Çalışan Annelermiz 2
20 Agustos 2010 10:21:00
Geçen hafta başladığımız çalışan annelerimizin dikkat etmesi gerekenler konusuna bu hafta devam etmek istiyorum.
Aslında annenin çalışmasının çocuk üzerinde etkisi olumlu yada olumsuz olması o kadar çok etkene bağlıdır ki bunlarında çok iyi düşünülmesi gerekir. Anne neden çalışıyor?Çalışmaya başladığı dönem çocuğun hangi büyüme dönemine denk geldi?Ev içinde bu yüzden hangi fırtınaların koptuğu? Annenin yokluğunda çocuğa uygulanan bakım ve eğitimin niteliği? Annenin çocuğun yanında olduğu zaman ilgisi ve eğitim anlayışı? Bu soruların cevabı ancak bize daha doğru bir yol izlememiz için rehber olacaktır.
Çalışmak isteği olan ancak eşinin baskıları yada değişik nedenlerle çocuğuna bakmak için işini bırakan annelerin çocuğa daha çok olumsuz etkilerinin olduğu daha çok rastlanan bir durumdur. Çalışan annenin üretme duygusu ve yaşadığı kendine güven çocuğa daha olumlu yansımaktadır.Çalıştığı sürede çocuğunu özlemekte uzakta olduğu zamanı telafi etmek için çocuğunun yanında olduğu zaman daha çok özen göstermektedir. Anne daha çok mutlu olduğunda çocuğa bu duygu daha olumlu yansımaktadır. Oysa çocuğa bakmak için işinden ayrılan anneler iş doyumu yaşayamadıklarından daha gergin olmakta ve bu durumdan çocukta olumsuz etkilenmektedir.
Kısaca belirtmek gerekirse ; iyi anne olmak çalışmakla ya da ev hanımı olmakla ilgili değildir. Çalışan annelerimiz kesinlikle çocuklarına bakamadıklarını düşünerek vicdan azabı çekmemelidir. Bu duygu hem kendilerine hem çocuklarına haksızlık olur. Çünkü bu annelerimiz aldıkları eğitimi bir işte kullanmak ve aile bütçesine katkı sağlarken daha iyi yaşam koşullarına ulaşmak için en doğal haklarını kullanmaktadırlar.
Çalışan bir annenin o kadar çok fazla yükü vardır ki ev hanımlarına göre iki kat daha fazla enerji harcaması gerekmektedir. İyi bir eş olmakla sorumlu olan annemiz iyi bir çalışan olmalıdır, üretmeli ve iş yerine katkı sunmalı, evine geldiğinde yeniden ev kadını rolünü üstlenip ev düzenini sağlamalı, çocuklarının da şefkatli annesi olmalıdır. Bu görevler çok zor olduğu kadar annede çok karmaşık duygular yaratmaktadır. Çalışan annenin bu duygularla baş etmesi gerekir. Bu konuda başarısızlık ; çalışan annede psikolojik sorunlara yol açacak kadar ileriye gidebilir.
Anne olmak çok özel bir duygudur ve çok ağır sorumluluklar taşımamızı gerektirir.Her an başımıza gelecek kötü süprizlere hazırlıklı olmamasını gerektirir. Canından bir parça olan yavrusu ; annenin hayatının tam merkezindedir. Oysa işte yaşadığı stres ve eve dönerken çektiği trafik çilesi gibi bir çok olumsuz etkenle döner eve ama çocuğuna bunları yansıtmamak zorundadır. Ev işi , yemek , bulaşık , babanın istekleri derken eğer çocuğumuz annenin kendisi ile ilgilenmediği duygusuna kapılırsa işte o zaman çalışan annenin sorunları başlayacaktır asıl. Hele birde ailenin diğer bireyleri zten annenin çalışmasını istemiyorsa o zaman bu sorunları körükleyeceklerdir. Bu nedenle babaların çalışan eşlerine daha çok anlayışlı davranmaları , ev işlerinde onlara yardım etmeleri , çocukların gelişimi ile ilgili zaman dilimlerini daha etkin paylaşmaları gerekmektedir. Özellikle annenin çalışması gerektiği konusunda çocuklara olumlu telkinde bulunmalı , asla anneyi çocukların yanında suçlamamalıdır.
