İSTİKLAL MARŞI?NIN KABULÜ
12 Mart 2012 08:36:36
İSTİKLAL MARŞI VE BAYRAĞIMIZIN ANLAMI VE ÖNEMİ
Korkma,
sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak;
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak;
O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Bu kıtada Mehmet Âkif Türk Milleti?ne sesleniyor. Ümit ve güven
içeren sözlerinde:
Mehmet Akif Türk milletine cesaret,ve tahammül aşılamak için ve onda bulunan
duyguları harekete geçirmek için şiirine korkma sözüyle başlıyor. Bayrak bir
milletin bir milletin geleceğinin ve bağımsızlığının sembolüdür. Bayrağın
sönmesi Türk milletinin istiklalini kaybetmesidir. Şair ülkemizde tek bir insan
kalana kadar bu vatanı savunacağımızı belirtiyor. O halde en son Türk bireyi
son nefesini vermeden türk istiklal ve bağımsızlığını yok etmek, Türk bayrağını
söndürmek mümkün değildir. Zira bayrağımız milletimizin yıldızıdır. Bayrağın
kaderi ile milletimizin kaderi birbirine bağlıdır. Bayrak bizimdir, biz
yaşadıkça onu elimizden kimse alamaz.
Türk milletinin bütün fertlerini öldürmedikçe bağımsızlığını kimse yok edemez.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal!
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celal?
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal...
Hakkıdır, Hakk'a tapan milletimin istiklal!
Bu dörtlükte şair bayrağımıza sesleniyor:
Şair ikinci kıtada bayrağımızın o zaman ki kırgın, küskün, öfkeli halini dile
getiriyor. Türk vatanının bazı parçaları, işgal edilmiştir. Bu yüzden bazı
bölgelerde bayraklarımız indirilmiş yerine düşman bayrakları asılmıştır. Kaş
çatmak öfke halini ifade eder. Kaş ayrıca edebiyatımızda hilale benzetilir.
Sevgilinin kaşları daima hilal şeklinde gösterilmiştir. Bayraktaki hilal de
tıpkı nazlı bir sevgilinin kaşı gibi çatılmıştır. Kahraman türk milletini
üzmektedir. Türkün beklediği, özlediği gülen bir bayraktır.
Türk bayrağının gülmesi göklerde dalgalanmasıdır. Bir aşığın sevgilisinden
güler yüz beklemesi gibi bağımsızlığa aşık türk milletide özgürlüğün sembolü
olan bayraktan gülmesini beklemektedir. Bu milletimizin en doğal hakkıdır.
Çünkü türkler bağımsızlıkları ve bayrakları uğruna pek çok kan dökmüşlerdir. Bu
kanları bayrağa helal etmeleri için onun da nazlanmayı bırakıp göklerde
dalgalanması gerekir. Türk milleti daima Allah'a inandığı ve taptığı için
özgürlük onun hakkıdır.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım.
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşrım!
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım.
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Mehmet Âkif bu kıtada hürriyet kavramını işliyor. ??Ben?? kelimesi
ile Türk Milleti?ni kastediyor ve:
Şair 'ben' diyor.(ben diyerek, türk milleti adına konuşmaktadır) Türk milleti
ezelden beri hür yaşamıştır,hür yaşayacaktır. Onun özgürlüğünü elinden almak
isteyen ancak çıldırmış olmalı,zira böyle bir harekete kalkışanlar ağır bir
şekilde cezalandırılır. Türk milleti bağımsızlığı uğrunda önüne çıkacak her
engeli aşacak güçtedir. O; böylesine yüce bir amaç için dağları delecek,
enginlere sığmayıp,denizleri taşıracaktır güçtedir.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var.
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar,
"Medeniyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Bu kıtada Mehmet Âkif sömürgeci, saldırgan batıya çatmakta,
medeniyet adı altındaki saldırgan tutumunu kınamaktadır:
Bu kıtada şair vatanımızı istilaya kalkışan avrupalılara meydan okuyor. 20.
asrın başında avrupa medeniyeti 19.yy. deki görkeminden oldukça uzaktır. O
sebeple şair bayıyı tek dişi kalmış canavara benzetiyor. Ancak avrupa mevcut
teknik imkanlarını seferber ederek topuyla, tüfeğiyle, tankıyla bizi yok etmeye
çalışmaktadır. Mehmetçik ise bu güce topla, tüfekle, mızrakla, kılıçla cevap
vermeye çalışmaktadır. Avrupalı kendini çelik zırhla korurken mehmetçik ona
iman dolu altın göğsüyle karşılık vermektedir.
