Geçen haftaki belediye meclisinden geçen kent meydanında ibadet alanı oluşturulmasına ilişkin imar değişikliği kamuoyunda tartışıldı.

Daha önce bu satırlarda açıklandığı üzere caminin yapımı için ortada bir proje yok, para yok, kısa vadede yapılacağına ilişkin bir emare yok. Ortada sadece bir imar revizyonu ve tartışmalar var.

Tartışma boyutunda görünen o ki camiye karşı olan yok. Karşı çıkanların tamamı kent meydanından başka bir yere cami fikrine sıcak bakıyor. Buna rağmen özelikle sosyal medyada cami taraftarı ve cami karşıtı diye bıçakların bilenmeye başladığı gözleniyor. Bu mecrada tepkiler ve karşı tepkiler daha önceden öngörülebileceği gibi gelişiyor.

Fakat cami tartışmasının hiç konuşulmayan, belki de kimsenin aklına gelmeyen başka bir boyutu var. Tartışma aynı zamanda ilçede AK Parti'yi oluşturan fay hatlarında bir makas değişikliği potansiyeli taşıyor. Öyle ki bugün yan yana görülen unsurlar yarın karşı karşıya kalabilir, bugün karşıt görünenler ise yarın omuz omuza resim çektirebilir.

"Efradını cami ağyarını mani" diye bir deyim vardır. Bir şeyi tarif ederken tam olarak ifade edilmesini, gereksiz tüm unsurların da dışarıda bırakılmasını ifade eder. Hadi bu satırlarda, "Cami yandaşı", "Cami karşıtı"; "Ereğli sevdası", "Ereğli'ye İhanet" gibi sloganları ve ilk bakışta görünene dayanan mülahazaları bırakıp, bu işin siyasette ne gibi bir anlamı olduğunu anlamaya çalışalım.

Çünkü asıl mesele cami değil.

FAY HATLARI...

Bilindiği gibi Ereğli'de AK Parti'yi oluşturan iki ana grup var. Bunlardan birincisi, AK Parti'nin Ereğli'de kuruluşunu gerçekleştiren, yükünü taşıyan, daha ziyade Milli Görüş kökenli kabul edilen "Gelenekçi" grup, ikincisi de AK Parti'nin artık bir asrın ondalık kesrini aşan uzun iktidar döneminde, iktidar ile omuz omuza yürümeyi avantajlı bularak partiye katılan "Neo AK Partili" grubudur.

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, AK Parti'yi oluşturan yelpazeye sol cenahtan giriş yaptı. Hatta Uysal'ın CHP'den milletvekili aday adaylığı bile var. Uysal'ın geçmişi "Gelenekçi" tabir edilen kesimi tarafından hep biraz endişeyle karşılanmıştı. Önceki dönem milletvekili Prof. Dr. Ercan Candan'ın seçilmesi, ardından Candan'ın desteğiyle Uysal'ın aday gösterilmesi, ilçede partinin en büyük kütlesi sayılan bu gelenekçi kanadın, Neo (Yeni) AK Partililer tarafından tasfiyesi olarak okunmuştu.

Ayrıntılarda ufak tefek sapmalar olabilir ama son dönemde nüfuzu, nüfusuna oranla daha az gözüken gelenekçi AK Partililer, bunun değişimi için çıkışı Milli Görüş kökeninden gelen ilçe yönetiminin yanında yer almakta buldular.

AK Parti İlçe Başkanı Fatih Çakır ve yönetimi ile Candan ve Uysal grubunun temsil ettiği Yeni AK Partililer arasında yaşanan gerilim ve sarsıntılar, AK Parti içinde oluşan bu iki büyük bloğun sürtüştüğü fay hatlarında gerçekleşti.

Bu süreçte yaşananlar kamuoyu tarafından gayet iyi biliniyor.

"YUKARISI" VE "AŞAĞISI"

Muhalefetin tüm hatlarıyla Kent Meydanı içine cami yapılmasına karşı çıkacağı belli. Bu durumun AK Parti'nin cami projesi etrafında kenetlenmesine yol açacağı da öyle. Peki, Cami tartışmasının büyümesinden neticede kim kazanacak, kim kaybedecek?

Kent meydanına cami (yapılması için belediye meclisinden geçen imar revizyonu) üzerine yapılan tartışmalar, bu fay hatları arasında geçişkenliğin artması sonucunu doğurdu.

Öncelikle Uysal'ın "Benim projem" dediği cami inşasına AK Parti'nin gelenekçi kesiminin destek vereceğine şüphe yok. Bu grup, söz konusu tartışmada Uysal'ın en önemli savunucusu olacak. Böyle yapmazsa kendini inkar etmiş olur. Neticede Uysal, partisinin yerel unsurlarından (aşağıdan) bugüne dek hiç bulamadığı bir destek bulacak.

İkincisi, cami projesinin "Yukarıdan" talimatla ortaya çıktığına yönelik bir algı var. Ne kadar doğrudur bilinmez. "İstanbul'dan gelen din görevlisi" olarak sahneye çıkan oyuncu, bu intibanın güçlenmesine yol açıyor.

Bu durumda, Uysal'ın partinin genel merkezi, hatta "Daha yukarısı" ile birlikte hareket ettiği algısı da ortaya çıkıyor. Bu da projeyi ve Uysal'ı AK Parti'nin ister gelenekçi, ister yeni kanadı olsun, siyasette iktidar partisinde ikbal uman herkes için daha da önemli kılıyor.

İster parti içi, ister parti dışı muhalefet olsun, her proje karşıtı söylem, aynı zamanda bugüne dek kısmi destek bulabildiği partisi ile Uysal'ın biraz daha bütünleşmesini—ve parti içi karşıtlarının gardının düşmesini— sağlayacak.

Mesele sadece cami değil yani.