Dünyanın değişmesine paralel olarak ülkemizde de yaşam biçimi hızla değişmekte , daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak için çaba artarken daha çok kazanmak için annenin de çalışma hayatının içinde olması bir zorunluluk olabilmektedir. Bu demek değildir ki ; ekonomik olarak paraya ihtiyacı olmayan ailelerde kadının çalışmasına gerek yoktur. Sadece para kazanmak değildir annenin çalışmasının nedeni. Üretme duygusu , aldığı eğitimi kullanma isteği , sosyal bir ortamda bulunma , kendini ispatlama, kariyer yapma gibi bir çok duygununda tatmin edilmesini içerir ve en doğal hakkıdır bunları yaşamak.
İyi bir anne olmak için 24 saat evde onların başında olmak gerekmez. Babalara düşen görev annenin bu isteğine saygı duymak ve onlara destek olmaktır. Bir mühendis bayan arkadaşım şöyle ifade etmişti kendisini ‘’-Ben ; yüksek lisans diplomalı ev kadınıyım.’’ Şimdi bu annenin , ve yetiştirdiği çocukların mutlu ve huzurlu bir yaşam biçimi sürerek hayatı paylaştıklarını kim söyleyebilir?( Eşinin baskısı ile işini bırakmıştı)
İyi bir anne olmak için iyi bir babanın desteğini almak ve ister çalışsın ister çalışmasın huzurlu bir aile ortamını çocuklarla paylaşmak yeterlidir. Çocuğumuzun yanında geçireceğimiz süreden çok onunla ne kadar etkili zaman dilimi paylaştığımızı sorgulayalı lütfen.
Küçük çocukları ile gün oturmalarında , sohbetlerde zaman geçiren , daha gitmeden bak yaramazlık yaparsan seni bir daha götürmem , evde bırakırım , orda uslu dur , sakın bir şeyleri yıkıp bozma , lafa atlama gibi bir sürü tembihle evden çıkan ve 15 tane teyzeni arasında bir köşede uslu uslu dinleyen bir çocuk ile anne ne kadar çok zamanı bir çatı altında paylaşsa da bu çocuk için çok kötü geçirdiği zaman dilimidir.
Esen kalın saygıdeğer okurlarım.
Aslında annenin çalışmasının çocuk üzerinde etkisi olumlu yada olumsuz olması o kadar çok etkene bağlıdır ki bunlarında çok iyi düşünülmesi gerekir. Anne neden çalışıyor?Çalışmaya başladığı dönem çocuğun hangi büyüme dönemine denk geldi?Ev içinde bu yüzden hangi fırtınaların koptuğu? Annenin yokluğunda çocuğa uygulanan bakım ve eğitimin niteliği? Annenin çocuğun yanında olduğu zaman ilgisi ve eğitim anlayışı? Bu soruların cevabı ancak bize daha doğru bir yol izlememiz için rehber olacaktır.
Çalışmak isteği olan ancak eşinin baskıları yada değişik nedenlerle çocuğuna bakmak için işini bırakan annelerin çocuğa daha çok olumsuz etkilerinin olduğu daha çok rastlanan bir durumdur. Çalışan annenin üretme duygusu ve yaşadığı kendine güven çocuğa daha olumlu yansımaktadır.Çalıştığı sürede çocuğunu özlemekte uzakta olduğu zamanı telafi etmek için çocuğunun yanında olduğu zaman daha çok özen göstermektedir. Anne daha çok mutlu olduğunda çocuğa bu duygu daha olumlu yansımaktadır. Oysa çocuğa bakmak için işinden ayrılan anneler iş doyumu yaşayamadıklarından daha gergin olmakta ve bu durumdan çocukta olumsuz etkilenmektedir.
Kısaca belirtmek gerekirse ; iyi anne olmak çalışmakla ya da ev hanımı olmakla ilgili değildir. Çalışan annelerimiz kesinlikle çocuklarına bakamadıklarını düşünerek vicdan azabı çekmemelidir. Bu duygu hem kendilerine hem çocuklarına haksızlık olur. Çünkü bu annelerimiz aldıkları eğitimi bir işte kullanmak ve aile bütçesine katkı sağlarken daha iyi yaşam koşullarına ulaşmak için en doğal haklarını kullanmaktadırlar.
