
GİDİŞATI GÖZDEN GEÇİRMEK...
13 Haziran 2016 08:39:32
Cumhuriyet ile ilgili yazılar genelde 29 Ekim'in bulunduğu haftada yazılır. Gerçek bir ufuk turu için, bu fazlasıyla kanıksanmış örneğin dışına çıkmak yararlı olabilir.
Cumhuriyet 93 yıllık tarihi boyunca birçok değer üretti. Dağlar, ormanlar, ırmaklar, bozkırlar ve kayalıklarla kaplı, 12 milyonluk bir nüfusu güçlükle besleyen bir ülke, bugün 78 milyonluk, her köşesinde beton ve çelikten, ışıkları gökteki yıldızları karartan kentlerle dolu güçlü bir ülkeye dönüştü.
Kim ne derse desin, , bu 93 yıllık dönemin ilk yarısında kamu eliyle inanılmaz bir üretim atağı yapılmıştır. Bu dönemin kendi sevapları ve günahları tartışılır. Ama böyle yapmakla ağaçlara bakarken ormanı gözden kaçırma tehlikesi de oluyor. Bu üretim tesisleri ve bugün topluma sağladıkları katkı, aynı zamanda cumhuriyet iradesinin temelde gittiği yönün de göstergesidir.
Cumhuriyet iradesinin mihenk taşı Sümerbank ile kendini belli eder. Bu kuruluşun ismini 11 Temmuz 1933 yılında Atatürk koydu. 1932'de Sovyet sermayesi ve teknolojisiyle Adana'da ilk kompleksini kurdu. Cumhuriyetin ilk kamu yatırımı, Adana Bez Fabrikası ve lojmanlarıdır.
14 Haziran 1935 tarihinde, Atatürk'ün direktifi ile Türkiye'nin yeraltı kaynaklarını işletmek ve değerlendirmek üzere, sanayinin ihtiyacı olan madenleri, endüstriyel hammaddeleri, enerjiyi üretmek ve bu işlerin yapılması için gerekli sermayenin toplanacağı her türlü bankacılık işlemini yapması için Etibank kuruldu.
Temelleri 3 Nisan 1937'de Mustafa Kemal Atatürk'ün talimatı ile dönemin Başbakanı İsmet İnönü tarafından atılan Kardemir o dönemden bugüne dek varlığını sürdürdü. Karabük ekonomisinin dinamosunu Kardemir oluşturur.
Atatürk döneminden sonra da büyük sanayi yatırımları devam etti, 27 Kasım 1948'de Çatalağzı Termik Santralı işletmeye alındı .
Cumhuriyetin kurucu iradesi sadece tek partili rejim dönemini ifade etmez. Bu dönemin günahlarını ön plana çıkarmaya çalışanlar, çok partili rejimde de Cumhuriyetin kurucu iradesinin aynı yatırım mantalitesini sürdürdüğünü, bunun neredeyse 1980'lere kadar sürdüğünü görmezden gelir.
1960'lı yılların ikinci yarısında İzmit'te Petkim'in faaliyete geçmesi, Karadeniz Ereğli'de Erdemir'in faaliyete geçmesi bunlardandır.
Böyle sayısız örnek vardır. Hepsini bu köşe yazısında aktarmak mümkün değil ama zamanla Kamu İktisadi Teşekkülü adını alan bu yatırımlar, bugünkü Türk sanayisi ve ekonomisinin temellerini oluşturmuşlardır.
***
Cumhuriyetin ekonomik temelleri, aynı zamanda işçi hareketleri ve buna bağlı örgütlenme hakkının temellerini de oluşturdu. Devlet eliyle kurulan tesislerde işçilerin sosyal hakları, sendikal hakları, iş güvencesiyle ilgili konular hep müzakere yöntemiyle geliştirildi.
Cumhuriyetin ilk yarısında sendikal hareketler neredeyse bütünüyle kamu iktisadi teşekküllerinde gelişip serpildi. Böyle bakıldığında, kimi zaman köstek niteliğinde müdahaleler bulunsa daki bunları gerçekleştikleri dönemdeki iktidarlara bağlamak daha doğrudurtemelde cumhuriyet iradesinin aynı zamanda müreffeh bir toplum yaratma idealini görebilirsiniz.
Sonra, Cumhuriyetin kurucu iradesinin yerini daha liberal bir görüş aldı. Sümerbank özelleşti, Etibank kapatıldı. Kardemir, Erdemir, Çatalağzı Termik Santrali, Petkim satıldı. Cumhuriyetin 93 yıllık ömrünün ikinci yarısına, ekonominin büyük bölümünü özel sektör yatırımları hakim oldu.
***
Bugün bakıldığında, özelleşmiş bile olsalar, Cumhuriyetin kurucu iradesinin ortaya koyduğu eserler olan bu işletmelerde çalışanların kendini ayrıcalıklı gördüğü gözlemlenebilir. Özelleşmiş bile olsalar, hemen hepsinde piyasa koşullarının üstünde maaşlar ödenir. En güçlü sendikal örgütlenmeler, kamu iktisadi teşekküllerinden sonra, bu özelleştirilen kurumlardadır.
Bu arada palazlanan özel sektörde durum nedir?
Birkaç sanayi deviki onların da temeli Cumhuriyetle bağlantılıdırsayılmazsa, çalışanların büyük bölümü asgari ücret veya biraz üzerinde ücret alır. Sendikal faaliyetlere başlamak için kapının önüne konulmayı göze almak şarttır. Dahası işler taşeron taşeron bölünür ki, hak arama mücadelesi daha çetrefil hale gelsin. İşten ayrılan tazminatını ya alır, ya alamaz. Maaşlarını düzenli almaları bile şükür nedenidir çoğu zaman. Bunları uzun uzadıya anlatmaya gerek yok. Zonguldak'ta rödevans ile işletilen özel maden ocakları ve TTK çalışanlarının arasındaki sosyal haklar açısından farklara bakmak yeterlidir.
Cumhuriyetin kurucu iradesinin inşa ettiği işletmeler bugünözelleştirilmiş olsalar bilehala Türkiye'nin en büyük işletmeleri arasındaysa, bu işletmeler bulundukları bölgelerin cazibe merkezleriyse, çalışanların sosyal hakları ve güvenceleri açısından hala en iyi olanakları ne kadar her özelleştirme girişiminde budansalar bilebunlar sunuyorsa.... Sonucu nasıl bağlayalım?
Gidişatı bir kez daha gözden geçirmekte yarar var.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com