Sosyal Demokrat Halkçı Parti günlerinde, partinin Genel Başkanı Erdal İnönü ve bazı parti yöneticileri bir restoranda partiyle ilgili bazı konuları konuşmak için bir araya gelirler. Gelen heyeti tanıyan lokanta sahibi, şef garsonu gönderir. Şef garson, SHP liderine başıyla selam verir ve ne arzu ettiklerini sorar.  Erdal İnönü—hatırlayanlar hala vardır herhalde ciddi olduğu kadar muzip de bir kişiydi—cevabı yapıştırır:

“Biz sizin menüden bir şey yemeyeceğiz, birbirimizi yiyeceğiz!”

Kamuoyunun SHP sonrası CHP’ye yakıştırdığı basmakalıp algı da bu yönde.  Ereğli özelinde 20 Ağustos günü yapılacak CHP kongresinde adayların yapacağı şey tam olarak Merhum Erdal İnönü’nün söylediği şeydir.  Yakından bakacak olursanız hepsinin ilçe başkan adaylığının arkasında, daha sonra yürünecek yollara taş döşemek gibi bir hevesi, arzusu var.

 Böyle şeyler basmakalıp teraneler olarak sıkça dile getirilse de, bu kez yeterince doğru olduğu anlaşılıyor bu görüşlerin.

***

Bunu şöyle izah edelim. 

20 Ağustos günü İlçe Kongresi yapılacak.  Neriman Posbıyık, Sertan Ocakcı, Sevdekar Aras ve Ali Kocamanoğlu olmak üzere dört aday var.

Neriman Posbıyık’ın milletvekili adaylığı peşinde olduğu artık sır kabul edilmiyor.  Kendisi de böyle bir amacı olmadığına yönelik bir beyanda bulunmuş değil. 

Sertan Ocakcı’nın ilk ilçe başkanlığı seçimine katıldığı gün bile belediye başkanlığı hedefine odaklandığı biliniyordu.  Olası bir erken seçimde milletvekili aday adayı olabilir mi bilmem, fakat erken seçim olmazsa hedefini aynen koruyor da olabilir.

Sevdekar Aras, Ocakcı’nın istifasının ardından üstlendiği süreçte kongreyi kazanarak gerçek anlamda ilçe başkanı olmak istiyor, şu an itibarıyla geleceğe yönelik bir projeksiyon çizmiyor ama olması şaşırtıcı da olmaz, yanlış da.

Ali Kocamanoğlu’nun hedefleri de şu an ilçe başkanlığı dışında bir noktayı göstermiyor ama aynı Aras gibi onun da gönlünde daha sonra başka bir etap yatıyor olmalı.

Bu dört aday dışında meydana inecek başka adaylar var mıdır? Belki sıfırdan aday şeklinde olmaz da bu adaylardan bir ikisinin çekilip yeni aday bulması şeklinde olabilir. Kim olursa olsun, onun da kendi gündemi olacaktır, zira iktidara birlikte yürünür ama koltuklar tek kişiye aittir.  Siyasette ulaşılan hedefler her zaman yeni yolculukların başlangıcı olmuştur.

***

Adayların daha sonraki hedeflerine ilişkin asıl göstergeler, kamuoyunda yaygın olarak konuşulan şuraya adaylık buraya adaylık meselesi de değil.

20 Ağustos’ta olağanüstü kongre yapılacak ama eylül-ekim aylarında delege seçimleri yeniden başlıyor. Büyük ihtimalle Aralık ayı ortaları, sonu gibi bir zamanda olağan kongre yapılacak.  Ağustos ayının son on gününü saymayın, geriye kalıyor Eylül, Ekim, Kasım ayları. Aralık da kongre hazırlıklarıyla geçer, üç üç buçuk aylık bir ilçe başkanlığı görevi için bu kadar kişinin bunca hırsla çalışması size anlamlı geliyor mu? Yani ilçe başkanlığı temel hedefse, bu aradaki üç buçuk aylık fetret devrine aday olmak yerine doğrudan olağan kongrede aday olmak daha mantıklı değil mi?

Değil.

Çünkü adayların kendi gündemleri var.  Olağan kongreye avantajlı gitmenin yolu, delege seçimlerinden güçlü bir şekilde çıkabilmekten geçiyor ve büyük ihtimalle ilçe başkanlığına seçilen kişi veya arkasındaki gruplar, kendilerine göre bir delege yapısı oluşturmaya da çalışacak.

Dahası, evvelce görüldüğü üzere, olası önseçim ihtimalleri göz önüne alınarak, yeni üyeler kaydetmek, eski üyelerden bazılarını gerekçelerini bularak çıkarmak gibi yöntemlerle üye yapısında da bazı değişiklikler yapılması ihtimali herkesin aklına geliyor büyük ihtimalle.

Delege ve üye yapısını kendi lehinde ayarlayabilen kişinin, daha sonraki siyasi kariyeri için—bir ihtimal—başkalarına göre daha avantajlı bir başlangıç noktası elde edeceğini düşünmek gerekiyor.

Zaten bu yüzden üç buçuk aylık bir fetret döneminin ilçe başkanı olmak için bu kadar—hiddetli demeyelim ama—çetin bir yarış var.

Ha, siyasette beş gün uzun zaman. Birçok şey olabilir, adaylar aralarında anlaşabilir, birleşebilir, genel merkez aday sayısının azaltılması için müdahalede bulunabilir filan.  Ne olursa olsun tek adaylı bir yarış gözükmüyor ama dört aday ilçe başkanlığı yarışı için çok fazla. Arada yaşanacak tartışmalar partinin toparlanma sürecine girdiği son yerel seçim sonrasında sinerji kaybı yaşanmasına yol açabilir.  Olur mu, olur!

Bizden söylemesi!