Bu toprakların kadim haklarından bir sevda türküsü aldı başını gitti. 'Hafif bir meltem olurum, kapına gelirim' diyordu, kulağa hoş geliyordu.

Pazar sabahı kahvaltı keyfim, en doğalından her zamanki gibi. Burası Hafta sonu programı dolu doludur, izleyenler bilir. Kendinizi bulacağınız bir şeyler vardır mutlaka.  Rengarenk bir parti gibi, alıp götürüyor insanı ruhundan uçsuz bucaksız diyarlara.

Bu hafta 'Kardeş Türküler' konuktu programa bir bölümde. Pazar sabahı çok erken saatlerde ekibin stüdyoya gelmesinin dayanılmaz ağırlığı, prova almanın farkı başarılarından okunuyordu. Canlı canlı söylediler türküleri. Memleketin dört bir yanına.

Oyuncu Altan Gördüm de programa konuktu. Tiyatro ile ilgili görüşlerini sundu. Her yıl 200 öğrencinin tiyatrodan mezun olduğunu söyledi. Her meslek de olduğu gibi devletin tiyatrolara sahip çıkmasını isteyen haklı bir seslenişi vardı elbet.

Program sunucusu henüz çok yeni, değişmiş. Şu anda Duygu Canbaş sunuyor. Altan Gördüm, programa bir hediye getirmiş. Arkadaşı Küba'ya gitmiş, ondan istemiş. 'Yüce bir amaç' diye tiyatro adına istek, dileklerine karşılık bir hediye süprizdi. Küba'ya ait, Kübacı devrimcinin  'ÇE' şapkası. Herkes bir inanç yaratıyor ve o yolda ilerleme çabası gözden kaçmıyor. Bir obje ile inanış, neden olmasın!

İnsana dair hiçbir şey yabancı değil!

Konser, turnelerinin fazla olması proje ve çalışmalarını engellediğini söylese de çok kısa zaman dilimi içerisinde onlar, 'Kardeş Türküler' 20. Yılını kutluyor. 9 Eylül'de, Harbiye Açıkhava'da verecekleri konserinde. Kardeş Türküler gibi gruba hevesli olanlara öneriler sunuldu. Birçok yere konsere gittiklerinde çok erken saat itibarıyla genç arkadaşların 'atölye çalışması' adını verdikleri bölüm adı altında yeteneklerini geliştirebileceklerini duyurdu grup. Yeni grupların Türkiye'nin her noktasında olabileceğini söylediler. Bu arada konser öncesi konser kadar 'bis' ( seyirci, beğenilen bir konserin sonunda tempolu biçimde alkışlayarak sanatçıyı veya sanatçıları bir eser seslendirmesi için yeniden sahneye çağırmak) yaptıklarını, daha önce konserlerinde 4 dilde türkü söylediklerini, şimdi ise sayısı olmasa da daha fazla dilde türkü söylediklerini, repertuarlarında çok çeşitliliği 'ömür denilen hayatta' yansıtmaya çalışıyoruz şeklinde anlattılar. Memleketin tamamında görülmek istenen manzara Kardeş Türkülerdeydi bu Pazar. Çok dillilik, o renkler, o nefesler..başka başka aşıklar gibi, bu coğrafyanın sesinden bir ses, bir nefesti eşitliğe, özgürlüğe. Kardeşlik tahayyülü ile 20 yıldır repertuarda olanlardan 'Kardeş Türküler',  'BARIŞ' için söyledi.

Ustalardan, akademisyenlerden mutlaka görüş alın. Kendiniz için.