"MANTAR ENFEKSİYONLARI, AĞIZDA VE DİLDE YANMA VE AĞRI DİYABET BELİRTİSİ OLABİLİR"
Yayınlanma : 22-07-2015 | 10 : 36 24
Güncelleme : 22-07-2015 | 10 : 36 24
Acıbadem Ankara Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Dt. Merve Altıngöz, diyabetin altıncı komplikasyonuna dikkat çekerek, "Bu çift yönlü ilişki diyabetin ağza verdiği zararları arttırdığını söylüyor. Kan şekeri kontrolünde hastaların mutlaka ağızdaki sorunlarını tedavi ettirmeleri, düzenli diş hekimi muayenesi yaptırmaları ve bireysel temizliklerini eksiksiz uygulamaları gerekiyor" dedi.
Diyabetin altıncı komplikasyonu olarak kabul edilen diş eti hastalıkları
ile ilgili Acıbadem Ankara Hastanesi Periodontoloji Uzmanı Dr. Dt. Merve
Altıngöz dikkat edilmesi gerekenleri anlattı.
Diyabetli hastalarda kan şekerinin yüksek olması
sebebiyle birçok sistemik sorunun ortaya çıktığını vurgulayan Dr. Dt. Merve
Altıngöz, günümüzde; diyabetli hastalardaki göz, böbrek, damar, sinir ve cilt
ile ilgili sorunlara ilaveten ağızla ilgili problemler, özellikle de diş eti
hastalığı 'diyabetin altıncı komplikasyonu' olarak kabul edildiğinin altını
çiziyor.
"MANTAR ENFEKSİYONLARI, AĞIZDA VE DİLDE YANMA
VE
AĞRI DİYABET BELİRTİSİ OLABİLİR"
Diyabette vücudun savunma sistemi zayıfladığından
diğer tüm enfeksiyonlar gibi ağızda meydana gelen sorunların iyileşme süresinin
uzadığına dikkat çeken Altıngöz, "Yaraların geç iyileşmesi diyabetik hastalar
için tipik bir durumdur. Dişeti hastalığı görülme sıklığı ve bu nedenle diş
kaybetme oranı diyabetli hastalarda daha fazladır. Mantar enfeksiyonları,
ağızda ve dilde yanma ve ağrı da görülebilir. Tükürük, ağız temizliğinde önemli
bir faktördür. Tükürüğün azalması ve yoğunluğunun artması temizliği
güçleştirir. Temizlenemeyen gıda artıkları ve mikroorganizmalar diş
yüzeylerinde plak birikimini, sonrasında ise diş taşı oluşumunu hızlandırır.
Gün boyu sık sık su içmek, ara öğünlerden sonra ağzı su ile çalkalamak, diş
hekimi tavsiyesi ile yapay tükürük ajanlarının kullanımı ağız kuruluğunu
azaltmada etkilidir. Doğru fırçalama teknikleri, ara yüz temizliğinin yapılması
(diş ipi ya da ara yüz fırçaları ile), uygun ağız çalkalama sularının kullanımı
ağız hijyeninin sağlanması ve ağız kokusunu önlemesinde yardımcı olabilir. Alkollü,
karbonatlı, kafeinli içecekler, baharatlı, tuzlu, yağlı yiyecekler ağız
kuruluğuna sebep olarak ağız kokusunu arttırma eğilimindedir" diye konuştu.
Ağız sağlığı konusunda da önerilerde bulunan
Altıngöz; ağızda kötü bir koku mevcutsa ağız hijyeni sağlanmalı, uyumsuz dolgu
ve protezler yenilenmeli, kırık ve çürük dişlere gerekli tedaviler yapılması
gerektiğini belirten Altıngöz, "Dil temizliği de ağız kokusunu ortadan
kaldırmada etkilidir (Dil temizleyici aparatlar ile). Bireysel temizliğin yanı
sıra mutlaka yılda 2 kez diş hekimi muayenesi öneriyor. Diyabetin tedavisinde
doğru beslenmek ilk kuraldır. Doğru beslenmede yiyeceklerin uygun seçimi kadar
iyi çiğneyebilmek de önemlidir. Ağızla ilgili tüm sorunlar çiğneme esnasında
problem yaratır; lokmayı çiğnemek yerine çabucak yutma isteği geliştirir.
Ayrıca diyabetli hastada tükürüğün az olması da çiğnemeyi ve yutmayı
zorlaştırır. Hızlı çiğneyip çabuk yutmak, yemek süresini uzatır. Yiyecekler
çabuk tüketilirse doyma hissi gelişmeyeceği için daha çok yemek yenilir, bu
durum diyabet tedavisinin ilk hedefi olan doğru beslenme prensiplerine terstir"
ifadelerini kullandı.
Kan şekerinin yüksek olması ağız içi problemleri,
ağız içi problemler ise kan şekerinin yüksek olmasını tetiklediğini belirten
Dr. Dt. Merve Altıngöz, "Bu çift yönlü ilişki diyabetin ağza verdiği zararları
arttırdığını söylüyor. Kan şekeri kontrolünde hastaların mutlaka ağızdaki
sorunlarını tedavi ettirmeleri, düzenli diş hekimi muayenesi yaptırmaları ve
bireysel temizliklerini eksiksiz uygulamaları gerekiyor" şeklinde konuştu.
Haber : iha
Bu Haber 1873 defa okundu
ETİKETLER : Yazdır