Arkadaş! Yurdumu alçakları uğratma, sakın.
Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın...
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bu kıtada Mehmet Âkif Türk Milleti?ne, onun kahraman askerlerine
ümit ve kararlılık aşılıyor ve:
Şair kahraman Türk askerine hitap ediyor. Türk yurdunu alçakları uğratmaması
için gerekirse canını feda etmesini öneriyor. Şehit gövdelerinin meydana
getireceği siperler düşmana mani olacaktır. Mehmet Akif düşmanın çok kısa bir
süre içinde bu hayasızca akına son vereceği Allah'ın Türk milletine
Kuran-Kerimde vaad ettiği zafer gününün yarından bile daha yakın bir zamanda
doğacağına inanmaktadır.
Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı:
Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı.
6.kıtada kutsal vatan ve vatan toprağı ele alınmakta, Mehmet Âkif
gençlere, üzerinde yaşadıkları toprakların değerini ve özelliğini iyi bilmeleri
gerektiğini anlatmaktadır:
Şair Türk ordusuna vatanın kutsallığını hatırlatıyor. Toprak ile vatan arasında
büyük bir fark vardır. Toprağı vatan haline getiren onu elde etmek ve korumak
için savaşan fertlerin varlığıdır. Kısacası sıradan bir toprak büyük bir değer
taşımaz; ama vatan toprağı uğrunda şehit olan atalarımızın o topraktaki
mezarlarıdır. Bu kutsal vatanı dünyalara değişmeyiz. Toprak dünyanın dünyanın
her yerinde bulunur. Ancak atalarımızın kanlarıyla sulanan topraklar vatanımız
üzerindedir.
Kim bu cennet vatanının uğruna olmaz ki feda?
Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Canı, cananı, bütün varımı alsında Huda,
Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
İstiklal Marşı?nın 7.kıtasında Mehmet Âkif vatan sevgisini, vatan
toprağının özelliğini ve Türk Vatanı?nın yüceliğini, şöyle anlatmaktadır.
Bu vatan cennet kadar kıymetlidir. Şehit olanların ruhu dini inanışımıza göre
doğrudan doğruya cennete gider. Şehitleimiz bu vatan toprağında yattığı için
cennetten farksızdır. Bir avuç toprağı sıksak şehitler fışkıracak sanırız.
Canımızdan çok sevdiğimiz insanları varımızı yoğumuzu Allah alsında yalnız
yaşadığımız sürece bizi vatanımızdan ayrı düşürmesin.
Ruhumun senden, ilahi, şudur ancak emeli:
Değmesin mabedimin göğsüne namahrem eli.
Bu ezanlar-ki şahadetleri dinin temeli-
Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli.
8.kıtada Mehmet Âkif, din ve vatan uğruna şehit olanların
ruhlarına tercüman olmakta:
Allah'a şair hitap ediyor. Mehmet Akif'in Allah'tan tek dileği ibadetyerlerinin
göğsüne düşman elinin değmemesidir. Camilerimizden okunan ezanlar sonsuza kadar
türk yurdunun üstünde inlemelidir. Çünkü bu ezanlar dinimizin temelidir.
O zaman vecd ile bin secde eder-varsa-taşım,
Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım,
Fışkırır ruh-ı mücerred gibi yerden na'şım;
O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Şair bu dörtlüde
şehitlerimize sesleniyor:
Ezan sesleri
yurdumuzun üstünde inledikçe şehitlerimizinde ruhları şaad olacaktır. Ezan sesi
sadece yaşayanlara değil, ölülere hatta onların mezar taşlarına bile tesir eden
yüce bir anlam taşır. Şehit atalarımızın her şeyden arınmış ruhları yerden
fışkıracak, ezan sesiyle ayağa kalkacak ve dışa yükselecektir.
