ZONGULDAK'A GELECEK KABİNE ÜYESİNE REHBER...
29 Nisan 2016 09:05:34
Uçakla gelinirse, hemen inişte yapılan ilk açıklamada havaalanının yurt içi ve yurt dışı seferlere açılması için görüşmeler gerçekleştirileceği ifade edilecek. Başbakan konuyla yakından ilgileniyor, burası Karadeniz'in kuzeyiyle Orta Anadolu'nun en önemli erişim noktası olacak falan denecek...
Karayoluyla gelinirse, ilk mola yerinde 2002 yılı öncesinde Türkiye'de şu kadar yol vardı. Bolu tüneli yıllarca geçilemedi. Şimdi ilçelere giden yollara bile sürüyle tünel, bölünmüş yol yapıyoruz denilecek. Başbakanın, hükümetin diğer üyelerinin selamı özellikle iletilecek. Özellikle paleolitik dönemde inşasına başlanan Ereğli-Zonguldak yolu konusuna girilmekten özellikle kaçınılacak. Maksat akıllara yanlış şeyler gelmesin.
Zonguldak'ın doğası, tarihi, denizi, endüstriyel gücü mutlaka övülecek. Cumhuriyetin ilk iline cumhuriyetin kendisi kadar değer veriliyor denilecek. Bu Zonguldak'a has bir şey değil, bir kabine üyesi gittiği yeri övmezse, ne verirse versin 'Burun kıvırdı' derler de ondan.
Büyük Sultan Abdülhamit Han Hazretleri'nin projesini hazırlayıp Kamu İhale Kurumu'na yolladığı ancak kazara bugüne kadar kalan Filyos Projesi'nin Karadeniz'in GAP muadili olduğu hatırlatılacak. Bu sene yine bir yerlerine kazma vurulacağını ve buranın Zonguldak'ın göç problemini çözeceği anlatılacak. Filyos projesi konusunda konuşmanın yapılacağı yerin kötüniyetli kişilerin 'Geçen verilen sözler hala olmadı' diyemeyeceği soru sorulmayan ortamlarda yapılmasına özellikle özen gösterilecek. Aman maazallah başımıza iş almayalım!
Asılan adamın evinde ip lafı edilmez, derler. Zonguldak denildiğinde TTK, Tersaneler, Göç konularına hiç değinmemek gerek. Kömür söz konusu olduğunda, rödevansçıların önünün nasıl açıldığı, özel sektörün kömür üretimine devlet destekleri ve termik santrallerin bölgede faaliyet gösteren kurumlar eliyle özelleştirilmesi gibi konular anlatılmalı. Tersaneler söz konusu olduğunda, bölgenin yetişmiş işgücünün bugün Türkiye'nin dört bir yanında sanayiyi omuzladığını anlatmak yeterli olacaktır. Bunu da soru sorulmayacak bir yerde söylemekte yarar var. Üstelik bu ifadeyle Zonguldaklıların dikkatini son yıllarda biraz fazla çekmeye başlayan nüfustaki azalıştan da sakınmış olunur.
Hastanelerden söz etmek için Sağlık Bakanı olmaya gerek yok. Zaten Sağlık Bakanı da eğitim ve bürokrasiyle ilgili konuları konuşuyor. Bölgede yapılmış güzel hastaneler vatandaşın gözüne gözüne sokulacak. Öyle ki, hükümetin Zonguldak'a negatif bir bakışı olduğunu düşünen densizler utanıp başlarını öne eğmeye mecbur kalsınlar.
Hassaten dikkat edilmesi gereken bir şey de toplantılarda elinde cep telefonuyla fotoğraf çekmeye çalışanlarla korumaların fiziksel teması konusu... Zira aba altında er yatar. Bu arkadaşlar bölgenin en etkili gazetenin başyazarı, şef muhabiri, aynı zamanda ulusal bir haber ajansının yerel temsilcisi bile olabilir. Zonguldak özelinde toplantı salonlarında bulunan herkesi basın mensubu olarak kabul etmekte yarar var.
Zonguldak özelinde sırat köprüsü özelliği taşıyan bir konu daha var. Partililerden herhangi birini diğerlerinden fazla övmemeye dikkat etmek gerek. Çünkü burada partinin tüm üyeleri genel merkez kararlarını sorgulama konusunda sıkıntı yaratmasa da, milletvekili ilçe başkanıyla, ilçe başkanı belediye başkanıyla, hepsi birden il başkanıyla kavgalı olabilir. Sırtını döndüğün anda maazallah bakan bizim falancanın has adamı diye dedikodu üretmeye başlayıverirler...
Toplantılarda sivil toplum kuruluşları dosya falan verecekse, korumaların önceden kim olduklarını incelemesinde yarar var. Bunu hükümetin tüm üyeleri yapıyor. Kendilerine en yakın işadamı derneğinden dosya kabul ediyorlar. Bu dosyalar doğruca başbakandan falan gelmediğinden okunmadan bir arşive gidiyor. Daha sonra söz konusu olursa bulmak gerekebilir. Plaketler de muhtemelen aynı yerdedir.
Unutmayın, Zonguldak'a gelip de dört plaket, iki devrek bastonu, iki sepet Osmanlı çileği, bir kavanoz reçel, iki madenci heykeli alamazsanız, Zonguldaklı sizin gelişinizden pek hoşnut kalmamış demektir. Çünkü Zonguldak öyle misafirperver bir yerdir ki, basının önünde Zonguldak sınırlarını geçen herkese yaklaşık bu kadar armağan verilir.
Ayrıca, bir yerde durup bir köylüyle sohbet etmek, bir yerde simitle keş kahvaltısı yapıp halkçı görüntüsü vermek, az pasaklı olanlarından bir çocuğu kucağına alıp sevmek gerek. Dikkatli bakılırsa, çocuklarını sevdirmeye getiren partililerle, işsiz babalar kolayca birbirinden ayrılabilir. Gerisi kolay, Suriye'de Esed yönetimine bir sallarsın, paralele iki sallarsın, katil terör örgütünün soysuzlarına üç sallarsın bir de bakarsın ziyaret bitmiş.
Ziyaretten sonra, danışmanlara Zonguldak mebuslarını arattırıp, kendilerine ziyadesiyle gösterilen ihtimamdan ötürü teşekkür etmek gerek ki, onlar da kendilerinin özel olduğunu zannetsinler.
Aman dikkat edin de sonuçta herhangi bir şeyin değişmediğini sizden başka biri fark etmesin...
Bizden söylemesi...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com