CHP Zonguldak (Ön Seçim) Milletvekili Aday Adayı Şerafettin Turpçu, "Benim bir çizgim, siyasi ahlakım var. Bugüne kadar insanları yanıltmadım. Nasıl yol yürümüşsem o şekilde yürürüm, yol yürüdüğüm insanları da şaşırtmam" dedi.

Turpçu, Zonguldak'ın Ereğli İlçesi'ndeki Kahverengi Kafe'de bir araya geldiği basın mensuplarına yaptığı açıklamada, kendisinin Ereğli'den evlendiğini ve ilçede önemli hizmetlerinin bulunduğunu söyledi.

Ereğli ve Alaplı'yı bütün olarak gördüğünü anlatan Turpçu, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:

"Ereğli ile Alaplı ilçelerimizi bütün olarak gördüğümüzde seçmen sayısında büyük ağırlığı var. Tabi partimiz yıllardır iktidar olamıyor. AKP'den önce de ciddi iktidar ortaklığımız olmadı. AKP ile birlikte yeni parti olmasına rağmen 3 kez yenildik. Üç defa yenildik ama Zonguldak'a, Ereğli'ye ve Vadi dediğimiz Çaycuma, Devrek ve Gökçebey'e hizmet edemedi. Burada en büyük çöküş de Ereğli'de oldu. İcralık dosya sayısı 2002'de 5 binden bugünlerde 50 binlere çıktı.

"ERDEMİR'İ BU YÖNÜYLE ELEŞTİRİYORUZ"

Erdemir'in el değiştirmesi sırasında OYAK'a geçmesine sevinenlerimiz oldu. Halbuki bunu satın alanlar fabrikayı başka yere taşıyacak hali yoktu. Önemli olan Ereğli'ye çalışanlara hizmet etmesi çalışanları işsiz bırakmamasıydı.

Tam böyle olmadı. Beklentimiz bu değildi. Ereğli ve bizim de içinde bulunduğumuz işadamlarının beklentilerinin tam tersi oldu. Ereğli çok mağdur oldu, peşinden de neredeyse Erdemir kadar işçi istihdam edilen tersanelerdeki durum ortaya çıktı. Sonuçta yerine hiçbir şey gelmedi. Erdemir'i bu yönüyle eleştiriyoruz.

"KARDEMİR ÖRNEĞİNİ VERDİ"

Kardemir örneği ile karşılaştırdığımızda, Kardemir, Karabük'teki göçü durdurdu. Karabük'te ciddi yatırımların yapılmasına vesile oluyor. Üniversitenin büyümesine ve öğrenci sayısı artışı bakımından Zonguldak'taki Bülent Ecevit Üniversitesi ile yarışıyor. Bunu Karabüklü işadamlarının da sayesinde yapıyor. Tabi işadamlarını da besleyen, işlerini geliştirmesini sağlayan Kardemir'dir. Ereğli her yönüyle bu şekilde mağdur. Şimdi belediyeyi de aldılar, Bundan sonra da değişen bir şey olmadı.

Halkımız ne hizmeti ve ne özelliğinden dolayı bir kez daha oy vereceğini merak ediyor, cevabını da bulamıyorum.

"ZONGULDAK'TA DA ERİME SÜRÜYOR"

Zonguldak'ta da TTK erimeye, göç devam ediyor. Ereğli-Zonguldak arası yollar perişan. İstanbul istikametindeki yollarda DYP-SHP hükümeti döneminde projelendirilmiştir, Dolayısıyla onun devamıdır. Bu anlamda da kötüye gidiş var.

Yani Ereğli'nin yaşadığı ekonomik krizi şu anda Zonguldak yaşamakta, iş adamlarımızın çok sıkıntısı var. Özel maden ocakları bile kapatma yoluna gidiyorlar. Bizim için önemli olan, artık bu işletmeyi kimin işlettiği değil. Bu işletmede insanlar çalışıyorsa, hakları veriliyorsa ha Devlet, ha özel sektör olmuş, önemli değil.

