İZMİRLİ...
10 Subat 2016 09:13:53
"Başarı ve kâr"ın her şey demek olduğu günümüz dünyasında
hatırlanmak zor, unutulmak kolaydır. Birçok önemli isim gelip geçmiş,
ayrılışlarının ardından her geçen gün unutuluşa bir adım daha yaklaşmışlardır.
Zira "Gözden ırak olan gönülden ırak olur"muş.
Ancak bu söz herkes için geçerli değildir. Kimi insanlar
vardır ki, yokluklarında eksiklikleri daha da belli olur. Her daim özlenir, sevgi dolu iç çekişleriyle
hatırlanırlar. Ereğli'de "Eğitim Dede", "İzmirlioğlu" isimleriyle tanınan Hacı
Hüseyin İbrahim İzmirli bunlardan biridir.
Ereğli tarihinin en önemli hayırseverleri arasında şüphesiz
ilk sıradaki İbrahim İzmirli'nun fiziki
varlığının ebediyete intikalinin
üstünden 1 yıl geçti. İzmirli'nin
anısı, aradan geçen bir yıla rağmen her zamankinden daha taze, yaktığı ışıklar
her geçen gün daha parlak yanıyor. Çünkü adını, emeğini taşıyan okullarda bugün
binlerce öğrenci eğitimlerini sürdürüyor.
En önemli özelliği, büyük işler başarmış bir insan olarak
değil; sadece Hacı İbrahim İzmirli
olarak, Eski Ereğli'yi yansıtan mütevazı bir dükkanda mütevazı bir esnaf olarak
yaşamasıdır. Belki bu tevazu,
İzmirli'nin bıraktığı en önemli insanlık dersidir.
Onu bu denli unutulmaz kılan da budur.
**
9 Şubat 2015'te İzmirli'nin vefatının ardından şunları yazmıştım:
"Karanlıktan şikayet edeceğine bir mum yak da etraf
aydınlansın derler...
Bu söz herkesten çok bizim toplumumuz için anlamlı. Zira
genellikle kolay olanı tercih edip olumsuzluklardan sürekli şikayet ederiz
de onları düzeltmek için elini taşın
altına koymak gerektiğinde yapılması gerekenleri başkalarından bekleriz.
Yoldaki çukurlardan şikayet ederiz, belediyeye bir dilekçe
yazmaya üşeniriz. Devrilen bir çöp kovasına bakıp hayıflanırız ama onu
kaldırmaktan geri kalırız. Eğitim düzeyinin geriliğinden dem vurmayı, eğitim
politikalarını eleştirmeyi severiz ama bu konuda toplumun tüm üyeleri kadar,
bizim de üstümüze düşenleri yapmaktan geri dururuz.
Yine de dünya, bu genel bakış açısının kolaycılığına
kendisini kaptırmayıp, daha mutlu bir dünya özlemini hayata geçirmek için emek
verip, ter dökenlerin omuzlarında güzelleşiyor.
Ne mutlu ki böyle insanlar hep olmuştur.
İbrahim İzmirli gibi...
...
Mektep medrese görmüş, çok şey bildiği kuruntusu içinde
eylemden çok retorik eleştirilerle var olmaya çalışanlar ile İbrahim İzmirli
arasındaki fark, yüzen bir gemi ile yüzmeyen bir gemi arasındaki farka benzer.
Eğer bir gemi yüzüyorsa, onun bordasının boyası,
küpeştesinin cilası, prova süsünün ne olduğunun fazla önemi yoktur. Deryayı
aşacağını bilmek yeterlidir bu geminin.
Halbuki yüzmeyen bir gemiyi ne kadar boyarsanız boyayın, ne
kadar süslerseniz süsleyin, üstüne nasıl özlü sözler yazarsanız yasın, gün
gelip o geminin yüzmediği gerçeğiyle
karşı karşıya kalırsınız.
İşte küçücük bir dükkânın içinde, bir ahinin samimi duasıyla
ticaretini yaparak bir dünya tasavvuru kuran İbrahim İzmirli, gerçekten de
hayat gemisinin nasıl yüzdüğünü bilen, yaptıkları söylediklerinin çok önünde
giden biriydi.
Kimse ona 'Bir mum yak dede' demedi; ışığa ihtiyaç
olacağını, dahası bunun için cebinden bir kibrit çıkarması gerektiğini
biliyordu İbrahim İzmirli."
***
Bugün, İbrahim İzmirli'nin deryaya saldığı gemiler yüzmeye
devam ediyor. Okullarında binlerce öğrenci eğitimlerini sürdürüyor. Ancak Sadece okulları değil "Eğitim Dede"
için hayatı anlatan.
Tüm yaptıklarına rağmen korumayı başardığı tevazuu ile
hepimizi gerçekten neyin geçici, neyin ebedi olduğu konusunda eğitmeyi
sürdürüyor. "Ben verdikçe Allah da bana verdi" düsturuyla gerçek kazancın ne
olduğunu hala dünya aleme anlatmaya devam ediyor.
Merhum İbrahim İzmirli'yi,
ebediyete intikalinin birinci yıldönümünde rahmet ve özlemle anıyorum.
Nur içinde yat Eğitim Dede...
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com