UZUN MEHMET, TAŞKÖMÜRÜNÜ BULUŞUNUN 187. YILINDA TÖRENLE ANILDI
Uzun Mehmet, Zonguldak'ın Ereğli ilçesi Köseağzı köyünde kömürü buluşunun 187. yılında törenle anıldı.
Uzun Mehmet, Zonguldak'ın Ereğli ilçesi Köseağzı
köyünde kömürü buluşunun 187. yılında törenle anıldı.
Zonguldak'ta Uzun Mehmet Anıtı'nda düzenlenen
anma törenine, Kilimli Kaymakamı ve Vali Vekili Hakan Özarslan, eski
Milletvekili Ali İhsan Köktürk, Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdür
Yardımcısı Ercan Gebeş, TTK yöneticileri, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS)
Genel Başkanı Ahmet Demirci, GMİS Genel Başkan Yardımcısı İsa Mutlu, GMİS Genel
Sekreteri Hakkı Arslan, GMİS Genel Mali Sekreteri Adnan Tıska, GMİS Genel
Teşkilatlandırma ve Eğitim Sekreteri Satılmış Uludağ, Amelebirliği Başkanı
Osman Balamir, TMMOB MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, AK Parti İl
Başkanı Zeki Tosun, CHP İl Başkanı Ahmet Altun, MHP İl Kadın Kolları Başkanı
Mevlüde Yalçıner, askeri erkan, bürokratlar, GMİS'e bağlı şubelerin başkan ve
yöneticileri, meslek odası ve sivil toplum örgütlerinin temsilcileri,
siyasetçiler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Tören saygı duruşu ve İstiklal
Marşı'nın okunmasıyla başladı. TTK, GMİS, MMO ve Amelebirliği çelenklerinin
Uzunmehmet Anıtı'na konulmasının ardından madencileri anlatan şiirler okundu.
Törende TTK Genel Müdür Yardımcısı Ercan Gebeş, GMİS Genel Başkanı Ahmet
Demirci, MMO Zonguldak Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı birer konuşma yaptılar.
DEMİRCİ: "TTK'NIN İŞÇİ AÇIĞI 5 BİN 500'E ULAŞTI"
Törende konuşan GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci,
"Bugün Uzun Mehmet'in kömürü buluşunun 187'nci ve Zonguldak'ın düşman
işgalinden kurtuluşunun 95'inci yıl dönümünü birlikte kutluyoruz. Uzun Mehmet,
1829 yılında taşkömürünü buldu ama bu önemli yeraltı kaynağımız ancak 1848
yılında üretilmeye başlandı. Aradan geçen 168 yıllık üretim sürecinde, Uzun
Mehmet, Kömür ve Zonguldak, birbirinden ayrılmaz hale geldi.
Türkiye, 1990 yılı sonrasında uygulanan yanlış
ekonomik politikalar nedeniyle bugün taş kömürü için dışarıya yılda 4 milyar
dolar öder hale geldi. Türkiye, yılda 30 milyon ton taş kömürü tüketiyor.
İhtiyacımızın yüzde 90'ından fazlasını dışarıdan alıyoruz. Biz üretmek
istiyoruz. Çünkü ülkemizin üretime ihtiyacı var. Bölgemizdeki demir-çelik ve
enerji santrallerinin ihtiyacının büyük bölümünü biz karşılayabiliriz.
İthalatı azaltabiliriz. Paramız ülkemizde kalır,
işsizimiz iş bulur. Yer altında yüzyıllık kömürümüz var ve sahip çıkılmayı
bekliyor. TTK Genel Müdürlüğü 2010 yılında ilgili bakanlıktan işçi açıklarının
giderilmesini talep etti.
İşçi açıkları arttıkça bu talep yenilendi. Son
olarak TTK Genel Müdürlüğü 2014 yılında 4 bin 600 işçi talep etti. Ancak siyasi
irade bu talepleri yerine getirmedi. 14 bin norm kadroya sahip TTK, bugün 8 bin
700 işçi ile üretim yapmaya çalışıyor. Norm kadroya göre işçi açıkları 5 bin
500'lere ulaştı. 2015 yılında TTK, tarihinin en düşük işçisiyle en düşük
üretimini yaptı.
İşçi sayısı azaldıkça üretim düştü, zarar arttı.
Bu tablo bir an önce değişmelidir. Bu tabloyu en kısa sürede değiştirmenin yolu
ise TTK'nın işçi açıklarının acilen giderilmesi ve gerekli yatırımların
yapılmasıdır. Biz maden işçileri olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz.
Sağlıklı ve güvenli bir ortamda, çalışma barışını koruyarak üretmek
istiyoruz" dedi.
Bu gerçeklere rağmen TTK'nın özelleştirilmesi
gerektiğini savunanlar olduğunu ifade eden Demirci, "Biz ve Türkiye,
özelleştirmenin ne demek olduğunu çok iyi biliyoruz. Bizler özelleştirmenin ne
demek olduğunu Karadon'da, Kozlu'da, Soma'da, Ermenek'te gördük. Yeraltı
madenciliğinin kâr mantığıyla yapılabilecek bir iş olmadığını bilmeyen
kalmamıştır. Tüm ilgilileri bir kez daha bu vesileyle uyarıyoruz. Türkiye'nin
TTK'ya, Zonguldak'a ve taş kömürüne ihtiyacı var. Kendi öz kaynaklarımızı
değerlendirmekten başka çaremiz de yok. Bu ancak ve ancak devlet ciddiyetiyle
yapılmalıdır" şeklinde konuştu.
