
SEVGİYİ YÜREĞİMİZDE YAŞAYALIM
13 Subat 2012 10:18:46
?Sevgililer günü? hakkında yorumda
bulunmayacağım. Tarihi akışını ve kabul edildiği günün gerekçelerini zaten
biliyorsunuz. Ancak yazılı ve görsel basında aşk ve sevgi hakkında çok şeyler
yazıldı-çizildi-yorumlar yapıldı. Allah her yarattığı insana kendi ruhundan
üfledi. Bu şu anlama geliyor. İnsanların birbirini sevmesi, aşık olması
Allah?ın kul üzerinde ki bir yansımasıdır. İnsanların birbirini sevmesi, aşık
olması Allah?ı sevmektir. Sevgiliyi sevmek aynı zamanda Sevgililer sevgilisini
sevmektir.Sevgiliyi sevmekte bir ibadettir.
Bu bilgiler ışığında ?SEVGİLİLER GÜNÜ? nü daha yürekten ve anlamlı kutlamış
oluruz.
Sevgi; İnsan ruhunun
derinliklerinde kökünü bulan, doğal, saf, beklentisiz, berrak ve tatlı bir
duygudur.Her insanın yaşam kaynağı sevgidir. İnsanın kalbinde ki Aşk ve sevgi
bitince ölüm gelir.
İnsan doğduğu andan itibaren
sevgiye muhtaçtır. Bir çocuğun zihni ve ruhi gelişimi için en kuvvetli vitamin
ona verilecek olan sevgidir. Sevginin boşluğu bir başka şeyle doldurulamaz.
İşte bu yüzden çocukluğunda yeterli bir şekilde sevgi görmeyen ve
yaşamayanların, başkalarını sevmekte zorluk çektikleri bilinen bir vakıadır.
İnsanlar sevgide kıskançtırlar.
Sevdiklerini paylaşmak istemezler. Kimi insan, sevgiye inanmaz, kimisi ise
sevgiye tapar? Bu yüzden her şeyde olduğu gibi sevgide de denge kaçırılırsa,
sorunlar başlar, baskı ve zulme dönüşür davranışlar, bu durum güzelim duygunun
yanlış kullanılmasına yol açar. Bunu önlemek için ise, her şeyi yerli yerince
sevmek gerekir. Sevmeyen insanda merhamet gelişmez. Duygu eksikliği, büyük bir
nasipsizliktir aslında. Sevgi varsa bir yürekte ılık ılık hisseder insan onu
içinde? Pozitiflik verir insana ve karşısındaki insanlara da güzellik olarak
yansır sevginin iktidarındaki davranışlar!.. Seven insan kendisini sevmeyenlere
dahi merhametlidir. Seven bir insanın hayata bakışı ile sevmeyenin bakış açısı
birbirinden çok farklıdır. Birisi için duygu önem arz ederken, diğerinin
hayatında madde arzı endam etmektedir.
Sevginin dili de farklıdır.
Seven insan sevdiğini üzmekten korkar, onun tercihlerini göz önünde tutar. Onu
sevindirebilmenin yollarını araştırır. Seven yalnız sevdiği için yaşamak ister.
"Kişi sevdiği ile
beraberdir" ilkesinden hareketle zamanla kişi sevdiğine
benzeyecektir, yada başka bir ifadeyle benzer kişiler birbirini sevecektir.
Seversen sevdiğin şeyin diliyle konuşursun. Sevmek inceliği, zarif olmayı ve
anlayışı beraberinde getirir. Sevgide süreklilik söz konusudur, bir ömür
boyudur sevgi. İnişleri çıkışları vardır, bazen durulur, bazen kırılır, bazen
coşar ama devam eder sonuna kadar. Eğer müsrif bir şekilde harcanmamışsa!...
Sevgiyi ifade edebilmek ve
gösterebilmekte bir marifettir. Onu sunuş biçimleri de bu yüzden farklı
farklıdır. Sadece söz ile ifade edilip, davranışlar ile desteklenmiyorsa sevgi,
samimiyetten uzak ve lafı güzaftır ancak. Tatlı dil nasıl yılanı deliğinden
çıkartıyorsa, küçük bir fedakarlıkla sevgiyi de ortaya çıkarmak zor değildir.
İçte olan dışa yansıyacaktır muhakkak. Lakin sevginin kıymet ve değerinin iyi
bilinmesi gerekmektedir. Sevgi kıymetli bir hazinedir çünkü. Sevgi beraberinde
hak etmeyi getirir. Ama seven beklentisiz sever zaten. Sevgi kimi zaman bir
annenin yüreğinden sunulur yavrusuna, kimi zaman çocuğun anne babasına
hizmetinden sunulur, kimi zaman da babanın çocuğunun başını okşamasındadır.
Bazen bir sanatkarın sanatından, bazen bir şairin dizelerinden, bazen bir
yöneticinin emrindekilere ince davranışından, bazen bir ziraatçının gönlünden
dökülür bitki ve çiçeklere... O yüzden sevginin adresi her yerdir. Sevgiyi
yüreğinde duyabilmişse insan, her türlü fedakarlığı göstermelidir onu elinde
tutabilmek için.
