AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Mehmet Fatih Çakır 93,9 Değişim Radyo'da ülke ve bölge gündemini yorumladı. .

AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, Değişim Radyo'da çarpıcı açıklamalarda bulundu. Çakır, "Eğer yönetemiyorsak, o koltuğun hakkını veremiyorsak, kimse o koltukta bir gün daha fazla oturmasın. Çünkü Ereğli'yi sevmek budur. Benden daha iyi yapacak varsa bugün hemen o koltuğu o arkadaşa verebilirim anlayışında olmak lazımdır" diye konuştu. Siyasetin ekip işi olduğunu belirten AK Parti ilçe başkanı Çakır, ekibi karşı çıktığı için bakan yardımcısı olmadığını açıkladı.

Çakır, Değişim Radyo'da yayınlanan Dünya Hali Özel programında Gazeteci Hüseyin Aksakal'ın sorularına çarpıcı cevaplar verdi.

Zonguldak'ta seçim sonucunu doğru tahmin ettiğinin, buna karşılık 7 Haziran'da aynı tahmini yapamadığının hatırlatılması üzerine İlçe Başkanı Çakır, "O zaman da sıkıntıları biliyorduk. Siyaset ortamının gerektirdiği dışında bir şey söyleme şansımız olmadı. Ama 1 Kasım'da vatandaşın bize tepkilerinden sonucu rahatlıkla tahmin edebildik" dedi.

Çakır, ülke genelinde beklentisinden yüksek bir milletvekili sayısına ulaşmalarını ise 'Seçim yaklaşırken, kararsızlar AK Parti'ye teveccüh etti. Bunu da son günlerde fark ettik ama programın yapıldığı tarih için geçerli olan tahmini yapmıştım" diye konuştu.

"KANDİLLİ ALACAAĞZI OCAĞI İÇİN İHALE EN GEÇ MARTTA"

AK Parti İlçe Başkanı Çakır, Özel Firmanın terk ettiği Kandilli Alacaağzı maden ocağı ile ilgili olarak beraberinde AK Parti Zonguldak Milletvekili Faruk Çaturoğlu ile bir dizi görüşmelerde bulunduklarını belirterek şunları söyledi:
" Hem sayın bakanımızla da bu ve diğer rödevansçıların durumuyla ilgili görüştük. Mahkemeleri sonuçlanmış, bir bir buçuk ay içinde ihaleye çıkılacak. Yeniden çıkılan ihalede rödevans rakamlarını düşük tutalım. Gerekirse bir lira gibi sembolik bir rakam koyalım. Çünkü bunu devlet işlettiği zaman sübvanse ediliyor. Bu da Zonguldak'a gelen yatırımlarda bizi sıkıntıya sokuyor. Özel ocaklara verdiğimiz zaman gelir alıyoruz. Gelir olmasa bile orada çalışanların kazanımları bize dönüyor. Orada 850 kişi çalışıyor. Her çalışanın 4 kişilik ailesini düşünürseniz 3 bin 300-3 bin400 liraya çıkıyor. Dolaylı olarak da bu rakam çok daha yukarıya çıkıyor.

Burası bizim olmazsa olmazımız. Burayı bir an önce ihaleye çıkarabilmek, ihalenin şartlarını yerine getirebilecek güçlü bir firmadan yanayız. Buradan çıkan işçilerin yeniden alınmasından yanayız. Çünkü biliyorsunuz yeraltında çalışanların erken emeklilik hakları var. Emekliliğine üç dört yıl kalmış. Bakıyorsunuz bunun başka yerde iş bulma şansı yok. Orta yaşı geçmiş. Özel sektör iş verirken gençleri tercih ediyor. Bunlarla ilgili vekillerimizin de en büyük talebi orada çalışanların işe alınması. En geç mart ayının başında burası için ihaleye çıkılmasını bekliyoruz."

TTK ile ilgili de teknolojik geliştirme yatırımlarının yapılacağını, zararın bu şekilde aşağı çekilebileceğini ifade eden Çakır, "Bunlar görüşülüyor, yakın zamanda TTK ile ilgili konular netleşecektir" dedi.

"TEKLİ EĞİTİM 2017-2018 EĞİTİM YILINDA"

Çakır, eğitim alanında 2016 ve sonrasında yapılacak çalışmaları değerlendirirken "İkili öğretimden tekli öğretime, Ereğli'nin tamamında 2017-2018 eğitim yılında geçmeyi planlıyoruz" dedi.