Dalgalan sen de şafakalar gibi ey şanlı hilal!
Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal.
Ebediyen sana yok, ırkıma yok izmihlal:
Hakkıdır, hür yaşamış, bayrağımın hürriyet;
Hakkıdır, Hakk'a tapan, milletimin istiklal!
Büyük vatan şairi Mehmet Âkif İstiklal Marşı?nın son kıtasında
tekrar şanlı bayrağamıza hitap etmekte ve:
Şair zafer gününün heyecanını yaşıyor. Şanlı bayrağımız dalgalandıkça gökyüzünü
şafakla yarış edercesine gökyüzünü kızıl renge boyamaktadır. Türk milleti
yeniden bağımsızlığına kavuşmuştur. Atrık onun için yok olma korkusu
kalmamıştır. Bayrağımız şehitleri mizin kanlarını hak etmiştir. Bağımsızlık
Allah'a tapan ve doğruluktan ayırmayan Türk milletinin en doğal hakkıdır.
Türk Bayrağının Anlamı Ve Dinen Önemi Nedir?
Türk Bayrağının rengini şehitlerin kanından ilhamını da kan gölüne yansıyan ay
ve yıldızdan aldığını biliyoruz. Fakat bayrak hakkındaki bu bilgi bayrağın
taşıdığı kutsal anlamı o anlamdaki sembolizmi ondaki derinliği ve yüceliği
anlatmaya yetmez.
Bilindiği gibi genellikle Hristiyan milletler bayraklarında Haç şeklinde
semboller yer almaktadır. Müslüman milletlerde ise Hilal görünmektedir. Haç'ın
anlamı;Hazreti İsa'nın çarmıha gerilerek haç şeklinde şehit edildiğine
inandıkları için onu sembol olarak alırlar. Peki ya Hilal? Müslümanlarca sembol
olarak kabul edildiğini biliyoruz. Ancak bunun sembolik değeri nereden
gelmektedir? Dolunay (Bedir) ayın ondördüncü gecesindeki haliyle daha parlak
olmasına rağmen niçin ayın en az ışık verdiği yay şeklindeki zayıf şekil sembol
almıştır? İşte Hilal'in gücü burda çıkmaktadır. Çünkü Hilal Haç gibi doğrudan
şekil olarak alınsaydı Dolunay kullanmak daha uygun olurdu. Halbuki ?Hilal?
şekli dolayısıyla değil ismi dolayısıyla sembol olmuştur. Bu anlamı da Allah
(c.c.)? isminden almıştır. Bilindiği gibi Arapça aslında Hilal kelimesinde; 1
?He? 1 ?Lam? 1 ?Elif? ve yine 1 ?Lam? harfleri bulumaktadır. Yani 1 ?He? 1
?Elif? ve 2 tane ?Lam? bulunmaktadır.
Bu Harflerin Ebced Hesabıyla Rakam Değeride
?He ? ?Lam? ? ?Elif? ? ?Lam?
Toplam Olarak =99
ALLAH (c.c.) kelimeside yine bir Elif iki Lam ve bir He ile yazılmaktadır. Bu
harflerin de değeri yine ebced hesabıyla toplandığında yine 99 rakamını verir.
Her iki kelimede harfler değişmediği içinrakam değerleri de değişmiyor. Yani
Hilal yazarken ALLAH (c.c.) isminin harflerini kullanıyoruz. 99'da Esmaul
Hüsna'yı temsil eder.Öyleyse bu iki kelimeyi bilhassa sembolik olarak
birbirinin yerine kullanmak mümkündür. O halde Bayrak üzerine ALLAH (c.c.)
