KLASİK BİR EREĞLİ SERÜVENİ
25 Mayis 2016 09:10:40
Karadeniz Ereğlisi deyince, sahil, deniz, orman kadar, siyasi çekişmeler, trafik sıkıntısı, bozuk yollar, daracık sokak araları, kirli dereler de akla gelir. Ve evet... Feci bir otopark problemi de akla geliyor.
Pazartesi ve Cuma günleri, pazaryerinde köylü pazarında yoğunlaşan alışveriş nedeniyle özeldir Ereğli için. İnsanlar köylü pazarlarında her türlü mevsim meyvesinin en tazesini, en lezzetlisini bulabilir. Şehrin bankamatikleri takır takır çalışır haftanın bu günlerinde. Bu günler araçlarıyla kent merkezine gelenler için de çok özel günlerdir. Ama olumlu anlamda değil.
Bu satırların yazarının yaşadığı sıkıntıyı aktaralım önce. Bu kişi, Pazartesi günü, Devrim bulvarı bölgesinde otopark bulmak güç olacağından pazaryerinin arkasında, Yumurtacılar çarşısı diye bilinen bölgeye aracını park etmek ister. Şehit Rıdvan Caddesi ve devamındaki Hacı Abdurrahman Sokak'ta araç park edecek yer bulamayınca, Ali Molla Camisinin oradan girer, Orta Cami sokak civarında yolun hem iki tarafında hem de ortasında parkların oluştuğunu gözlemledikten sonra, Devrim bulvarına iner, Dergaz çalışmalarının devam ettiği kavşaktan Devrim bulvarına döner, Meydanbaşı yönünde ilerlerken, karşı yolda tam bir araçlık boşluk görür ve Meydanbaşı yokuşunun dibindeki adadan dönerek o yöne ilerler.
Kolaylıkla öngörülebileceği gibi o tek araçlık yer o dönüş esnasında daha uyanık bir sürücü tarafından kapılmıştır. Kırmacı yönünde devam eder ve tek bir araçlık boşluğu Ruhi Cöbekoğlu Üstgeçidinin alt tarafında bir yerlerde bulur. Bu arada yürüyerek gideceği noktadan da epey uzaklaşır. Dönüşte yürürken daha önce park etmiş araçların yerlerinden ayrılması nedeniyle park boşlukları oluştuğunu görünce bir tur daha atmadığına pişman olur.
Bu yaşanan Ereğli söz konusu olduğunda özel bir şey değil. Herkesin sürekli yaşadığı bir rutin, klasik bir Ereğli macerası bu...
***
Eğer bir organizmanın nefes almasını engellerseniz, kalbinin çalışması da durur, beyninin çalışması da. Kalbini durdurursanız nefes alamaz, beyni çalışmazsa vücut fonksiyonları çalışmaz. Uygulanacak herhangi bir tedavi, diğer yaşamsal fonksiyonların nasıl etkileneceğini hesap etmeden uygulanamaz.
Bir ilçedeki ticaret yaşamı, kültürel yaşam, kentsel düzenlemeler ve trafik akışı da bu canlı organizmaya benzer. Mesela trafiği düşünürken, otoparkları düşünmezseniz, kaldırım ve yayaları düşünmezseniz, elde etmeyi amaçladığınız hedefe ulaşamazsınız. Otoparkları düşünürken trafik ve yayaları düşünmezseniz yine elinize geçen yeni bir problemden başka bir şey olmaz. Keza kaldırım ve yayaları rahat ettirebilirsiniz ama neticede trafik ne olur bunu da düşünmeniz gerekir...
Tüm bunları çözdüğünüzde, kentin ekonomik merkezi, esnafların yoğunlaştığı bölgelere, yaşam alanları, kültür mekanlarına ulaşımı doğru şekilde sağlamış olacağınız yine de tartışma götürür. Tıpkı canlı bir organizma gibi, her şeyi kuşbakışı görmek, neticelerin yol açtığı sorunları da algılamak gerekir. Ücretli otoparklar kuruşun hesabını yapan vatandaşlar için bir bölgeye ulaşmanın doğru yolu olmayabilir mesela. Tercih yapmak gerektiğinde de maksimum yararın nasıl sağlanabileceği konusunda pragmatik bir yaklaşım ehven kabul edilebilir.
***
Ancak şu anda bu klasik Ereğli serüveninin sonunun mutlu olmayacağı ortada. Engellilerin bir noktadan öbürüne giderken kulağını tersten gösteren uygulamalar yüzünden sıkıntı yaşadığı, otopark ücreti vermeyi göze alsa dahi sürücülerin bir bu kadar fazladan akaryakıt harcamaya mecbur kaldığı, kent merkezinde bile birçok noktada yaya, araç trafiği sorunlarının her geçen gün derinleştiği bu düzeni sürdürmek mümkün değil.
Zonguldak genelinde nüfus azalırken, köylerden kente doğru göç nedeniyle nüfusu artan, araç sayısı her geçen gün çoğalan, yeni istihdam alanları diye duvarlara tırmanılan, üniversite altyapısı ve öğrenci sayısının artması için mücadele verilen bir ilçede, bu altyapıyla geleceğe doğru ilerlenebileceğini düşünmek nasıl mantıklı olabilir ki?
Dün kolayca çözülebilecek problemler için bugün daha fazla mesai ve emek harcamak gerekiyor. Yarın aynı problemleri çözmek için radikal tedbirler almak elzem olacak. Bu da haliyle bugün olduğundan çok daha maliyetli olacak.
Şunu unutmamak gerek... Sorunlar sadece onları görmezden gelen, görmemek için başını başka tarafa çeviren yöneticilerin bulunduğu yerlerde klasikleşir!
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com