Çakır şöyle devam etti:

"Bunu siyasi bir vaat olarak söylemiyoruz. 2019'a kadar bir seçim olmadığından bunu siyaset olarak söylemiyoruz. Bu planlanmış bir süreç. Bu dönem liselerle ilgili en az bir iki lise almayı planlıyoruz 2016 bütçesinde. 2015 yılından planlanan üç dört okulumuz var. Biri Şule Yılmaz ortaokulu, bir tane Kepez'de anaokulumuz var. Yazıcılar'da bir okulumuz var, Danışmentli'de ek bir binamız var. Bunlar için bugünlerde ihalelere çıkılması bekleniyor. Ereğli nüfusu azalan bir kent değil. Durağan bir seyir izliyor. Kırsaldan kente göç var. Bu yüzden yoğunluğu merkeze verdik. Bir sınıfta 21-23 öğrenci olacak. Otuzu geçen sınıf olmayacak."

Çakır, Devlet Demiryolları arazisine yapılacak olan gençlik merkezi ile ilgili olarak ise Gülüç'e yapılacak olan merkezin daha büyük, daha gelişmiş olanının yapılacağını belirtti. Çakır, "İhaleye çıkıldı, müteahhitler geldi, yer teslimi yapıldı. Çalışmalar başlıyor. Eğitim Vadisi dediğimiz bölgede hem bölgede okuyan çocuklarımız, hem o bölgede yaşayan gençlerimiz ve çocuklarımız için çok faydalı bir merkez olacak" dedi.

Çakır, şehre modern bir stadyum yapılması ihtiyacı bulunduğunu, önümüzdeki yıllarda bunu programa aldırmak için çalışacaklarını söyledi."

"ÜNİVERSİTE İÇİN BÜTÇE ÇALIŞMASI VAR"

Çakır, üniversite kampüsünün ne durumda olduğu sorusuna ise şu cevabı verdi.
"Yola çıkarken, nitelikli öğrencilerin bölgedeki üniversiteleri tercih etmesi için şehirlerin yarıştığı bilinciyle çıktık. Öğrenciler, ekonomik, kültürel, sanatsal anlamda gittikleri yerlere büyük bir destek veriyor.

Şu an avam proje çizildi. Kalkınma Bakanlığına teslim edilmiş durumda. Gayretlerimiz 2016'da bütçeye ödeneğinin konulması yönündedir. Biliyorsunuz seçimler dolayısıyla geçici bütçe yapılabildi. Şu an yeni yapılan bütçeye bunu koydurmamız lazım. 2017-18 eğitim öğretim yılında burayı açmak istiyoruz."

"EREĞLİ- ZONGULDAK VE EREĞLİ-DEVREK YOLLARI ÖNCELİKLİ"

Çakır, Ereğli Zonguldak yolundaki çalışmaları değerlendiren Çakır, "31 Aralık 2016 tarihine kadar Kepez-Kandilli tepesi arasındaki duble yol tamamlanmış olacak. Bundan sonra da 2017 yılında tamamı bitmiş olacak. Hastanenin köprülü kavşağı yapılıyor. Üstten Zonguldak trafiği akacak, alttan bir taraftan hastaneye, öbür taraftan da terminale ulaşım sağlanacak" dedi.

AK Parti İlçe Başkanı, Ulaştırma bakanlığının il yollarını öncelikli kabul ettiğinden, Ereğli Zonguldak yolunun bölgedeki diğer yolların ilerlemesi çalışmalarına engel olduğunu ifade etti. Ereğli Devrek yoluyla ilgili de 2016 yılında tek ihale yapılacağını ifade eden Çakır, "Gerekirse proje tadilatı yapılacak, gerekirse tünel ilave edilecek, ihale şartlarına göre bu yolu başlatmış olacağız" diye konuştu.

"EKİP KARŞI ÇIKTI; BAKAN YARDIMCILIĞI OLMADI..."

AK Parti Ereğli İlçe Başkanı Fatih Çakır, siyasi kariyeri üzerine bir soruyu cevaplarken, kendisine dönem dönem vatandaşlardan milletvekili adayı ol, belediye başkanı adayı ol diye telkinler geldiğini belirtti.

Siyasetin bir ekip işi olduğunu belirten Çakır şöyle konuştu:

"Ama siyaset ekip işidir. Zonguldak'tan bir bakan yardımcısı olsun diye bir sözümüz vardı. Milletvekillerimizle görüştük, ben böyle bir göreve talip olurum, dedim. Zonguldak, Ereğli, bölgeye faydalı olurum diye. Bunun ön görüşmeleri yapıldı. Sayın bakan da onay verdi. Ama iş ciddiye binince ben ekibimle istişare yapmak durumunda kaldım. İstişareden burada devam etmem kararı çıktı. Siyaset bir ekip işi. Yani ekibimiz bizi yarın nerede görmek ister diye istişare yaparız. Vatandaşımızla anket yoluyla. Belediye Başkanlığı mı olur, milletvekili adaylığı mı olur? Belki hiç biri olmaz.