Devlet sektörü de bulunması ve hizmet etmesi gereken alanlarda hizmetlerine devam edecektir. Bu kapsamda TTK bir taraftan yaşatılmalıdır, bir taraftan da özel maden ocaklarına gerekli kolaylıklar sağlanmalıdır. Buna örnek olarak da rodövans kira paraları olabilir yada sigorta primlerini bir kısmını Devlet karşılayabilir. Bu gibi teşvikler vermedikçe onlar da kapanma tehlikesiyle baş başa kalacaktır. En son Kandilli'de 800 insan işsiz kalmıştır.

"FİLYOS REKLAM AMAÇLI KULLANILIYOR"

Filyos Projesi ise sadece bir reklam amaçlı kullanılmaktadır. Tüm bunların karşılığında AKP'nin Zonguldak'ta, bizi dördüncü defa yenip, milletvekillerinin çoğunluğunu almasıyla ilgili bir neden yok. Ya halkımız kendi kendine harakiri yapmaya devam edecektir yada Türkiye genelinde ve Zonguldak'ta sandığa gömecektir."

"MAĞDUR EDİLDİĞİM DÖNEMLER DE OLDU"

Konuşmasını kendisini ve siyasi yaşamını anlatarak sürdüren CHP Zonguldak (Ön Seçim) Milletvekili Aday Adayı Şerafettin Turpçu, şunları söyledi:

"Ben sol harekete hizmete devam ediyorum. Ben illaki bir yere gelmek için siyaset yapmadım. Zaman zaman Ankara politikası doğrultusunda hareket etmediğim, bazılarını da yanlış gördüğüm ve değerlendirdiğim için, aday belirlemenin de ön seçimle yapılmadığı, merkez yoklamasıyla yapılan atamalarda mağdur edildiğim dönemlerim de oldu.

Neredeyse son 20 yılda, Kurultaylarda kendilerine oy vermeyen illerin adaylarını, ön seçim de olmadığı için başka adaylarla, başkalarını milletvekili yaparak CHP'de böyle bir süreç işlemiştir.

Şimdi ilk defa bir ön seçim yaşıyoruz. Bu merkez yoklaması yapılan dönemlerde maalesef CHP çoğunluğu alamamış, başarılı da olamamıştır. Türkiye genelinde.

Bunun yanlışlığının ispatlanması nasıl olacaktır?

"EREĞLİ'DEN EVLİYİM"

İlk defa yüzde 50 oranında milletvekili adaylarını üyelerimiz belirleyecektir. Bu sonuçta bir önseçimdir. Bizdeki eğilim yoklaması, AKP'deki temayül yoklamasıyla alakası yoktur. Bizdeki uygulanır, onlarda ne olacağı belli olmaz. Cumartesi günü 10 500 üyemiz oy kullanacak. Bunların 4000 civarındaki üyesi Ereğli ve Alaplı'dan.

Ben de bu bölgenin yabancısı değilim. Ereğli'den evliyim. İlçede büyük işler yaptım. Buradaki Ay City Alışveriş Merkezi binasında ofisimi de inşallah milletvekili seçildiğimde daha aktif kullanacağım. Burada birinci derece akrabalarım var. Ereğli'de ve partide ise çok dostum, arkadaşım var. Alaplı'da da böyle. İlk defa sosyal demokrat hareketin içinde olduğum 30 yıldır ilk defa ön seçime giriyorum. Elbette Ereğli'de değerli diğer aday adayı arkadaşlarımız da var, hepsine başarılar diliyorum.

"ÜYELERİMİZDE HEYECAN VE HAREKET BAŞLADI"

Bu dönem ilk defa aday belirlemesi üyelerimizin eline geçmiştir. Bu benim yıllardır beklediğim büyük bir olaydır. Bu konuda ilçe belde ve köylerimizdeki üyelerimizde büyük hareket ve canlılık oluşturdu. Bu da benim neden ön seçim istediğim yönündeki haklılığımı ortaya çıkarıyor. Sonuçta parti hareketlendi, üyeler hareketlendi. Büyük bölümü oy kullanacak olan üyelerimizin belirleyeceği milletvekili sıralamasıyla yapılacak genel seçimde yine üyelerimiz adaylarına sahip çıkma anlamında köy ve mahallelere giderek çalışacaklar. Dolayısıyla sandıklarda şöyle-böyle oldu bahanesi de ortadan kalkacak, başarılı olmak zorunda kalacağız.

