mhamdiguner@hotmail.com
MESAJLARLA DOLU İLAHİ BİR DAVET; EZAN 3
01 Kasim 2019 10:30:01
Günerle Cuma Sohbetleri
Ezanın üçüncü tümcesi “Eşhedü enne Muhammeden Resulullah” olup tecvit kuralları uyarınca “Eşhedü enne Muhammederresülüllah” şeklinde okunur ve “Şehadet ederim ki Muhammed Allah’ın elçisidir” manasındadır. Her Müslüman ezan okurken veya dinlerken kamet yaparken veya takip ederken ezanın bu üçüncü cümlesiyle ikinci bir şehadetle Hz. Muhammed (sas) in Allah’ın elçisi olduğunu kabul etmekte ve benimsemektedir.
Bir insanın Allah’ın elçisi olduğuna tanıklık etmek, daha doğrusu onu Allah’ın elçisi olarak benimsemek elbette çok önemli bir olaydır. Bir muhtarın elçisi bile insanlar için önemlidir. Muhtar köy veya mahalle halkından birine bir elçi veya bekçi gönderip: “Köyümüz veya mahallemiz için şöyle şöyle katkıda bulunacaksın” diyerek ihtiyar heyeti kararını veya kanuni bir görevi bildirirse o kişi itiraz etmez ve edemez. İtiraz etmiş olsa ceza-yı müeyyide (yaptırım cezası) ile karşı karşıya gelir.
Bir Belediye reisinin elçisi (zabıta) veya Kaymakamın elçisi (polis) ile çağırılan bir insan telaşa bile kapılabilir. Valinin veya İçişleri bakanının elçisi gelse heyecanı artar. Başbakan veya Cumhur Başkanının elçisi vasıtasıyla çağırılan insanın dizleri titremeye başlayabilir. Halbuki bunların her biri kendisi gibi insandır. Ama Hz. Muhammed (sas) tüm o devlet yetkililerini onların yurdunu, hatta evreni yaratan ve dizayn eden Allah’ın elçisidir. Bu mantık zincirinden hareket edince Hz. Muhammed (sas) in ne kadar büyük bir mevki (kariyer) işgal ettiği anlaşılacaktır.
Öyleyse Peygamberimizin getirdiği, yahut verdiği talimat ve öğretiler muhtardan reis-i cumhuruna kadar tüm devlet yetkililerine elçilik edenlerin getirdikleri talimatların (öğretilerin) taşıdığı önemin çok üstünde bir önem taşımaktadır. Bu nedenle onun getirdiği ilahi öğretileri kapsayan Kur’an-ı kerim ve manası Allah’tan kelimeleri peygamberimizden olan kutsi hadislerin ve kendisinin öğretileri olan hadis-i şerifler titizlikle dikkate alınmalı ve onlara uyulmalıdır.
Mantık bunu gerektirirken ezan ile ikişerden günde 10 defa Hz. Muhammed’in Allah’ın elçisi olduğu kendilerine duyurulan Müslümanların ilahi emirleri ihmal etmeleri veya ilahi yasakları (haramları) çiğnemeleri ne büyük bir tezat (çelişki), Peygamberin tavsiyelerini gözardı etmeleri ne garip bir vefasızlıktır.
İnsanlar birbirine karşı vefasızlıktan yakınmaktadırlar. “Alem-i Ervah” ta Allah’a verdiğimiz söze, kelime-i şehadet getirerek Allah’a verdiğimiz teahhüdü tekrar ederken Hz. Muhammed (sas) e yaptığımız biat’a (bağlanışa) vefa göstermedikçe insanlardan vefa beklememizin istenen sonucu vermeyeceği bilinmelidir.
Evin büyüğüne vefasızlık yaparak küçüklerinden vefa beklemek ne kadar mantıksız ise Allah ve onun elçisine vefasız davranarak insanlardan vefa (verdiği sözü yerine getirmek) beklemek o kadar, hatta daha kötü bir vefasızlıktır. Gelin ey Müslümanlar vefalı olmaya çalışalım.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com