Bakan yardımcılığını ekibimiz onay vermediği için devam ettiremedik talebimizi. Yüzde ellibiri geçmiştik. Ama ekip arkadaşlarımızın böyle düşünmüş olması, önümüzde bu şekilde istifa edip ekibi zor durumda kalan çok örnek olması nedeniyle talebimizi devam ettirmedik."

Kendisinin talip olduğu bakan yardımcılığının Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığında olduğunu belirten Çakır şöyle devam etti:

"Zaten Ereğli için bölge iç in olacak iki üç bakanlık var. Enerji, sanayi ve Çalışma bakanlığı bunlar. Teşkilat başkanlığı döneminde s ayın soylu ile çalışmış olmamız dolayısıyla, üç milletvekilimiz ve il başkanımız tarafından kabul görmüş olmasından dolayı böyle bir talep iletildi. Talebin bakan tarafından olumlu karşılanması beni mutlu etmiştir. Daha sonraki süreçte yapılan istişarelerden çıkan sonuç nedeniyle buraya gitmedik.

Buradan şunu söylemek istiyorum. Bizim koltuk talebimiz yok. Birileri kendine bizi rakip görebilir. Belki Fatih Başkan siyasete devam da etmeyebilir. Birileri il başkanı adayı ol, milletvekili adayı ol, bunlar güzel şeyler. Belki ticarete yoğunlaşıp siyasete ara verirsiniz, belki siyasete yoğunlaşırsınız ve aday olabilirsiniz. Ben Ankara'da genel merkezde bir görev almak isterim. Genç yaşımda tecrübe kazandık.

Bizim rekabetimiz hasmane değildir. O geri olsun da biz burada olalım noktasında değiliz. İlçe başkanlığı için teşkilat başkanımıza Adem bey devam etsin dedim. Orada bir değişiklik durumu var, seni uygun gördük dediler: Görev böyle bir şey. Biz büyüklerimizden görüş almadan bir göreve talip olmayız. Bir görev almamız gerekirse o günkü değerler itibarıyla bunun istişarelerini yaparız. Uygun olması durumunda böyle bir şey söz konusu olabilir. Üç senelik bir tecrübemiz var. Ankara'yı iyi tanıdık. Okul meselesini çözeceksen nereye gideceksin öğrendik. Milletvekilimizle araştırma geliştirme başkanlığına gittik. Bakanlara çok kolay ulaşabilen fazla ilçe başkanı yok. Ereğli'nin kazanımlarını geliştirmemiz gerekiyor. Bize güvenen arkadaşlarımız var. Sadece kendimizi düşünerek gitmemiz durumunda burada işler karmakarışık olabilirdi. Siyaseti bireysel olarak yapmadık. Yarın ne gösterir Allah bilir."

"YÖNETEMEYEN GİTSİN... EREĞLİ'Yİ SEVMEK BUDUR"

Birlik ve beraberliğimizi devam ettiği müddetçe Ereğli'de aşamayacağımız problem olmadığı görüşündeyim. Önce Ereğli demek zorundayız. Önce ben, ben koltukta nasıl kalırım diye bakarsak kaybeden Ereğli olur. Ereğli'nin menfaatinin hepimizin şahsi düşüncelerinin üstünde olması lazım. Olmadığı zaman da vatandaşımızın hakkını araması lazım. Sorgulayan bir Ereğli çok daha başarılı olacaktır.

Biz yatırımları konuştuk ama iş dünyasının çözümü girişimcilerin desteklenmesidir. Bu anlamda sivil toplum kuruluşlarına büyük görevler düşüyor. Biz her zaman yanlarındayız. Bir kişi çalıştıranın elini öperiz. Yatırımcıyı buraya çekmemiz lazım. Ereğli'de işsizlik yüzünden aile huzuru bozulanların günahını, gurbete gitmek zorunda kalanların günahını bu şehri yönetenler, ben de dahil olmak üzere omuzlarında hissetsinler. Eğer yönetemiyorsak, o koltuğun hakkını veremiyorsak, kimse o koltukta bir gün daha fazla oturmasın. Çünkü Ereğli'yi sevmek budur. Benden daha iyi yapacak varsa bugün hemen o koltuğu o arkadaşa verebilirim anlayışında olmak lazımdır. Ben bu anlayıştayım. Bundan dolayı en ufak bir farklı düşüncem yok. Kim olursa olsun şehrin menfaatini önde tutmak zorundadır. Tutamıyorsa bir an önce o koltuğu yeni sahibine bırakmak zorundadır."

Haber : Hüseyin Aksakal-Özge Cerrah