Cin Ali'yi tanımayan yoktur.

Türk eğitim dünyasının en önemli eğitim ikonudur Cin Ali... Cin Ali olmasaydı, belki toplumda yaşayan fertlerin tamamı oldukları pozisyonları rüyalarında bile göremezdi.

Cin Ali eğitime kendince büyük katkılarda bulunmuştur. "Ali gel" denilince gitmiş, "Ali topu at" denilince de topu atmıştır. Büyüdükçe "Cin Ali lunaparkta", "Cin Ali yaz tatilinde", "Cin Ali Anıtkabir'de", "Cin Ali köyde" gibi maceralarıyla okuma serüvenlerine katkıda bulunmuştur.

Özellikle üniversite öğrencilerinin de aralarında bulunduğu birtakım korsan yayıncılar "Cin Ali TBMM'de", "Cin Ali parti kuruyor" gibi versiyonlarını denemiş ama bunlar tutmamıştır.

Cin Ali'ye, onun gezdiği yerlerden fazlasını gezen, daha duyarlı yapısıyla "Ökkeş" bile rakip olamadı.

İşte bu Cin Ali; Türkiye genelinde, okul öncesinde 1 milyon 181 bin 143, ilkokulda 5 milyon 360 bin 703, ortaokulda 4 milyon 873 bin 431, ortaöğretimde 4 milyon 244 bin 699 öğrenci ile açık öğretim okullarında okuyan öğrenci dahil olmak üzere 17 milyon 535 bin 236 öğrenciyle birlikte yarıyıl tatiline girdi.

Karnede takdir var ama yetmez...

Ancak tüm eğitim sistemi çoktan seçmeli bir sınav hazırlığına, tüm öğrenciler birbirleriyle dayanışma içinde eğitim yolculuğunu sürdüren bireyler yerine, arkadaşlarını geçmeye mecbur yarışçılara dönüştüğünden, Cin Ali Bakan Avcı'nın talimatına uyabileceği şüphe götürür. Zira kendisiyle birlikte top oynayan Ayşe, Suna ve Veli'nin ailelerinin; dershane, özel öğretmen ve test yayınları üçgeninde bir gıdım avantaj için Cin Ali'ye çalım atma ihtimali var.

Zaten Cin Ali'nin orta sınıftan mütevazı bir yaşam süren ailesi de karnenin yanında getirilen takdir belgesini yeterli görmeyip, yarıyıl tatili için bir okuma ve test çözme programı yapmıştır. Çünkü bu sistemde durmak geride kalmaktır. Ne kadar arkadaşı ders çalışmak yerine kartopu oynarsa, Cin ali o kadar avantajlı olacaktır.

Bursluluk, Fen Lisesi, ışıl ışıl, pembe bir geleceğin alternatifi, zorunlu olarak istemediğin bir okula kayıt, Açık Lise vesaire... Mezunların durumu da pek matah değil ama üniversite bitirenlerin sosyal piramitte bir adım daha üste çıkma ihtimali var.

Bu düzen bir kez kurulduktan sonra Bakan "ödev yok" dese ne yazar, demese ne yazar?

***

Dinozorlar âleminde en fazla tartışılan konulardan birisi, bugünkü öğrencilerin bilgi düzeyi, okulların verdiği eğitimle eskiden verilen eğitimin kıyaslanması meselesidir.

Sık sık dinozorun birinden "Şimdikiler bir şey bilmiyor, bizim zamanımızda böyle miydi ya, biz klasik matematik okuduk" cümleleri işitilir. Çoğu daha sonra öğrendiği birçok şeyi okul sıralarındayken de, hatta ana kucağındayken bile bildiğini varsayanların kuruntusudur bu. Eğitim gerçekte bugün öncekine kıyasla çok daha yüksek bir çıtadan ilerliyor. Eskiden lise seviyesinde öğretmenler eğitim verirken, önlisans düzeyinde öğretmenler yetişti, şimdi fakülte düzeyinde eğitimciler sahaya çıktı. Neticeye etki eden önemli bir faktör bu.

Ancak eğitimle hayatın bağı bir nevi kopuyor. Çoktan seçmeli sistemin doğası gereği, artık çocuklar batan güneşin renk tonları arasındaki farkı, denizdeki dalgaların tepesindeki yakamozları kendi gözleriyle, kendi yürekleriyle görmüyor. En iyisi bile başka birinin anlattıklarından, yazdıklarından aldığı destekle hayata bakabilen bir nesil yetiştiriyoruz. Cin Ali, ne kadar cin gibi bir çocuk olsa da, karşılaştığı bir probleme özgün bir yorum getirme yeteneğini geliştirmekte zorlanıyor.

Bir gün başbakan da sonsuzluğa gidecek, bakan da, baba da, ana da, öğretmen de... Böyle giderse Allah geçinden versin Cin Ali rol modellerinden birinin cenazesine gittiğinde, namazı kıldıran din görevlisi "merhumu nasıl bilirdiniz" diye sorduğunda cevap vermesi zor olacak.

Belki görevlinin şunu da eklemesi gerekecek:

"A-iyi bilirdik, B-İdare eder derim, C-İş yoktu, D-Hiçbiri"

***

Tüm Cin Ali'leri eğitim-öğretim yılının ilk yarısını tamamlamaları dolayısıyla kutluyorum. Veliler için hayırlısı ne ise o olsun. Karne Cin Ali'nin olduğu kadar, hanedeki diğer fertlerin de karnesi.

Ayrıca karneyi eve getirenler de başarılı-başarısız diye tasnif edilebilecek varlıklar değil. Her biri diğeri kadar değerli evlatlarımız.

Bu unutulmadığı sürece eğitim de rayında devam edecektir.