yazacak yerde aynı ismin eş değerlisi olan Hilal'i koymak hem anlamlı hem
inançlarımıza daha uygundur.Çünkü inancımıza göre ?ALLAH (c.c.)?ı sembol olarak
bile ifade etmek mümkün değildir. Aksi halde putperestlerin düştüğü hatayı
tekrarlamış oluruz. Bu sakıncadan dolayı ?ALLAH (c.c.)? ın zatı ve ismi tenzih
edilerek o ismin harf ve ebcedi bakımından eş değerlisi olan ?Hilal? sembol
yapılmıştır. Madem ki sembolik anlam taşıyacaktır o halde Hilal yazmaktansa
Hilalin şeklini yapmak arasında hiç fark yoktur. Aksine sembol olarak Hilal
şekli daha uygun daha anlamlıdır. Böylece Hilal'in sembol olarak seçilmesinde
şu mantık silsilesi görülmektedir:
ALLAH (c.c.) à Hilal (isim) à Hilal (şekil)
ALLAH(c.c.)'ın birliği (Tevhid) inancı ve bu inancın La ilahe İllallah (ALLAH
(c.c.) tan başka Tanrı yoktur) formulüyle ifade edilen manası böylece Hilal
şeklinin içinde sembol olarak ifadesini bulmuştur.Bilindiği gibi bazı İslam
ülkeleri bayrağında özellikle Suudi Arabistan doğrudan doğruya Kelime-i
Tevhid'i yazarak sembole gidilmeden bayrağına koymuştur.Ancak birtakım
manaların sembol ile ifadesi sözle ifadesinden daha derin ve anlamlıdır.
Hilal'in kucağındaki Yıldız Hilalde olduğunun aksine doğrudan doğruya şeklinden
alınmıştır.
Ancak bu şekil yine Arapça Muhammed yazısının şeklidir. Peygamberimiz Hz.
Muhammed (s.a.v.) Efendimizin ismi yazıldığı zaman birinci mim in başı ha
harfinin dirseği ikinci mim in kıvrımı ve dal harfinin alt ve üst kanadı beş
tane çıkıntı meydana getirir ve tam bir yıldız şeklini alır. Zaten İslam'ın
şartları da beş tanedir. Hilal ALLAH (c.c.) inancını yıldız Peygamber'e
bağlılığı dile getirir. ALLAH (c.c.) inancı amentü ile bildirilen iman
şartlarının temeli olduğu için iman esaslarının hepsi bu sembolle ifadesini
bulmuş olur. O zaman Hilal iman şartlarını yıldız da İslam'ın şartlarını remz
(sembol) olarak dile getirir ki bayraktaki bu iki sembolle ay ile yıldızla
İslam dini bütün yönleriyle ifade edilmiş olur.
Claude Farrere dilimize Türklerin Manevi Gücü adıyla çevrilen eserinde (s.36)
Hilal şekli üzerinde durarak bu şeklin Türklerin hayatında nasıl bir önem
taşıdığını anlatmaya çalışır En mükemmel gemiler yarım ay şeklinde amiral
gemisinin etrafına sıralanmıştı. Evet yarım ay şeklinde.Ve hilal şekli
gerçekten müslüman gerçekten Türk olan herkesi heyecandan titretmeye yeter!...?
diyerek Türk toplumunun hayatında örf ve geleneklerin ne kadar köklü bir yeri
olduğunu anlatır.
İstiklâl marşımızda Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı hilal Kahraman ırkıma
bir gül ne bu şiddet bu celâl mısralarında bayrağın ve hilalin şahsına dile
gelen hitap aslında doğrudan doğruya ALLAH (c.c.)'a niyazdır. ALLAH (c.c.)'dan
artık bu millete rahmet ve merhametiyle nazar etmesi istenmektedir. Zaten
Ruhumun senden ilâhî şudur ancak emeli;? mısrasında bu dilek daha açık bir
dille ortaya konmaktadır. Hilal sadece bayrağımızda değil kandil geceleri
yapılıp dağıtılan ay çöreğindede görülür. Camide ve kışlada da ay-yıldız en üst
köşededir.. Eğitimci-Yazar-Şair HARUN KARA diyor ki;
TÜRKLÜĞÜMÜZ,
İSTİKLAL MARŞIMIZ,BAYRAĞIMIZ EBEDİ YAŞASIN.
ALLAH; TÜRK MİLLETİNİ
BAYRAKSIZ-İSTİKLAL MARŞIZ KOYMASIN. EZANIMIZ DİNMESİN BAYRAĞIMIZ İNMESİN.İSTİKLAL
MARŞIMIZ SUSMASIN..!
Bu Yazı Toplam 1388 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com