Karakaya
    Dilek Şen Karakaya
    KAYIP-YAS SÜRECİ
  • Hamdi Güner
    Hamdi Güner
    DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
  • Hüseyin Aksakal
    Hüseyin Aksakal
    HAVADAN SUDAN…
  • Elif Yapıcı
    Elif Yapıcı
    ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
  • Durul Mert M.A Ed.
    Durul Mert M.A Ed.
    İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
  • Kudret Yavuz Eren
    Kudret Yavuz Eren
    Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

 Haber Yorumları


  • Akif
    Yerli kullaninda cocuklariniz iš bulsun
  • Fah
    Hangi gazdan bahsediyosunuz. Olmayan gazı nasıl çıkaracaksınız .Dalgamı geçiyorsunuz.
  • 6767
    Hileli satısı sadece taramaya degil pazar yeri esnafı ön tarafa güzellerini arka tarafta kalitesiz malını koyarak milleti kandırıyor üzüm t... DEVAMI
  • Fah
    Ne yapalım bu günü bayram mı ilan edelim.
  • Veli
    Herkes beni sevsin diyen dondurma satsin,ereglinin %kaci fakir,onlara yardim et,1980 öncesi benzin sudan ucuzdu 3gün benzin kuyrugunda bekledim
  • Çilek Kentli
    Böyle haber mi olur Allah aşkına? Kim-kimler, ne zaman, nereye? Gülüyorum sadece..
  • Fah
    Ah canım lütfetmiş.
  • Osman
    E devletten cok belediyeye kredi karti ile bu vergi yatiyor,güzel olmus,yazinizi okuyunca bende kac senelik borcu yatirdim
  • kara murat
    boş lakırtı bunlar devletin verdiğini devlet geri alır kendini bilmezler değil gerekirse mahkemeye verilir 65 yaş üstü birlik olup gerekir... DEVAMI
  • Veli
    BIzde avrupada ,chp nin siginmacilara karsi tutumunu zafer partisi ile ortaklini tanju özcani ve digerlerini ,eyt diye emekli yasini 38 e kadar seci... DEVAMI
  • KÜNYE
  • İLETİŞİM
  • BİZE ULAŞIN
  • REKLAM
  • Kullanım Şartları
  • Veri Politikası
  • Çerez Politikası
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
         

© degisimmedya.com

 İletişim Bilgileri
 Künye
İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
  •   ASAYİŞ
  •   EĞİTİM
  •   GÜNCEL
  •   KÜLTÜR
  •   KULİS HABER
  •   SİNEMA
  •   TEKNOLOJİ
  •   TÜRKİYE
  •   DÜNYA
  •   FOTO GALERİ
  •   VİDEO GALERİ
  •   YAZARLARIMIZ
  •   GÜNÜN HABERLERİ
  •   Arşiv
Tel : 0 372 322 27 30

E-posta: info@degisimmedya.com