ON BEŞ DİRENİŞ GEREKÇESİ
15 Temmuz 2016 08:43:35
Türkiye Taşkömürü Kurumu'na bağlı Karadon Müessesesinin özelleştirilmesi anlamına gelen yazının kamuoyuna deklare edilmesinin ardından iki görüş çatışmaya başladı.
Bunlardan birincisi, özelleştirmeye her halükarda karşı. Öbürü ise "madem özelleştirilecek, en doğru nasıl özelleştirilir?" şeklinde özetlenebilir.
Büyük ihtimalle, özelleştirme işinin faturasını üstlenecek olan siyasi iktidarın üstünden yük almak suretiyle yaranma peşinde bu ikinciler. Zonguldak ile aralarında bir problem olduğunu düşünmek "Aşırı Yorum" sayılabilir ama belki sendikayla aralarında bir problem de vardır. Belki bir şeyden gocunmuş, farklı olmak istemiş de olabilirler. Nitekim hainlerin bile her zaman makul bir gerekçeleri vardır.
Ama konu bunlar değil. Zonguldak var olacaksa TTK'nın özelleştirmesine direnmek zorunda...
Neden mi?
***
Bir, Zonguldak'ın neredeyse iki asra yakın süredir yeraltı madenciliğinde ödediği bedeli görmezden gelmek, bu bedelin yok yerine ödenmiş saymak doğru değildir...
İki, EKİ-TTK Zonguldak'ın cumhuriyetin ilk ili olmasını, iki demir çelik fabrikasının kurulmasının, bu bölgenin uzun yıllar boyu bir refah adası, bir cazibe merkezi olmasını sağlayan asli unsurlardır .
Üç, Özelleştirme denilen uygulama bu ülkede hiçbir zaman vandallık örneği oluşturmayacak şekilde uygulanmamıştır.
Dört, en büyük özelleştirmelerde bile özelleştirilen kurumların özelleştirme sonucunda bölgelerine yaşattıkları istihdam, kaynak kısıtlamaları hiçbir zaman telafi edilmemiştir.
Beş; TTK'nın faaliyetlerine son verdiği veya azalttığı yerler aynı zamanda sosyal olarak da çökmüştür. (Kireçlik tamamen yok oldu, Kandilli can çekişiyor, Zonguldak ağır hasta)
Altı; özel sektörün kar hırsı, yeraltı madenciliğinde can güvenliğini tehdit eden en önemli unsurdur. Bugüne kadar yaşanan maden kazalarında bilirkişi raporları hep bu gerçeğe dikkat çekmiştir.
Yedi; TTK'nın zarar etmesinin sebebi olsa olsa onu özelleştirmek isteyenlerdir. TTK'nın rehabilitasyonu ile ilgili dünya kadar laf edilmesine rağmen, bunu gerçekleştirmeye zahmet bile etmeden özelleştirilmeye girişilmesinde iyi niyetten söz edilemez. Mesela hiç kimse, TTK'nın bürokratik örgütlenme modelini bir üretim örgütlenmesi modeline çevirmeyi aklına getirmemiştir. ( Örneğin, yeraltında emeklilik daha kısa olduğundan üretim işçileri hızla emekli olurken, destek hizmetlerini veren hariçte çalışanların emeklilik yaşı hem yüksektir, hem de bunların emekli olma isteği azdır. Bunun sonuçları üstünde düşünün)
Sekiz; İktidar milletvekilleri, her seçim döneminde muhalefet adaylarının özelleştirme iddiaları karşısında, 'Hükümetin böyle bir planı yok" demiştir.
Dokuz; şu ana kadar bu konuda net bir açıklama yok ama muhtemelen özelleştirmeleri cazip kılabilmek için beraberlerinde termik santral ruhsatları da verilecek ki bu Zonguldak'ı tamamen yaşanmaz hale getirecektir.
On; gerçekte işçi alınmasını bekleyen bir kamuoyuna, bu kurumun özelleştirileceğini söylemek onlarla dalga geçmektir.
On bir; her sabah elinde azığıyla madenci komşulara sahip çıkmak, her şey bir yana hemşehriliğin de gereğidir.
On iki; Zonguldak özelleştirmenin ardından, bugünkünden daha iyi bir yer olmayacak. Tıpkı TTK'nın daha aktif olduğu günleri özlediğiniz gibi yarın da bu günleri özleyeceğiniz garanti.
On üç; Özelleştirme sonucunda bölgenin iş arayan gençlerini kölelik koşullarına mahkum etmiş de olacaksınız.
On dört; Erdemir özelleştikten sonra sonuçların Ereğli'ye nasıl yansıdığına ilişkin örneğe bakarsanız, TTK'nın özelleştirilmesi Zonguldak'ın en önemli can damarını koparmak anlamına geldiğini görebilirsiniz.
On beş, atadan, babadan kalma mücadele geleneği, sahip olduklarını mücadele etmeden teslim etmenize izin vermemeli de ondan.
Devam... Üstünde düşünenler yüz on beş gerekçe daha bulabilir...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com