ŞEHREMİNİ GÖREVİ...
04 Ekim 2016 09:10:12
Doğanın, toplum düzeni, devlet işleyişine aykırı şeyleri her
gün görürseniz, onu olağan bir sapma olarak görme eğilimine kapılırsınız.
Rüşvete devlet dairelerinde daha sık rastlandığı dönemde,
haramdan sakınan insanların bile, en idealist fikirleri bile yiyip bitiren bu
çarka yenik düşmesi bundandır.
Okullarda özel sınıf oluşturmak için velilerden fahiş
bağışlar istenmesinin üstüne kimsenin gitmemesi bundandır.
Turizm konusunda yeni açılımlar yapılması gerektiğini
herkesin söylediği bir yerde, en işlek caddenin kenarındaki boş arsada çöp
yığınlarına rastlayıp da bundan şikayet etmemek bu nedenledir.
Şehrin vitrini olarak kabul edilen bir noktada yediği
çekirdeğin kabuğunu çöpe değil, yere atanlara itiraz edilmemesi büyük oranda bu
nedenledir.
Cehenneme giden yolların zalimin zulmünden mi, mazlumun
suskunluğu ve rızasından mı kaynaklandığını sorgulatan örneklerdir bunlar. Siz göz yumdukça, yaşam alanınızı sınırlayan,
kalitesini düşüren kişilerin arsızlığı da artar.
Nihayet arsızlık kural haline gelir. Bu arsız düzenin
dışında kalmak isteyenlere "Enayi", "İşgüzar", "bozguncu" gözüyle bakılır.
***
İlçenin en önemli alışveriş ve yaşam mekanı kabul edilen
Erdemir Caddesi, güney yönünde hatip
caddesi, kuzey yönünde ise İbrahim Efe Caddesi'ne paralel uzanır.
İbrahim Efe Caddesi
özellikle önemli, çünkü burada dershaneler, kitapevleri, bazı kamu kurumları
hizmet verir. Her gün yüzlerce, binlerce öğrenci bu cadde ile Erdemir caddesi arasında geçiş
yapar.
Tam Dergaz'ın önünden Jet Yol ayrımı mevkisine çıkan bir
yokuş, bu yokuşun sağ tarafında da boş bir arsa vardır. Yoldan epey alçaktır.
Sokak lambalarının aydınlatmadığı pek çok noktası vardır. Bu yoldan geçerken, bira kutuları, yiyecek
içecek artıkları, su şişelerinden oluşan bir çöp dağıyla karşılaşırsınız.
Çoğu kişinin bu durumu önemsemediğine şüphe yok. Doğal işleyişe aykırı bir durum olsa da, bunu
kendisinin düzeltemeyeceği olağan bir sapma olarak algılar çoğu kişi... Yine de
binlerce orta ve lise öğrencisinin gelip geçtiği bir noktada, birtakım
karanlık, arsız tiplerin burada
demlendiğini düşündüğünüz zaman tehlikenin büyüklüğünü kavrıyorsunuz.
Bu arsızlığı alışkanlığa dönüştürmüş kişilerle mücadele,
kolay aslında. Arsada bir temizlik ve daha doğru düzgün bir aydınlatma ile bu
nokta ürkütücü görünümünden rahatça kurtarılabilir.
Görev Şehremini'ye düşüyor elbette.
***
Bu arsızların şerrinden muzdarip olan sadece boş arsalar,
metruk binalar falan değil... Doğayla iç içe dinlenebilmek için hazırlanmış
sahalar bile bu kişilerin işgali altına girebiliyor.
Ereğli Polisevi'nin hemen yanında, ağaçların arasında bir
avuç cennet izlenimi veren, belediyece
yapılmış çok güzel oturma grupları vardır.
Geceleyin buralarda yiyip içenler nasıl arsız tiplerse,
içtiklerinin kutularını, yedikleri çekirdekleri, gazete kağıdı parçalarını
olduğu gibi yemyeşil çimlerin üstüne bırakıp gidiyor. Bu şekilde pislediklerine bakılırsa, bu
yaratıklar böyle nezih yerlerin kendilerine ait olmadığını pekala biliyor
olmalı. Neyse... Öfkeyle çözüm farklı lisandan konuşuyorlar.
Ancak bu olaylardan çıkan neticenin kendisi görmezden
gelinmemeli. Sosyal hayat içinde normal
bir varoluşu sürdüremeyen kişiler, gün
geçtikçe biraz daha o sosyal hayatı zehirleme yoluna gidiyor. Bu işin neticesi, pırıl pırıl bir peyzaj
bahçesine dönüştürülmüş noktaların da giderek bu kişilere teslim edilmesi
olmamalı.
Şehir eşkıyası denilen yaratıkların karanlığı sevdiği
bilindiğinden, böyle noktaların daha iyi aydınlatılmasını bir seçenek olarak
görmek gerekir.
Yine görev Şehremini 'ye düşüyor.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com