MÜFTÜ ALBAYRAK KUTLU DOĞUM HAFTASI VE ÖNEMİNE DEĞİNDİ
Zonguldak'ın Ereğli ilçe Müftüsü Recai Albayrak, Değişim Radyo'da Elif ile Çayımın Şekeri programına konuk oldu.
Kuran-ı Kerim ve Şems Süresi ile başlayan programda, Kutlu Doğum Haftasının başlangıcı, önemi ve hafta boyunca yapılacak olan etkinlikler hakkında açıklamalar yaptı.
Bu haftanın önemi hakkında açıklamalar yapan Müftü Albayrak, Bu yıl 14-20 Nisan tarihleri arasında çeşitli etkinliklerle kutlanacak olan Kutlu Doğum Haftası programları dolu dolu geçeceğini belirtti. Kutlu Doğum Haftası deyince adı üstünde âlemlere rahmet olarak gönderilen Yüce Peygamberimizin dünyaya teşrifinden bahsedicinin altını çizen Albayrak, açıklamalarında şu görüşlere yer verdi:
"1989 yılından itibaren Diyanet İşleri Başkanlığımızın böyle bir haftayı oluşturdu, yaygınlaştırdı. Öyle bir noktaya geldi ki artık. Bütün sivil toplumlarının iştirak ettiği ve bu haftada farklı etkinlikler yaptığı bir haftaya dönüştü. Temelinde peygamber muhabbetini taşıyor, Peygamber Sevgisinden bu etkinlikler oluşuyor.
Şunu bilmek lazım kimi seviyorsun dediklerinde; "önce Allah'ı seviyorum, sonra Peygamberi Seviyorum" bu böyle devam eder. Fakat Allah'a sorduklarında gökyüzünü, evreni yarattı. Allah'a sorduğumuz zaman en sevdiğim Hz. Muhammet Mustafa'dır diyor. Ne mutlu bize ki biz de Peygamberimizin ümmetiyiz. Biraz daha konuyu açma adına Yüce Peygamberimizin Allah nezdindeki değerini aktarma açısından "Sen olmasaydın ben insanlığı yaratmazdım, insanlığı senin adına yarattım" diye Peygamber Efendimize sevgisini Yüce Allah böyle anlatıyor. Böyle bir peygamberin yolundan nasıl gidilmez. Allah'ın çok sevdiği onun sebebiyle âlemlerin yaratılmasına vesile kıldığı bir âlem içinde yaşıyoruz. Biz dolayısı ile peygamberi tanıma noktasında sıkıntılarımız tabi var.
YALNIZLIK ALLAH'A MAHSUSTUR
"Birlikte yaşam ahlakı dediğimiz bizim bütün hayatımızı kuşatıyor. Yani aile hayatımız, aile de birlikte yaşıyoruz çocuğumuzla eşimizle, çevreye çıkıyor sosyal çevreye öyle sokağa çıkıyor, öyle komşularımız, öyle hepsi birlikte yaşanılıyor zaten. İnsanın tek başına yaşaması hani büyüklerimiz söyler; "Oğlum yalnızlık Allah a mahsustur" diye çok güzel bir söz var. Cennette de biz yalnız olmayacağız cennette de komşularımız olacak bakın cennette de ihtiyacımız olacak. Çünkü o kaçınılmaz bir şey dolayısıyla birlikte yaşam ahlakı noktasından baktığımızda Peygamber efendimizden alacağımız çok güzel örnekler var bizim için basit gözüken ama yani hayatın odağına oturan anlamlı düşündüğümüz zamanda bu da aslında tek başına düşündüğümüz an önemli değil diyebiliriz ama hayatın içinde baktığımız zaman önemli. Bakın biz çevreden bahsediyoruz çevreyi temiz tutalım, çevremizi koruyalım, ormanlarımızı koruyalım bunlar birlikte yaşamanın gerektirdiği şeyler. Peygamber efendimiz diyor ki siz yoldan giderken bir taşı kaldırırsanız sadaka vermiş olursunuz bakın karşılığını direkt hem dünya hayatında bir iyilik yapıyorsunuz ama bir taraftan da paran yoksa şuradaki bir çöpü çöpe attığın zaman Allah katında sanki birisine götürüp bir para vermiş gibi sevap işliyorsun. Biz hayatı birazda çok ciddiye alıyoruz sanki hiç ölmeyecekmişiz gibi, Hâşâ Hiç ölmeyecekmişiz gibi çalışalım ama yarın ölecekmişiz gibi ahrete ne yapıyoruz o soru muallâkta. Çevre dedik ağaç dikin yarın kıyametin kopacağını bilseniz bile diyor alın size bir çevre sözü."
