1923-2023 CUMHURİYETİN İLK YÜZYILI
23 Ocak 2013 15:34:45
"come il faut", düzgün, efendi.. Siz öyle bir adam mısınız? Öyle duruyorsunuz! Dediğimiz yerlerde güven ile oluşan çatlakların kapanması her sürecin kendi hikâyesini tamamlaya devam etmekte.
Genel yayın yönetmenliği yapan bir gazetecinin ana temasına gazeteci olmadığım halde göz atmak zorunda kaldım.
Attığım değil, atamadığım manşetlere üzüldüm diye cevap veren iyi bir genel yayın yönetmenine; 'pişman olduğunuz bir manşet var mı?' sorusunu sorma ihtiyacı duymamanız gerekir. Çünkü görevinin ehli olan mesleği ne olursa olsun bir başka hava, tenefüs eder. Kontrolü kaybedenlerden çok işini bırakmaya meyilli olanlarla karşılaşabilirsiniz. Aslında ulusal basının ana nabzındaki gazetecilik ile genel yayın yönetmenliği arasında geçenlerin 'en yeni' yaşanmışlıklarından bir aktarım bahsettiklerim..Akşam gazetesi genel yayın yönetmeni İsmail Küçükkaya, İlber Ortaylı ile birlikte bir kitap çıkarmış. Yeni, yepyeni.. 1923-2023 Cumhuriyetin İlk Yüzyılı. Türkiye'nin geçmiş ve geleceğiyle ilgilenen her okurun bir başucu kitabı.
YAŞI İLE BÜYÜYENLER
Erkeklerin kendini anlatma zamanı geldi de geçiyor bile. Kabukları farklı kalınlıkta. Kimi içinde kalmış, kimi dışa çıkmayı başarmış. Sabredin, mutlaka konuşacaklar. Geç de olsa kabuklar kırılıyor ve onları dinleme zamanı.
Duyduğunu her hikâyede gözünüzün önünde film şeridi gibi canlanan hikâyelere rastlamışsınızdır. Tam 50 erkek ve 50 hikâye. Milyonları kat be kat çıkarak düşünmek ne mümkün. Tahmini bile beyinde travma geçirtebilir çoğunluk. Hikâyelere cesurca yaklaşılmış. Korkuları büyük olanlara karşıt ifade olsa gerek. Herkes konuşamaz, anlatamaz, paylaşamaz. Bir şekilde özgüven meselesi. Cosmopolitan'da rastladım röportaja. İyi, gerekli mi demek lazım bilemem ama bence hem erkekler hem de kadınlar bir ucundan göz atsın. Okumak güzel diyerek geriye çekilme vakti.
11'i ünlü ve hepsi 50 yaşını doldurmuş. 23 kahraman + sizinki de içine eklenince eder 24! Gazeteci/yazar Tuluhan Tekelioğlu iyi bir işe imza atmış. Birikim fragmanı, neler oluyor orada falan oldum. Evet, çok hikâye, çok birikmişlik ve bunları anlatmak, paylaşmak yerine 'taşıyan' kesim belli ki çoğunlukta. Ya sizin hikâyeniz? Durun durun bu bir soru olamaz. Taşıdığınız bölüm, neleri taşıdığınız. İşte tam da bu nokta ile 'benim hayatım' bölümü nereye, nerelere gidiyor.
Paylaşmalar, bitişler, başlangıçlar, kayıplar, kazançlar, ikinci baharlar, hayattan ilk kez ne istediğinin farkına varmalar..bu ve akla gelen konuların muhteşem birleşimi okurlara sunulmuş. Ellerine sağlık Tuluhan Tekelioğlu. Okurları çok güzel bir yolculuğa çıkardığını düşünüyorum.
"40'ında 40 kadın" adlı kitabından sonra, "50'sinde Erkek" anneler, babalar, öncesi ve sonrası kuşaklar ve açılımları ile yaşama bir armağan gibi geldi. Erkeklerle yeteri kadar ilgilenmeler, ilgilenmemeler, içindeki çocuklar, bu çocuğu büyütmeye, eğitmeye çalışanlar ve zorlu bir yolculuktan öte yaşama doğan güneş kim bilir çoğu evli çiftte 50 yaş erkeğini yaşamda hangi noktalara getirdi.
Sonuçta her görüş, her gerçek, her yaşanmışlık gerçek bir hikâyeyi anlatırken kimler kahramandı. Kahraman olmak gerekli miydi, ya da kimdi?
ENERJİDEN VE BÜTÇEDEN TASARRUF
Tutumlu bohça..Afrikalı kadınların yemek yaparken kullandıkları bir yöntem.Tenceresi metal olanı tercih edilen, ocak üzerinde 20 dakika piştikten sonra 'tutumlu bohça'ya' alınan ve orada yemeğin türüne göre 2-3 saat veya ör. Et yemeği ise 4-5 bekletilen bir yöntem ile bakın neler kazanılıyor. Aylık yakıt tüketiminde yüzde 30 kazanıyorsunuz. Kullandığınız suyun üçte birini tasarruf etmiş oluyorsunuz. Bir tanesi köpük denilen bir malzeme ancak bir işlemden geçiyormuş. Diğeri de kırık sünger, o da bir işlemden geçiyormuş. İç malzemesi ise kimseyle paylaşılmıyor, büyük sır. Daha fazla bilgi için, www.wonderbag.com.tr Aborijinlerin hayatlarını anlatan Marlo Morgan geldi aklıma, nasıl da bir yolculuk yaptırmıştı yazdığı kitabıyla. Hiç çıkmaz aklımdan Avusturalya yerlileri, Aborijinler ve yaşama ilişkin özel bir şükran duaları. Tutumlu bohça, Türkiye'de ilk olarak İzmir'de üretilmeye başlanan yepyeni bir sistem. Bu sistemi haftada üç kez düzenli kullanan birinin, ayda 4,9 ağaç kurtardığını öğrendiğimde çok etkilendim. Ve daha uygulanmaya değer, birçok kişinin olmaz dediği projeler için içsel cebelleştim. İlerleyen kadın olmalı, geleceği geri almalı demeden de geçemedim hani kendi kendime.
Bu Yazı Toplam 768 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com