Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.”
Kıymetli Okuyucular;
Yüce Rabbimiz şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler! Sabır ve namazla Allah’tan yardım isteyin. Şüphesiz Allah sabredenlerle beraberdir.”1
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) şöyle buyuruyor: “Zor zamanlarda duasının kabul edilmesini isteyen kişi, rahat zamanında çokça dua etsin.” 2
İnsanlar olarak; hayatımız boyunca pek çok sıkıntı, keder ve musibetle karşılaşırız. Sonuçları ne olursa olsun başımıza gelen her olay, dünya imtihanının bir parçasıdır. Ömür dediğimiz sermaye, aslında imtihan için bize tanınan sınırlı süredir.
Önemli olan bu süreyi iman ve salih ameller ile geçirebilmek, karşılaştığımız hadiseler karşısında doğru tavırlar ortaya koyabilmektir.
Nitekim Cenâb-ı Hak bir ayet-i kerimede şöyle buyurmaktadır: “Andolsun ki sizi biraz korku ve açlıkla; mallardan, canlardan ve ürünlerden eksiltmekle sınayacağız. Sabredenleri müjdele!” 3
Kıymetli Okuyucular;
Sebeplere başvuran; ilmin, aklın ve tecrübenin ışığında her türlü tedbiri alan mümin, aynı zamanda tevekkül etmeyi ve ilâhî takdire rıza göstermeyi bilmelidir. İsyan ve taşkınlıkla değil, teslimiyet ve sekînetle hareket etmelidir. Korku, endişe ve karamsarlıktan uzak kalarak, Rabbinin mutlak iradesine sığınmalıdır. En güvenli sığınak, Cenâb-ı Hakk’ın eşsiz kudreti, ilim ve hikmeti, yardım ve inayetidir
Ona olan inancını bir an bile yitirmemek, O’na dayanmak, O’na güvenmek ve O’ndan yardım dilemek müminin hayat ışığıdır. Dua ve niyazla, tevbe ve istiğfarla, hamd ve şükürle Allah’a iltica etmek, kulluğun özüdür.
Sevgili Peygamberimiz (s.a.s) bir hadisinde şöyle buyurmaktadır: “Müminin durumu ne hoştur! Her hâli kendisi için hayırlıdır.
Bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına sevinecek bir hâl geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder; bu da onun için hayır olur.” 4
Mü'min; Rabbine dayanarak, kendine güvenerek ve kardeşleriyle yardımlaşarak zorlukları aşabileceğini unutmamalıdır.
O halde; Yaşadığımız olayları ibret ve ferasetle okuyalım. Sorumluluk bilinci ve nefis muhasebesi çerçevesinde değerlendirelim.Sözlü dualalarımızla birlikte fiili dualarımızı'da ihmal etmeyelim. Üzerimize düşeni yaptığımızdan emin olalım. Bu dünyanın sınavlarını azim, sabır ve şükür terazisinde tartalım. Hayatta güçlü olmak için ibadet, dua, tefekkür ve tevekkülle maneviyatımızı canlı tutalım.
Özellikle son günlerde yaşadığımız Zulümlere sessiz kalmadan,mazlumun yanında yer alalım.
Bu husus Peygamber(s.a.v)'in tavsiyelerine kulak verelim :
“Kim bir kötülük görürse, onu eliyle değiştirsin. Şayet eliyle değiştirmeye gücü yetmezse, diliyle değiştirsin. Diliyle değiştirmeye de gücü yetmezse, kalbiyle düzeltme cihetine gitsin ki bu imanın en zayıf derecesidir.” 5
İlahi Uyarıları unutmayalım:
"Zalimlerin yanında olmayın; sonra ateş sizi de yakar. Allah’tan başka dostlarınız olmadığına göre bir yerden yardım da göremezsiniz". 6
“Şüphesiz ki insanlar zâlimi görüp de onun zulmüne engel olmazlarsa, Allah’ın kendi katından göndereceği bir azabı hepsine umumileştirmesi yakındır.” 7
Cenab-ı Allah bizlere sabır ve metanet nasip eylesin. İstikametten ayırmasın. Bizlere birlik,beraberlik ve kurtuluş yolları nasip eylesin.
1 Bakara, 2/153.
2 Tirmizî, Deavât, 9.
3 Bakara, 2/155.
4 Müslim, Zühd, 64.
5 Müslim, Îmân 78.
6 Hud suresi/113
7 Ebû Dâvûd, Melâhim 17; Tirmizî, Fiten 8;
Murat DEMİREL /Kdz. Ereğli Vaizi
Haber : Çiğdem Koç