YİNE BİYOLOJİK SAATİMLE OYNADILAR...
28 Mart 2016 08:47:12
Yaz saati uygulaması başladı. Siz bu yazıyı okurken saatlerinizi bir saat ileri almış, biyolojik saatinizi kol saatinize uyduramamaktan kaynaklanan baş ağrısını salisilik asit temelli bir ilaçla geçirmenin yollarını aramakta olacaksınız.
Özellikle aynı mekanda büro işi yapan çalışanlar, her yaz saati-kış saati dönümlerinde bu uygulamanın niye yapıldığını, neden mesai saatlerinin değil de tüm Ümmeti Muhammedin saat ayarlarının değiştirildiğini tartışırlar. Öyle ya, çocuğu var, ev hanımı var, yaşlısı, emeklisi, özel sektör işçisi falan var.
Aslında karşı çıkıldığı sanılmasın. Elbette birilerinin bu işi mantığa uydurmasının bir yolu vardır. Bilen biliyordur da, bizimki sadece hariçten gazel okumak. Ama insan sormadan edemiyor. Öte yandan bu toplumun her anını örümcek gibi saran basmakalıp ezberlerden başka bir şey değilse bundan kurtulmak da sorgulayarak mümkün olabilir.
O halde soru sormaya devam... Toplumun mesai mefhumuna bağlı olarak çalışmak durumunda kalan kesiminin katlanması gereken bir değişiklikle çözülebilecek bir problemi, bu mefhumdan azade milyonların biyolojik saatlerini bozmayı göze alarak halletmek nasıl bir mantık içeriyor?
Enerji tasarrufu... Baktım, uygulama 1895 yılında Yeni Zelandalı Böcekbilimci George.V. Hudson tarafından önerilmiş. İlk olarak Almanya 1916 yılında bu uygulamaya girişmiş, sonra diğer ülkeler de bu kervana katılmış. Uygulama temelde sabah saatlerinde gün ışığından daha az, akşam saatlerinde daha fazla yararlanmayı öngörüyormuş.
O yılları bilmem. Oysa günümüzde bir bakınca uygulamanın bu satırların yazarının sahip olduğuna kıyasla-daha derin bir ilim gerektirdiği görülüyor. Mesela bu ilkbahar günlerinde geride bıraktığımız kış aylarında ortalama bir çalışan işyerine gidiyor. Geceleyin kapalıysa kombiler açılıyor doğalgaz çalıştırılıyor. Doğalgaz olmayan yerlerde katı yakıtlı kaloriferlerden saat değişikliğiyle tasarruf etmenin imkanı görülmüyor. Elektrikli ısıtıcı varsa devreye giriyor. Kış aylarında mesailer nasıl olursa olsun, bu uygulamadan özellikle ısınmada kar etme imkanı gözükmüyor.
Aydınlatmada tasarruf deniliyorsa o da zor. Çünkü bugün kullanılan ampullerkafası çok çalışan idareciler daha fazla tasarruf için tasarrufsuz ampul takmak gibi bir absürtlüğe girişmediyse öyle az elektrik harcıyor ki, elektriğe bir şekilde bağımlı ısıtıcılar, buzdolapları falan gibi tasarruf imkanı bulunmayan nesnelerin yanında lafını etmeye değmez. Mesaili çalışanlar akşam bir saat az karanlıkta çalışacak. Tek kazanç bu.
Zonguldak valiliği bu saat değişiminde mesai saatlerinde ayarlamaya gitmedi. Ancak daha önceki saat değişimlerinde mesai saatleri de öyle bir ayarlanıyordu ki, insanların biyolojik saatleri bozulmuyordu. Ancak bu kez de insanlar günün aynı kesrinde mesaiye başlıyorlar, dolayısıyla valilikler ve mesai saatlerini değiştiren diğer kurumlar aydınlatma enerjisinden yararlanmamaya dayalı bir sivilsivil de değil ama ne demeliitaatsizlik eylemi gerçekleştirmiş oluyorlardı.
***
Yaz aylarında durum daha da vahim.
Yaz aylarında saat kaç olursa olsun mesai saatleri ezici bir çoğunlukla gün ışığından yararlanabilen saatler arasında bulunur. Bu yüzden yaz aylarında saati bir saat ileri alarak aydınlatmadan tasarruf diye bir şey söz konusu olmaz.
Bu aylarda en önemli enerji tüketimi serinleme ihtiyacıyla ilgilidir. Mesai mensubu işyerine gelir. Hava serindir. İki üç saat böyle çalıştıktan sonra güneşin ışınları pencereden girmeye başlar. Çalışanlar için büro ortamı sıkıntı verici bir hal alır. Bu durumda son yılların mucize icadı klimalar devreye girer. Akşam mesai bitimine kadar bu aletler çalışır.
Sabahleyin işe daha geç geldiklerinde klimaların kullandığı enerjiyi mesai içindeki bir önceki saatte çalıştırmaları gerekecektir. Dolayısıyla bu mucize alet hünerlerini bir saat daha fazla göstermek durumunda kalacaktır. Bu durumun da herhangi bir iktisat mütehassısı tarafından tasarruf olarak tanımlanabileceğini söylemek zor.
Eskiden enerji bakanlığı ileri saat uygulamasıyla şu kadar milyon liralık tasarruf sağlandı diye açıklamalar yapardı. Koskoca devlet yalan söyleyecek değil ya. Mutlaka bir şekilde hesap etmişlerdir ama nasıl hesap ettiklerinin içinden ben çıkamadım.
Birisi doğru düzgün anlatsa da biyolojik saatimizin ne diye bozulduğunu öğrenelim. Böylece sebep olanlara da gönül koymamış oluruz.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com