SELAMI ESİRGMEYİN...
"Dahası Tebessüm sokağa çıktın tebessüm ettin sana sadaka diyor ya bu kadar engin bu kadar zarif bu kadar iyiliğe açık insanları birbirlerine yaklaştırmaya teşvik eden çok önemli bir şey tebessüm. Tebessüm bir Merhaba,Selâmün aleyküm, Aleyküm selâm, Hayırlı sabahlar veya kendi güzel ne söylemek istiyorsa söylesin ama görmezlikten gelmesin. İnsanlarda empati yapmak yok biz her olayda empati yapsak bazı şeyleri çok daha kolay değiştirebiliriz iyiye doğru dönüştürebiliriz egomuzu tatmin etmek için hep kendi açımızdan bakıyoruz karşı taraf ile yani aynı şey ile biz karşılaşsak ne yaparız tepkimiz ne olur diye düşünmüyoruz bunu düşünebilsek bana şunu yapsa bana hor baksa bunu yaparsa ben hangi duyguları taşıyabilirim tabi ki rahatsız olurum mutlu olmam. Peki ben ona hor baktığım zaman onu hoş karşılamadığım zaman o da bana öle bakacak yaptığım bu davranış doğru değil. Onun için bizim kültürümüzde tabi çok önemli şeyler var Yunus Emre,Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî gibi bunlar bize insanlığımızı korumayı beraber yaşamanın ne kadar önemli olduğunu başta peygamberimiz ve başta bizim tarihi şahsiyetlerimiz bizlere bunları ifade etmişler. Asırlar boyu başta Anadolu olmak üzere İslam coğrafyasında biliyorsunuz ki farklı din, dil, ırk, mezhep ve meşreb farklılıkları oluşmuş ama bunların hepsini bizim toplumumuz dinimizden gelen anlayışla saygı duymuş. İnsan odaklı insanlığı koruma eksenli bir yaklaşım içinde olmalıyız. Arap araptır ama insandır, efendim Amerikalı insandır, daha sonra dini bilgileri almayınca ne yapıyor Bütün çocuklar Müslüman doğar ama onu ailesi daha sonra diğer kendi dinlere geçiriyorlar neticede insandır."
"YARATILANI HOŞ GÖR, YARATILANDAN ÖTÜRÜ"
"Tabi İslam dinini kabul etmesi bizim istediğimiz bir şeydir neden çünkü Kur'an-ı Kerim gelmiş son din İslam gelmiş ve bütün dinleri içine alacak boyutta, son peygamber gelmiş bütün peygamberlerin getirdiği dinleri içine alacak şekilde bir evrensel mesajla sunmuş son din İslam'dır. İslam fıtratı üzerine doğması söz konusudur dolayısı ile bu fıtratı da korumak lazım dinide kabul etmek lazım ama bir tercih yapmışlardır bunun karşılığında tabii ki aklını kullanmadığı için başka etki alanlarının içine girip te doğru yolu bulamadığı için bunun cezasını ve değerlendirmesini Allah yapacaktır. İşte Yunusun dediği gibi "Yaratılanı Hoş Gör, Yaratılandan Ötürü" ne kadar güzel değil mi ? Herkesi yaratan Allah olduğu için herkesi hoş görmeliyiz. Ne demiş Mevlânâ Celâleddîn-î Rûmî Hazretlerimiz "Sen bensin ben de senim kendi kendimize bunca savaşmamız da ne" dolayısıyla tabi çokta fazla bu konulara derinlemesine girmek istemiyorum."