ERCAN GEBEŞ: "TAŞKÖMÜRÜ, SANAYİNİN TEMEL
GİRDİSİDİR"
Türkiye Taşkömürü Kurumu (TTK) Genel Müdür
Yardımcısı Ercan Gebeş ise, TTK'nın kömür üretimi için yaptığı yatırımları
anlattı. Karaelmas serüveninin bundan 187 yıl önce Bahriye erlerinden Uzun
Mehmet'in taşkömürünü bulmasıyla başladığını söyleyen Gebeş, "Karaelmas
hem ülkenin hem de bölgenin kaderini etkilemiştir. Ülkenin kalkınmasında ve
sanayileşmesinde Zonguldak havzası yıllarca önemli bir lokomotif görevi
üstlenmiştir. Zonguldak havzasındaki taş kömürü üretim faaliyetleri önemli bir
istihdam kaynağı ve ülkenin sanayileşmesinde çok önemli rolü olan demir-çelik
üretiminin de temel girdisi olmuştur.
Havzanın stratejik önemine paralel olarak
geliştirilen devlet politikaları günümüzde alternatif enerji kaynaklarının
bulunması, ulaşım ve madencilik teknolojisindeki gelişmeler sonucu ticaret
küreselleşmiş ve dünya tek Pazar haline gelmiştir. Bir zamanların en önemli
enerji kaynağı olan taşkömürü hem petrol hem de doğalgaz gibi çeşitli enerji
kaynakları ile hem de Avustralya ve Güney Afrika gibi ülkelerdeki açık ocak
yöntemi ile çok düşük maliyetlerle yapılan taş kömürü üretimi ile rekabet etmek
zorunda kalmıştır. Devlet işletmeciliği 1929 yılındaki büyük bunalım sonrası
bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de rağbet görmüş ve bu tür işletme
sayıları 1980 yılına değin artmıştır. 1980'li yıllardan sonra ekonomi
politikalarında devletin rolü, sorumlulukları, öncelikleri değiştirilmeye
başlanmıştır. Mal, hizmet ve sermayenin önündeki engeller kaldırılmış, korumacı
politikalar terk edilmiş ve bu bağlamda enerji politikaları
serbestleştirilmiştir. Uzun süre ülkemizin taş kömürü talebini karşılayan TTK,
1970'li yıllarla birlikte talebi karşılamakta yetersiz kalmıştır. 1987'de yüzde
50'nin altına, 2000'li yıllarda yüzde 16'lı rakamlara düşmüştür. 1973'de 16 bin
ton olarak başlayan taş kömürü ithalatı, 2014'de 29.9 milyon ton düzeyine
çıkmıştır. Kurumumuzda son yıllarda ana altyapı hazırlıklarına önem verilmiş ve
önemli projeler gerçekleştirilmiştir. Kuyu ve galeriler bir maden işletmesinin
en önemli alt yapı yatırımlarıdır. Bu alt yapı tesislerinin projelendirilmesi
ve gerçekleştirilmesi uzun süreler almaktadır. Zaman zaman gecikmeler
yaşanmaktadır. Bu yatırımların kuruma maliyeti çok yüksek olmaktadır. Bir
kuyunun ömrü yaklaşık olarak 40 yıldır. Kurumda 2004 yılından itibaren ikisi
havalandırma olmak üzere toplam 5 adet derin kuyu tesis edilmiş ve hizmete
alınmıştır. Ayrıca Karadon ve Armutçuk'ta birer derin kuyunun tesisiyle ilgili
çalışmalar sürdürülmektedir. Bu süreç içerisinde kuyu çalışmalarına paralel
olarak ana kat galerilerimizin de önemli bir kısmı tamamlanmıştır. Bir kısım
hazırlıklarımız ise devam etmektedir. Yine teknik ve ekonomik ömrünü tamamlayan
lavuarlarımızdan Merkez Lavuarı ve Çatalağzı Lavuarı kaldırılarak tüvenan
kömürlerin yıkattırılması işi hizmet alımı yoluyla 2006 yılından beri üçüncü
şahıslara yaptırılmaktadır. Bu şekilde piyasanın istediği nitelikte kömür
hazırlanmaktadır. Yine üretim ve randımanların artırılması, maliyetlerin
düşürülmesi amacıyla havza şartlarına uyum sağlayacak mekanize sistemler
araştırılmıştır. Başlangıçta dik damarlarda olmak üzere 2013 yılında Amasra'da
pilot bir panoda mekanizasyon uygulaması yapılmış ve sistem başarılı olmuştur"
şeklinde konuştu.
TMMOB Maden Mühendisleri Odası (MMO) Zonguldak
Şube Başkanı Erdoğan Kaymakçı, yerli üretimin öneminin kavranmaması nedeniyle
Türkiye Taş Kömürü Kurumu'nda üretime yönelik istihdamın önü açılmadığını
belirterek, "Bu politikadan ya da bu politikasızlıktan vazgeçilmeli, yerli
üretimin önündeki engeller kaldırılmalıdır" dedi.
Haber : İHA