mhamdiguner@hotmail.com
KIZ-OĞLAN ARKADAŞLIĞI
15 Agustos 2020 12:11:38
Günerle Cuma Sohbetleri
Zaman zaman görüyor ve duyuyoruz; birbiriyle akraba olmayan delikanlı bir oğlanla delikanlı bir kız beraber gezip dolaşıyor, tenha yerlere gidiyorlar. Fakat bu gezip dolaşmaların çoğu üzücü sonuçlar getiriyor.
Üniversitelerin Fakülteleri vasıtasıyla ilçelere kadar yayılmasını sevinçle karşılamışken üzücü olaylara da şahit olunca “Keşke ilçemize fakülte gelmeseydi, kurulmasaydı” şeklinde konuşanlar da oldu ve görüldü. Üniversite geldikten sonra ilçemizin ahlakı bozuldu diyenler var.
Hatta uzak bir ilden bizim ilçemize gelen bir adamla Merkez cami çayhanesinde sohbet ediyor, dertleşiyorduk. Buraya niçin geldiğini sorduğumda “kızım burada üniversitede okuyor. Onu yalnız bırakmamak için geldim. Okulu bitirinceye kadar burada kalacağım” cevabını vermişti.
Bir başka sohbetimizde “Nasıl gidiyor, kızınızı istediğiniz bir şekilde kontrol altında tutabiliyor musunuz?” deyince adamın gözlerinden yaşlar akmaya başladı ve ağlamaklı bir şekilde “maalesef istediğim gibi kontrol edemiyorum…” cevap verdi.
Demek oluyor ki gençler kendi ilçelerinden uzaklara gidince “nasıl olsa burada beni akraba veya tanıdıklarımdan gören olmaz” düşüncesiyle daha serbest hareket edebiliyorlar.” Alkollü sıvı da alsak tanıdıklarımızdan görenimiz olmaz” diyerek işrete bile kapılanlar olduğu gibi kızlar da bir erkek arkadaşımla gezebilirim artık, yakın veya tanıdıklarımdan uzaktayım; kimse görmez ve aileme şikayet edilmem” düşüncesiyle istediği bir oğlan öğrenci arkadaşıyla gezip dolaşabiliyor. Daha sonra da bazı problemler ortaya çıkıyor. Benim çok yakın bir arkadaşım bu yüzden üniversite tahsilini bitirememiştir.
Evet sevgili okurlarım kız-oğlan arkadaşlığı sakıncalıdır. Sonradan Peygamber olacak genç Yusuf bile hem de kölesi olduğu bir ailenın hanımına karşı kendine güvenememiş ve “ben kendi nefsimi temize çıkarmam, ancak Rabbimin merhametiyle” (Yusuf suresi ayet 54) demek zorunda kalmıştır. Karşı taraf bir Azizin (Mısır devlet Başkanı veya Bakanının) eşi olmasına rağmen bir gençle evinde bir arada yaşarken kendisine sahip olamamış ve Yusuf’la kocasına ihanet edecek duruma gelmişti.
Peygamber Efendimiz (sas) “Bir genç kızla bir genç oğlanı (beraber) gezerken gördüm; ama onlara şeytandan emin olamadım” diyerek aslında kendi sahabileri durumunda olan gençlerin bile şeytan tarafından aldatılabileceğini vurgulamıştır. Medine gibi İslam’ın temel attığı bir şehirde akraba olmayan delikanlı kız-oğlan arkadaşlığının kötü sonuç vereceği söz konusu ise bizim ülkemizde böyle bir arkadaşlığın iyi bir sonuç vermesi düşünülebilir mi?
Özellikle zinanın suç olmaktan çıkarıldığı bir ortamda (ateş barut misali) gençlerimizin arkadaşlık adı altında dolaşmalarına olumlu bakmamız mümkün müdür?
Çocuklarımızın, torunlarımızın kimi tahsil yapmakta, kimi de meslek sahibi olmak için çalışmaktadırlar. Bunlar İslami kuralları dışlayarak karşıt cinsleriyle gezip dolaşırlarsa ne tahsillerini başarı ile bitirebilir ve ne de mesleklerini hakkıyla kazanabilirler.
Karşıt cinsler olarak arkadaşlık yapanlar erken evlenmek durumunda da kalabilirler ki günümüzde erken evlenmek ve çoluk çocuk sahibi olmak ekonomik sıkıntılara sebep olabileceği gibi çocuklarının eğitimini de başarıyla yürütmeleri tehlikeye girer.
Ne taraftan bakarsanız bakın delikanlı olarak kız-oğlan arkadaşlığı iyi bir netice vermez. Oğlanın kendini frenleyebileceği söylenebilir; ama işte burada uzun süreli bir arkadaşlığın erkeğin sağlığına zarar vereceği muhakkaktır. Ben bunun açık oturumlarda yadırganabileceği düşüncesiyle kapalı oturumlarda ispat edilebileceği iddiasındayım. Geliniz gençlerimizin İslami kurullara uygun bir şekilde yetişmelerini sağlayalım. Hz. Yusuf’un “Rabbim hapishane bana onların beni davet ettiği şeyden daha sevimlidir” sözünü hatırlatalım. M. Hamdi GÜNER/Emekli Müftü
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com