"ETKİNLİKLERİMİZİ ZENGİNLEŞTİYİRORUZ"
"Bugün Kaptaş köyünde, birkaç köy birleşip görevlilerimiz kendi imkânlarıyla ortaya koydukları bir çalışma var. Dışarıdan da konuşmacı olarak Yardımcı Doçent Şaban Karasakal Hocamız geldi. Bende orada bulunacağım. Artık haftaya sığmıyor etkinlerimiz. Peygamber sevgisini insanımızın üzerinde görünce bizlerde şevke geliyoruz. Programları hem çeşitlendiriyoruz hem de muhtevasını zenginleştiriyoruz."
"ÇOCUKLARIMIZA TARAFTAR FORMASI VE UÇURTMA YAPTIRDIK"
"Kutlu doğum Haftası aslında önümüzdeki hafta başlayacak ama geçtiğimiz hafta okullarımızı ziyaret ettik. Çocuklarımızla mini kutlu doğum konuştuk. Okul mevcudu az ise uygun bir zamanda idareci arkadaşlarımızla gerçekleştiriyoruz. Milli eğitim müdürümüz de sağ olsun bu konuda hassas davranıyor. Öğrencileri topluyoruz. Müftü görmüş oluyorlar çocuklarımızda, kendim bizzat gidiyorum. Peygamber Efendimizi tanıtmaya çalışıyoruz. Ben çocuklarımızı çok önemsiyorum. Gittiğimiz de çok güzel şeylerde karşılaştık. Onlar bizim küçük yavrularımız. Bazen kafa yorunca farklı sürprizler de ortaya çıkabiliyor. Bu sene çocuklarımıza taraftar forması yaptırdık. Haberleri olmadan hangi takımları tuttuklarını öğrendik. Pilot okullar seçtik özellikle köy okullarında. Kendi isimlerine taraftar forması yaptırdık. Kendilerine sporun bilincini de anlattım. Spor dostluk işidir, fanatiklik olmaması gerektiğini söyledim. Bir takımı sevmeniz diğer takımı sevmemeniz anlamına gelmez şeklinde açıklamada bulundum. Kız çocuklarımız içinde uçurtma yaptırdık. Uçurtma özgürlük sembolüdür. Benimde çok etkilendiğim bir şeydir. Özgür düşünmek, özgür olmak lazım. Ama şunu da unutmamak lazım."
Başkalarının özgürlüğünü kısıtlamak egoizmdir...
"Bizim özgürlüğümüz başkalarının özgürlüğünü kısıtlamaya mahal vermemeli. İşte o zaman egoizm olur. Ben özgürüm diyorsun ama seninle yaşayan bireylerin özgürlüğüne ihtimam göstermiyorsan, onları fark etmiyorsan, öyle bir özgürlüğe onlarında ihtiyacı olduğunu görmüyorsan senin özgürlüğünün ne anlamı var? Seni o zaman dünyada tek başına bırakalım, yaşa özgür ol. Onun için düşünsel bazda özgürlük önemlidir. Bağnazlık hiç hoş bir şey değildir. Özgür düşünecek, Allah'ın verdiği aklı ortaya koyacak."
"ÖNEMLİ OLAN AKLI İŞLEVSEL HALE GİTMEKTİR..."
"Herkesin aklı vardır da, aklı işlevsel hale getirmek önemlidir. Akıl potansiyel olarak herkeste vardır. Hani kimisine akıllı diyoruz değil mi? Aslında orada kast ettiğimiz var olan aklı işlevsel hale getiriyor, kullanıma sokuyor, devreye sokuyor. Herkeste yeterince o potansiyel var ama onu devreye sokamıyorsanız o orada durur. En lüks televizyonu alın, uydusunu bağlatın, elemlisini takın. Ama aşağıya gelince on'a basmayıp off'da duracaksa öyle bakarsınız. Akıl da böyle bir şey. Aklı devreye sokmak önemli. Aklı kullanarak insanların özgürlüğüne dikkat etmek lazım. İnancımızı devreye koyarak, insanların da her türlü hakka sahip olması gerektiğini unutmamak lazım."