Sevgi bir ekmeği paylaşmaktır,
alın teri ve emektir, nakış nakış işleniştir. Sevgi değer vermektir,sevgi sahip
çıkmaktır,sevgi duyguları paylaşmaktır, Sevgi sabırdır, fedakarlıktır hem de
karşılıksız fedakarlıktır. Sevgi hissetmek, duymak, sezmektir. Sevgi ağlamak,
gülmek, düşünmek, sevinmektir. Sevgi her şeydir; insandır, bayraktır, vatandır,
kutsal değerlerdir, arkadaşlık, dostluk, komşuluktur. Sevgi bir yürekte can
olmak, bir yüreğe can katmaktır, gözlerde yansıyan ışıltıdır, karşıdaki insana
sıcak bir merhaba, gönüllere akıtılan duygudur. Tabi ki alıcı konumunda olan,
sevgi özürlü değilse ve duyguları körelmemişse şayet!
Sevgi insanın kendi ile barışık
olmasının da bir göstergesidir aynı zamanda. Çünkü kendisini ve başkalarını
sevebilen insan, kendisiyle ve çevresiyle de barışık olabilen insandır. Sevgi,
alabildiğine subjektifdir. Onda eleştirilere, irdelemelere yer yoktur. Çünkü
kırgınlık doğurur sonuçta. Gerçek sevgide güven vardır, kuşkunun yeri yoktur,
yapılanları marifet bilerek, senin için şunu yaptım, bunu yaptım diye dile
getirmek yoktur. Ruhların bir biri ile sağladığı uyum vardır. Sevgi zamanla
takdir ve saygıya dönüşür. Seven aynı zamanda sayar da. Lakin kimse sevmek
konusunda zorlanamaz. Çünkü kimseye zorla bir şeyi yada bir kimseyi sevdirmek
mümkün değildir. Ama kişilerin saygı duymak zorunluluğu vardır.
Sevgiden nasibini almamış
insanlar çevresini kıran, döken, insanlara ve kendine değer vermeyenlerdir.
Kavgaların altındaki gerçek sebep sevgisizliktir. Savaşları çıkartanlar da
sevgiden nasibini alamamış olanlardır. Dünyanın içinde bulunduğu buhran ve
bunalımların en temel sebebi sevgiden mahrum oluş nedeniyledir. Kendisini
sevmeyen insanların başkalarını sevmeleri beklenemeyeceği gibi, yakınlarını
sevmeyenlerin de sevgiden bahsetmeleri tutarlı bir ifade biçimi olmayacaktır.
İnsan severse huzur, sükunet
ondan yanadır. Toplum sevgiyi bilirse sevgi şelalesi gönülden gönüle akacak,
yakın çevreden başlayarak hale hale yayılan bir duygu dalgası halini alacaktır.
Toplumun ve insanın eğitimindeki maya sevgidir. Sevgi, sevdiği insanın
hatalarını örter, kişiyi affedici yapar, seven bir kalpte sevdiğini hatalarıyla
kabullenmek vardır. Sevgi ikiliği kaldırıp, bir olmaya götürür, tek yürek yapar
insanı. Sevmek, beklenti belasından kurtulmak, beklentisiz sevmektir. Sevgi
durağında beklentilere son vermektir.
Bütün inanç biçimlerinde ve
sistemlerde sevgi vardır, insan sevgiyi doğru adreste aramalıdır. Sevginin
kaynağını bilen insan sevmeyi de bilir. Bizim
kurmuş olduğumuz medeniyetler sevgi sultanlarını yetiştirmiş ve o sevgi
sultanları da insanlığa büyük sevgi dersleri vermişlerdir. İnançta, ahlakta,
kültürde, sanatta, mimaride, şiirde, fikirde, fiilde ve kısacası her sahada
sevgiyi bestelemişler, ve ince ince işlemişlerdir. Yaptıkları
mimari eserlerde kuş yuvalarını bile unutmayacak kadar ileri bir sevgi ve
estetik anlayışını yakalamışlardır. Verdikleri her eserde, yüreklerindeki
sevgiyi kotardıkları için bu günlere kadar isimleri ve eserleri yaşama imkanı
bulmuş ve uzun ömürlü olmuşlardır. Anlaşılacağı üzere her hususta başarılı ve
güçlü olmanın esrarı sevgide, başarısızlık ve zayıflığın sebebi de
sevgisizliktedir.
Sevgiyi sadece sevgililer
gününe hasredip, tek bir gün için çiçekler ve hediyeler alıp ondan sonra
unutmak elbette ki sevginin göstergesi değildir. Sevgililer günü sadece bir gün
değildir çünkü... Seven bir gönül için her gün sevgi ile çarpar. Her gün
sevgili bir gündür. Sevgi bir güne hapsedilmeyecek kadar umman olan bir duygu
selidir.. Bizim sevgi mimarlarımız "Yaratılanı hoş gör, yaratandan ötürü" diyerek Yunus?ça bir sevgi ve "Ne olursan ol, yine
gel" diyerek bütünleşen bir sevgi anlayışı ile dünyaya veda edişlerinin
ardından geçen asırlara rağmen, tüm Dünyaya "Mevlana Sevgi Yılı" kutlanmasına vesile olabiliyorlarsa bundan alınacak önemli
sevgi dersleri vardır.
Gerçek sevginin yaşanması ve yaşatılması
dileğiyle, yüreğinizdeki sevgi hiç eksik olmasın!...
Bu Yazı Toplam 1938 Defa Okunmuştur
ETİKETLER : Yazdır
Yorumlar
Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
Henüz bir yorum yapılmamış
Diğer Yazıları





© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com


