Çalışan bir annenin o kadar çok fazla yükü vardır ki ev hanımlarına göre iki kat daha fazla enerji harcaması gerekmektedir. İyi bir eş olmakla sorumlu olan annemiz iyi bir çalışan olmalıdır, üretmeli ve iş yerine katkı sunmalı, evine geldiğinde yeniden ev kadını rolünü üstlenip ev düzenini sağlamalı, çocuklarının da şefkatli annesi olmalıdır. Bu görevler çok zor olduğu kadar annede çok karmaşık duygular yaratmaktadır. Çalışan annenin bu duygularla baş etmesi gerekir. Bu konuda başarısızlık ; çalışan annede psikolojik sorunlara yol açacak kadar ileriye gidebilir.
Anne olmak çok özel bir duygudur ve çok ağır sorumluluklar taşımamızı gerektirir.Her an başımıza gelecek kötü süprizlere hazırlıklı olmamasını gerektirir. Canından bir parça olan yavrusu ; annenin hayatının tam merkezindedir. Oysa işte yaşadığı stres ve eve dönerken çektiği trafik çilesi gibi bir çok olumsuz etkenle döner eve ama çocuğuna bunları yansıtmamak zorundadır. Ev işi , yemek , bulaşık , babanın istekleri derken eğer çocuğumuz annenin kendisi ile ilgilenmediği duygusuna kapılırsa işte o zaman çalışan annenin sorunları başlayacaktır asıl. Hele birde ailenin diğer bireyleri zten annenin çalışmasını istemiyorsa o zaman bu sorunları körükleyeceklerdir. Bu nedenle babaların çalışan eşlerine daha çok anlayışlı davranmaları , ev işlerinde onlara yardım etmeleri , çocukların gelişimi ile ilgili zaman dilimlerini daha etkin paylaşmaları gerekmektedir. Özellikle annenin çalışması gerektiği konusunda çocuklara olumlu telkinde bulunmalı , asla anneyi çocukların yanında suçlamamalıdır.
Dünyanın değişmesine paralel olarak ülkemizde de yaşam biçimi hızla değişmekte , daha iyi yaşam şartlarına kavuşmak için çaba artarken daha çok kazanmak için annenin de çalışma hayatının içinde olması bir zorunluluk olabilmektedir. Bu demek değildir ki ; ekonomik olarak paraya ihtiyacı olmayan ailelerde kadının çalışmasına gerek yoktur. Sadece para kazanmak değildir annenin çalışmasının nedeni. Üretme duygusu , aldığı eğitimi kullanma isteği , sosyal bir ortamda bulunma , kendini ispatlama, kariyer yapma gibi bir çok duygununda tatmin edilmesini içerir ve en doğal hakkıdır bunları yaşamak.
İyi bir anne olmak için 24 saat evde onların başında olmak gerekmez. Babalara düşen görev annenin bu isteğine saygı duymak ve onlara destek olmaktır. Bir mühendis bayan arkadaşım şöyle ifade etmişti kendisini ‘’-Ben ; yüksek lisans diplomalı ev kadınıyım.’’ Şimdi bu annenin , ve yetiştirdiği çocukların mutlu ve huzurlu bir yaşam biçimi sürerek hayatı paylaştıklarını kim söyleyebilir?( Eşinin baskısı ile işini bırakmıştı)
İyi bir anne olmak için iyi bir babanın desteğini almak ve ister çalışsın ister çalışmasın huzurlu bir aile ortamını çocuklarla paylaşmak yeterlidir. Çocuğumuzun yanında geçireceğimiz süreden çok onunla ne kadar etkili zaman dilimi paylaştığımızı sorgulayalı lütfen.
Küçük çocukları ile gün oturmalarında , sohbetlerde zaman geçiren , daha gitmeden bak yaramazlık yaparsan seni bir daha götürmem , evde bırakırım , orda uslu dur , sakın bir şeyleri yıkıp bozma , lafa atlama gibi bir sürü tembihle evden çıkan ve 15 tane teyzeni arasında bir köşede uslu uslu dinleyen bir çocuk ile anne ne kadar çok zamanı bir çatı altında paylaşsa da bu çocuk için çok kötü geçirdiği zaman dilimidir.
Esen kalın saygıdeğer okurlarım.
Bu Yazı Toplam 471 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com