"ZENGİN OLMAK RİSKTİR..."
"Şimdi paylaşın diyoruz. Tabi ki paylaşma olacak. Allah bize verirken hesap sormayacak mı? Sana para verecek 'sen kafana göre takıl, komşun orada aç gezsin ona da bakma' mı diyor Allah? Hayır, öyle demiyor. Diyor ki; 'sana akıl ve para verdim. Şimdi aklını kullanarak o parayı ölçülü bir şekilde paylaş' diyor. Paylaşan adam akıllıdır, aklını devreye koymuştur. Paylaşmayan da, ahirete gittiği zaman; 'gel bakalım kulum sana akıl verdim, sana maddi imkanlar sundum, ne yaptın sen bunu, lüks içinde yaşadın öyle mi? İsraf içinde yaşadın, ihtişamlı bir hayat sürmek için yaşadın öyle mi?' denilecek. Bunun hesabı ağır olur. İşte ben bu yüzden hep, zenginlerimizi ben biraz korkutuyorum. Daha doğrusu korkutma değil de kendi okuduklarımdan öğrendiklerimi onlarla paylaşırken biraz farklı sahneler çıkıyor. Ben diyorum ki ahiret boyutuyla da zengin olmaya baktığımızda her zaman risklidir. Allah bize bir hesap soracak. Mahallenin bakkalına gittiğiniz zaman maliye denetmenleri ne yapıyor? Bir denetmen gider, gel bakalım bakkal efendi der, sorar ve bir saatte çıkar. Ama bir holdinge gittiği zaman 10-15 kişilik grup 6 ayda çıkamıyor. İşte Allah'ın hesabı da böyledir. İşte bunu avantaja dönüştürdüğünüz zaman tadından yenmez. Bunu hayra dönüştürdüğü zaman Allah diyecek ki, bu bana faydalı olacak. İnsanların en güzeli ve hayırlısı insanlara menfaati olandır."
"ANNE BABA OLARAK ÇOCUKLARIMIZIN MANEVİ DÜNYASINI DOLDURMALIYIZ"
"Onlar bizim yavrularımız, geleceğimiz. Onların iyi yetişmesi bu memleketin garantisi. Bizler anne ve babalar olarak zaman zaman çocuklarımızın maddi ihtiyaçlarını karşılarken, manevi dünyalarını dolduramıyoruz. Yani hep maddi, şu marka giysin, şu imkânlar olsun ama bu çocuğun doldurulmaya ihtiyacı olan fıtri bir alanı var. Siz o alanı doldurmazsanız, manevi dünyasına bir anne ve baba olarak, öğretmen olarak bir şey katmazsanız o boşluğu o kadar güzel dolduruyorlar ki. Biz çocuklarımıza gerçek manada sahip çıkamıyoruz"
"GENÇLİK ELDEN GİDİYOR..."
"Müslüman bir ülkede uyuşturucu kullanma yaşı 10 yaşına kadar düşmüşse bir radyocu olarak sizin de suçunuz var. Ben bu işin içinde bir görevli olarak, müftü olarak ifade ettim. Ama kimse kuma gömüp de dünya devam ediyor demesin. Gençlik elden gidiyor. Bundan üzüntü duyuyorum. Bu yüzden herkes çocuğunun ne yaptığına ya da onun manevi dünyasına neler kattığına bir baksın, çocuğu kimle arkadaşlık yapıyor ona bir baksın, çocuğunu kimler zehirliyor ona bir baksın. Bu hususta öğretmenlerimize çok büyük görevler düşüyor. İşin asayiş bölümü ile ilgili bir takım tedbirleri devletimiz alıyor. Ama biz şunu istiyoruz; hiç o işe bulaşmadan Allah sevgisine sığınılmalı. Ben de bir müftü olarak sıkıntıların çok olduğunu görüyorum. Bir şekilde kendimize geliyoruz. Allah'ım bana yardım et, ben sıkıştım. Sen yardım edersen bu iş çözülür diyoruz ve çözülüyor da. Ama işte bu temenniyi dile getirmeyi öğretmemişseniz, sığınılacak limanın Allah olduğunu öğretmemişseniz kendini boşlukta hissediyor ve birileri de onu kapıyor."
