HOŞGÖRÜSÜZLÜK
20 Kasim 2015 08:54:00
Osmanlı Devleti'nin kurucusu 1. Osman'ın kayınpederi Şeyh
Edebalı, damadına öğüt verirken "Ey oğul, artık Bey'sin! Bundan sonra öfke
bize, uysallık sana.Güceniklik bize, gönül almak sana. Suçlamak bize, katlanmak
sana. Acizlik bize, hoşgörmek sana. Anlaşmazlıklar bize, adalet sana. Haksızlık
bize, bağışlamak sana" der.
Mevlana Celaleddin Rumi, "gene gel,gene. ne olursan ol,ister
kafir ol, ister ateşe tap, ister puta,ister yüz kere tövbe etmiş ol,ister yüz
kere bozmuş ol tövbeni. umutsuzluk kapısı değil bu kapı,nasılsan öyle gel" der.
Büyük Türk Mutasavvıfı Yunus Emre, "Biz kimseye kin tutmayız
ağyar dahi dosttur bize/Nerde ıssızlık var ise mahalle vü şardır bize/Adımız
miskindir düşmanımız kindir bizim/Biz kimseye kin tutmayız kamu âlem birdir
bize" der.
Hacı Bektaş-ı Veli, "İki nesne en büyüktür: Bilgi ve
yumuşaklık Bilgi ile doğruya yol görünür, yumuşaklık ile insanlara katlanılır"
der.
Şeyh Edebalı, Mevlana Celaleddin Rumi, Yunus Emre, Hacı
Bektaş-ı Veli Anadolu kültürünün olduğu kadar, dünya hoşgörü kültürünün de
kökleri kabul edilir.
Anadolu insanını bu kökler olmadan anlayamazsınız...
***
1993 yılında Sivas'ta Pir Sultan Abdal Derneği tarafından
düzenlenen etkinliklere katılan 33 aydın, bir inanç çatışması bahane edilerek
öldürüldü.
Türk-Ermeni ilişkilerinin normalleştirilmesi gerektiğini
savunan Ermeni gazeteci Hrant Dink, 2007 yılında gazetesinin önünde uğradığı
silahlı saldırı sonucu can verdi.
10 Ekim'de Ankara'da yaşanan Cumhuriyet tarihinin en kanlı
terör saldırısının ardından, Konya'da oynanan bir milli maçta, saygı duruşu
sırasında ıslıklı protesto daha henüz hafızalardan çıkmadı.
Önceki akşam Türkiye Yunanistan Milli Maçı esnasında
seyirciler Yunan Milli Marşı çalınırken yine ıslıklı protestoda bulundu.
Siyasi partilerin birbirlerine karşı söylemleri o kadar
dışlayıcı bir noktaya geldi ki, bu partilerin mensupları bir masada oturup
sohbet edemez hale geldi. Buna tanık olmayan pek azdır.
Televizyon dizilerinde rol modeli olarak sunulan gayrımeşru
tiplere bir bakın. Her tarafı dürüstlük, olgunluk olsa ne yazar? Hiçbir sorunu
konuşarak çözemeyen, en ufak ihtilafta eli belindeki silaha uzanan rol
modellerinden topluma hayır gelir mi?
Şeyh Edebalı'yı, Mevlana'yı, Yunus Emre'yi, Hacı Bektaş
Veli'yi yetiştiren, onları en önemli rol modeli kabul eden bir toplum nasıl bu
hale geldi?
***
Bir insanın, bir grubun, tüm insanlığın belli bir yönde
değişmesini istiyorsanız, kendiniz de belli ölçüler dahilinde değişmeyi göze
almanız gerekir. Kendiniz değişime hazır değilken, başkalarının değişmesini
nasıl beklersiniz?
Hoşgörü, , aradaki uzlaşmazlık zemininin ufaltılması için
insanoğlunun elindeki tek araçtır. Bu yitirildiğinde insanlık özellikleri de
kırılmaz bir kabuğun içine hapsetmiş olursunuz.
Ait olduğunuz grubun içinde kendinizi memnun-mesut hissetmek
yeterli değil.... Ait olmadığınız grupların, size ait olmayan düşüncelerin de
yaşam hakkını savunamıyorsanız gerçekte sadece tehditler içindeki bir dünyada,
içinden çıkamadığınız bir adada hapis olmaktan, hücrenizi eviniz saymaktan
farkı yoktur bunun.
Toplumumuzu her geçen gün biraz daha kuşatan güç-otorite,
başarı-kar diyalektiğini aşıp, hoşgörü temelli bir dünyaya özlem duyan
Mevlana'ya, Yunus Emre'ye, kısaca Anadolu'nun köklerine bir daha dönüp, evrene
bir de o pencereden bakmamız gerek...
O zaman bugün "Sorun
Algısı" içinde olan birçok konunun kendiliğinden çözüldüğünü
göreceksiniz.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com