''Hüzün: Hiçbir mutsuzluğun doyuramadığı bir iştah.''

E. M. Cioran

Günümüz de depresyon (çökkünlük) bütün bireylerde zaman zaman görülebiliyor.

Depresyon; kişinin üzgün, ümitsiz, mutsuz, kederli hissetmesinin yanı sıra çaresizlik, karamsarlık, hareketlerde yavaşlama, konuşmalarda azalma, ilgi ve istek yitimi veya zevk alamama, enerjide azalma ve çökkün duygudurum olarak tanımlanır. Bu tanıma ek olarak depresyon bireylerde dikkatin azalması veya dikkati toparlamada zorlanma, özgüvenin azalması, suçluluk ve değersizlik düşünceleri, uyku bozuklukları, iştah azalması gibi belirtileri vardır. Bu tip belirtilerin en az iki hafta sürmesi beklenir.

''Düşüncelerin depresyona yol açtığı'' düşüncesi pek geçerli olmayan bir düşünce şekli. Aksine düşünceler depresyonu anlama ve iyileştirmede daha etkin.

Olumsuz otomatik düşünceler depresyona sürüklüyor. Yaşanan kayıplar, başarısızlıklar terk edilme, bir işe yaramama hissi, olumsuz benlik algısı, çocukluk dönemindeki yaşanan zorluklar, ayrıca olumsuz veya stresli yaşam bireylerin düşüncelerinde yanlılığa sebep oluyor. Örneğin, bir alanda başarısızlık yaşayan insan kendisini başarısız görmesi, iyi not aldığında soruların kolay olduğunu söylemesi, kendisiyle iğlisi olmayan sevgilinin randevusunun iptalini kendine yorma depresif kişilerin düşünüşlerine verilebilecek birkaç örnek.

Depresif (çökkün) bireyler olumsuz yaşantıları algılamaya ve hatırlamaya daha yatkın insanlardır. Kendilerini daha çok eleştirirler.

Depresyonun tedavisi; bu tip düşünceleri tespit etmek, çarpıtmaların düzeltilmesi ve sağlıklı düşünce biçiminin kazanılmasıdır.

Sağlıklı birey stresli durumlarla karşılaştığında problem çözme amacıyla soruna ve iç dünyasına yönelir ve iyi kötü çözümler üretir ve bunları eyleme döker.

Yaşamınızın daha kaliteli ve doyurucu olması dileği ile...