"UYUŞTURUCU BİR SEKTÖR OLUŞTURMUŞ!.."
"Uyuşturucu bir sektör oluşturmuş. Ekonomik devasa bir sektör. Dolayısıyla bu işi yapan insanların burada iman, din, toplum gibi düşüncesi yok. Onun tek bir hedefi var; ben para kazanacağım diyor. Biz çocuklarımızın alt yapısını oluştururken kıyafetine özen gösterdiğimiz kadar, birazda manevi ve kültürel olarak tarihimizde büyüklerimizin yaşadığı hayatları anlatarak, peygamberimizin yaşadığı güzelliklerini, hayata sunduklarını paylaşarak, onları bu hayatın çirkinlikleri içerisinde yok olmalarını, heba olmalarını önleriz. Böyle bir yaramız var. Bu yarayı hep beraber, gençliğe özel bir ihtimam göstererek atlatabiliriz."
Bize Allahın nimetlerinin kıymetlerini bilmek düşer, özellikle zamanında bu nimetlerin kıymetlerini bilmek lazım. Bunu yapmıyorsanız hiç yapmıyor olacaksınız.
KUTLU DOĞUM HAFTASI PROGRAMLARI DOLU DOLU GEÇECEK
"13 Nisan Pazartesi günü 2 seans bir tiyatro oyunumuz var. Çaycuma Müftülüğümüzün sunmuş olduğu tiyatro oyunu Atatürk Kültür Merkezinde 14.30 ve akşam 20.30 olmak üzere 2 seans halinde "Farkında Olmalı İnsan" konulu tiyatroya tüm Ereğli halkımız davetlidir.
Abdi İpekçi Sergi Salonunda bir tanıtım günü yapıyoruz. Orada hurma, zemzem, gül, Hilye-i Şerif Poster Dağıtımı gerçekleştireceğiz. Ufak ufak mini programlar olacak. Gün boyu devam edecek.
14 Nisan Salı günü saat 18:00 de Anfi Tiyatro'da açık havada Türk Musikisi Naat Dinletisi güzel bir müzik resitali sunacaklar.
Kutlu Doğum Haftası nedeniyle okul ziyaretleri, hastane ziyaretleri, Yetiştirme Yurdu ziyaretleri, Ceza evi ziyareti gerçekleştireceğiz.
16 Nisan Perşembe günü Büyük Anadolu Otelde vaizlerimizin katılacağı güzel bir söyleşi gerçekleştireceğiz Açılış konuşmasını bizzat kendim yapacağım.
Son olarak ta Kan bağışı kampanyası olacak. Ali Molla Cami Çadır altı' nda 17 Nisan Cuma günü tüm bağış severleri bekliyoruz.
Geçen yıl başlattığımız 1001 Hatim Duası ve Programı. Bu program bir gelenektir. Özellikle benim memleketimde yüz yıllar boyu devam eden Erzurum'da binlerce hatim okunur adı 1001 hatimdir. Yıl boyu insanlar camiye gittiklerinde cüz ler dağıtılır, Kuran okunur. İşaretlenir ve neticesinde bu okunan cüzler bir yerde toplanır. Geçen yıl Kdz.Ereğli'de başlattık. Çok büyük bir katılım oldu. Ben buradan gitsem de bu gelenek devam edecek. Artık 1001hatim Kdz.Ereğli'nin malı olmuştur, güzel bir faaliyet olmuştur.1001 hatim programının duasını Safa Camiinde Cuma günü 2 saatlik bir programla gerçekleştireceğiz. Müftülüğümüzün bir yemek ikramı olacak. Kutlu Doğumda da bunun finalini yapacağız. Evet, tüm Kdz.Ereğli halkının ve tüm dinleyicilerimizin Kutlu Doğum Haftasını kutluyor. Hayırlara vesile olmasını yüce Allah'tan niyaz ediyorum."
Haber : Değişim Haber Merkezi
Çok Okunanlar
» Henüz BUGÜN Haber Görünmüyor