Giresun felaketi ülkemizi büyük bir yasa boğarken göstermiştir ki, Karadeniz bölgesi artık düzensiz büyük yağışlar ile yaşamak zorunda ve geç olmadan bu felaketler için önlemler alması gerekmektedir.

Bir anekdot ile başlamak istiyorum:

Sene 1977-1978 Kdz. Ereğli lisesinde okuyorum. İhtilalin hemen öncesi o kadar ileri görüşlü devrimci hocalarımız var ki, Resim dersinde biraz sonra gireceğimiz matematik sınavını için bize trigonometri dersi problemlerini çözen ve bizi büyüleyen bir resim hocası, Din dersinde (big-bang) büyük patlama ile Evrenin yaratılışını anlatan Din Hocamız var. Bir daha liselerde böyle ilerici öğretmeler olur mu o da ayrı bir sorun.

Öğretmenler dışardan Ereğli’ye geliyorlar. Okullar yeni açılmış.

Bir gün dersteyiz kimya hocası;

- Ya çocuklar bir şey soracağım dedi, bu Ereğli’de hiç yağmur dinmez mi dedi. 2 hafta oldu Ereğli’ye geleli her gün yağmur yağıyor.

Biz öğrenciler birbirimize baktık, o kadar kanıksamıştık ki yağmuru 2 haftadır yağdığının bile farkında değildik.

Öğretmen ateşlemişti dersi kaynatma konusunu sınıfta bir furyadır koptu tabi ki. Kimya dersi güme gitti.

O zamanlar Ereğli küçük, sanayileşmenin yeni yeni başladığı bir kent. Erdemir kurulalı 10 sene olmuş yıllık üretim 300 bin ton. Yıl 2020 Erdemir üretimi 2.5 milyon tona dayanmış durumda.

Tabi üretim artışı Kdz. Ereğli’ye has bir iklimin oluşmasına neden oldu. Artık düzenli yağışlar yağmıyor, yaz aylarında isyan ettiğimiz Poyraz rüzgarı bu yoğun yağmur bulutlarını üzerimize yaklaşmasına engel olsa da Kdz. Ereğli her an bu tip doğal bir afet ile karşı karşıya kalabilir. Özelikle Poyrazın azaldığı Eylül ve Ekim aylarında. Benim bildiğim kadarı ile 1991 yılı 2002 yılı 2011 yılarında her 10-11 senede bir bu tip bir yağışı Ereğli’de oluyor. En son yağış göstermiştir ki bu tip yağışlar ile artık sel baskınları değil heyelanlar olmaktadır. Son yağmurlarda Kdz. Ereğli Lisesi istinat duvarının şişmesi ve yaya trafiğine kapatılması gibi.

Kdz. Ereğli bir an önce Giresun’daki gibi bir felaketi yaşamamak için acil önlem planı oluşturmalıdır. Ereğli’nin rakımın 5 metre olduğu düşünülür ise yoğun bir yağmur ile 3 metrelik bir sel baskını kitlesinin nasıl felaketlere yol açacağı konusunda önlemler almalıdır.

Ereğli’de yaşayan bir vatandaş olarak benim öngördüğüm birkaç tehlikeyi aşağıda belirtmek istiyorum.

Çarşı içinden başlayacak olursak Orhanlar mahallesinde yıkılan ve daha sonra inşaatı duran dikmen pasajı inşaatının istinat duvarı artık Kaneri Ağzının yükünü taşıyacak durumda değildir.

Kaneri Ağzına ise Akarca Mahallesi ve Kirmanlı’dan çok yoğun bir su akıntısı gelmektedir.

Yoğun bir yağışta bu dikmen pasajı istinat duvarını çökmesi ve heyelan olması muhtemeldir.

Çarşı içinde yapılan ve Donbay Deresi’nin kapatılması ile oluşan yapının Ereğli trafiğimi rahatlaması ile birlikte böyle bir yağışta çok hasar vereceği ortadadır. Bu köprünün kapanmaması için derenin ıslah çalışmalarına hız verilmelidir.

Daha önce yukarıda belirttiğim gibi Kdz. Ereğli Lisesi’nin Meydanbaşı’ndaki istinat duvarı son yağışlarda şişmiş ve yaya trafiğine kapatılmıştı. Daha sonra yeniden örüldü ancak tehlike devam etmektedir. İstinat duvarının duvar direkleri ile güçlendirilmesi gerekmektedir.

3 metrelik bir yükselti ile Meydanbaşı, Yeni mahalle İstasyon arasında çarşı trafiği duracağından bu her iki tarafta insanların geçici olarak barınabileceği yerler oluşturulmalıdır.

Aynı durum Devrek yol ayrımı kısmının 3 metre yükselmesi ile Elma Tepe Yarma arasında da düşünülmelidir.

Ereğli için bir klasiktir. Yoğun yağmurlarda Kavaklık Yeşil tepe arasını su basar ancak bir daha ki yoğun yağışta su basması değil heyelan olacaktır. Zira Elmatepe ve Doruk kesiminde çok yoğum ve çarpık bir yapılaşma vardır. Yağmur suları artık buradan Kavaklığa heyelan şeklinde inme tehlikesi vardır. Bunu görmek için Sarıkormaz’dan Yelşiltepe Kavaklık istikametine bakıp dağların nasıl talan edildiğini görmek yeterlidir.

Gülüç Deresi ve çevresi ayrı bir sorundur. Gülüç’ten Kargucak köyüne doğru çarpık yapılaşma ve villalaşma nedeniyle Gülüç Deresi’nde görülmemiş bir yükselme yaşanması muhtemeldir.

Son söz; Kdz. Ereğli ve çevresi olarak Giresun’daki gibi bir felaketin yaşanmaması için Belediye ve Kaymakamlığa çok büyük işler düşmektedir. Bu afetten ancak Acil Eylem Planı oluşturarak en az hasar ile kurtulabiliriz. Zonguldak ‘a 175km mesafende bulunan doğal gaz rezervini 260 km uzaktaki Sakarya Bölgesi havzası olarak adlandıran Merkezi yönetimden önce Yerel yönetimin yapması gereken çok işler var.