"ÖZGEÇMİŞİN TEMİZ"

Elbette üyelerimiz oy kullanmada adayların öz geçmişine bakacaktır. Ben de bu konuda özgeçmişimin çok iyi çıkacağına inandığım için ön seçim istiyordum. Partimiz CHP de emeğe değer veren bir parti olduğuna göre, benim de emeklerim ve özgeçmişimin karşılığı olduğuna da inandığımdan bana iyi bir geçerli not vereceklerdir. Bunun dışındakiler bireysel değerlendirmeler olur. O, sosyal demokrasiye uymayan bireysel değerlendirmeler de sonucu değiştirmez. Dolayısıyla bu şekilde Cumartesi günü ön seçimlerden zaferle çıkacağımı, büyük çoğunluğunu Şerafettin Turpçu'yu 1. Sıra adayı olarak seçeceğine gönülden inanıyordum.

"SİYASİ BEDEL ÖDEDİM"

Gazeteciler sorularını da yanıtlayan Şerafettin Turpçu, ön eğilim yoklamasının bağlayıcı olup olmadığına yönelik soruya, "ön seçim kesinlikle bağlayıcıdır. Genel merkezimiz bu konuda karar almıştır, değişmeyecektir. Sadece ikinci sıraya genel merkezimiz atamaya yapacaktır. Zira, Zonguldak'ta bölgeler arasında olabilecek dengesiz sıralamamın önüne geçmek için" dedi.

Kendisinden sıralamayla ilgili tahmin yapılmasının istenmesi üzerine, böyle bir tahmin yapmayacağını ifade eden Turpçu, şunları kaydetti:

"Ben, niye birinci sırada çıkacağıma inanıyorum dedim. Çünkü kendimi tüm bölgelerin adayı olarak görüyorum. Çünkü tüm bölgelerde varım. Merkez, Kilimli ve Kozlu, aktif yaşadığım, siyaset yaptığım bölgelerdir. Çaycuma doğumluyum, Ereğli ise iş yaptığım, evliliğimi kurduğum ilçemiz. Dolayısıyla nüfusun yüzde 90'ına tekamül eden 3 bölgelerin ortak adayı konumundayım. Bir de çok siyasi hizmetim var. Siyasi olarak da bedel ödedim."

"KONTENJAN KİŞİYE ÖZEL DEĞİL"

Turpçu, genel merkezin kullanacağı 2. Sıra kontenjanına ilişkin soruya da, "örneğin Ereğli'nin ön seçime giren aday adayları sıralamada iyi yer alırsa, zaten genel merkezin burası için kontenjan kullanmasına gerek kalmayacak. Bu durum merkez ve diğer bölgeler için de geçerli. Kontenjan kişiye değil, bölgeye ayrıldı" diye yanıt verdi.

"KARAYALÇIN'A DA BANA DA YAKIŞMAZ"

Kendisinin, Zonguldak İl Başkanı Murat Karyalçın ile yakınlığı hatırlatılan ve bunu 'kontenjandan neden aday olmadığı' şeklinde gelen soruya da Turpçu, şu yanıtı verdi:

"Murat Karayalçın faktörü ile ilgili soruya da yanıt veren Turpçu, "eğer öyle baksaydım geçmişimi inkar ederdim. Bana, 'sayın Turpçu 30 yıldır ön seçim diyordunuz. Şimdi ön seçim geldi sen Karayalçın'a güvenerek merkez yoklamasına sığındın" derlerdi. Bu bana da sayın Karayalçın'a da yakışmazdı. Benim bir çizgim, siyasi ahlakım var. Bugüne kadar insanları yanıltmadım. Nasıl yol yürümüşsem o şekilde yürürüm, yol yürüdüğüm insanları da şaşırtmam. Şaşıranlar olabilir ama ben nasıl yola çıkmışsam, öyle yürürüm. Sonuçta kazanırım da kaybedebilirim de. Ben bu seçimlerde üyelerimizin desteği ile birinci sırada çıkacağıma inanıyorum."

Konuşmasının sonunda tüm aday adaylarına bir kez daha başarı dileğinde bulunan Turpçu, bir süre daha görüş alışverişinde bulunduğu gazetecilere teşekkür etti.

Haber : Değişim Haber Merkezi