Uçuruma yuvarlandı!....
  CHP'de son dakika gelişmesi...
  Otobüsten inerken düştü…
  Buzlu yolda düşerek ağır yaralanmıştı… Hayatını kaybetti…
  Kısıtlama kaldırıldı!
  Okullar tatil edildi
  Zonguldak yolu uzun araçlara kapatıldı...
  Yüzer vinç dereye sürüklendi, 5 kişi AFAD ekiplerince kurtarıldı
  Trafiğe çıkmaları yasaklandı…
  Facia ucuz atlatıldı!
21 Haziran 2025 Cumartesi
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
ÜSLUP MESELESİ…

ÜSLUP MESELESİ…
11 Temmuz 2019 08:24:40

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Şöyle gündemdeki konulardan biri üzerinde doğru düzgün tartışmayı nasıl da unutmuşuz!

Doğru düzgün tartışmaktan çoğu kişinin anladığı, neticede kendisinin haklı çıkmasıdır. Goethe, “Bir tartışma sırasında kızdığımız anda gerçek için uğraşmayı bırakır, kendimiz için uğraşmaya başlarız” der. İnsan egosunun, dimağı nasıl malul edebildiğini ifade eden veciz bir söz.

İlkeler ve prensipler, aylakların boş sözleri, gerçeklikten kopuk zırvalar gibi gözükür onları anlayacak ferasete sahip olmayan kişilere. Eleanor Roosevelt’e atfedilen bir sözdür. “Büyük beyinler fikirleri tartışır, orta halliler olayları, küçük beyinler ise insanları” der  Roosevelt.

Hadi diyelim ki fikirlerden bahsetmeyi müşkül bulanlar var. Olaylar üzerinde bile tartışırken, kişilerin niteliklerini tartışmanın önüne geçirmek, vakayi adiyeden sayılıyor bugünlerde.

***

Mesela İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun Ereğli ziyareti. Bir grup, İmamoğlu’nun hangi dinamikler üzerinde ikinci kez on beş milyonluk bir kentin belediye başkanlığını kazandığı üzerinde kafa yormaya zahmet etmez.  İmamoğlu’na bir şekilde muhabbet besliyorsa, “Adam gibi adam, işte Ekrem başkan” modundan bir adım öteye geçmez.  Onlara göre İstanbul Belediye Başkanı dışında kimse, herhangi bir makamı işgal etmeye layık değildir.

Bir diğer grup ise aynı kişiyi “Dış güçlerin memleket üzerinde uygulamaya çalıştıkları projelerin icracısı” olarak görme eğilimindedir.  Bu gruptan sayılanlar, haliyle iktidara biraz daha yakın kesimlerdir ve iktidara yakın olmayan herhangi biri ağzıyla armut toplasa, deveyi iğne deliğinden geçirse bile makbul değildir. 

Her iki grubun da gerçeğe eşit uzaklıkta—hem de epey uzakta—olduklarını görmek gerek.

***

Tek bir konuyla sınırlı kalmamak gerek. Karadeniz Ereğli’de 31 Mart seçimleri geçti, festival yapıldı bitti.  Bir grup—belediye başkanına kendini yakın hissedenler—yeni seçilen başkanın yaptıkları veya yapamadıkları ne olursa olsun sineye çekmeye meyillidir.  Herhangi bir açıdan eleştiride bulunmak, halk iradesinin odaklandığı siyaset adamına husumet duymaktan kaynaklanır.  Festivalde yetmiş bin kişi mi, yedi yüz bin kişi mi olduğunu tartışırken bile aklını vehimlere ipotek eden bu bakış açısından kurtulmak mümkün değildir onlar için.

Belediye başkanına muhalif olanlar, Başkan Erdemir’e yönelik ithamlarda bulunduğunda, tartışmasız olarak karşısında bulunurken, kendisine yakın görenler ise başkanın söylediği doğrultusunda—gerekçeler konusunda ne kadar bilgileri yetersiz olsa da—Erdemir’e diş bilemeye başlarlar.

Yani kınanıyor zannedilmesin… İnsanların kanaatlerini nasıl oluşturacakları kendilerine ait bir konudur.  Yine de meseleler belli bir yandaşlık mülahazasıyla ele alındığında—Yukarıda Goethe’den yapılan alıntıda olduğu gibi—taarruz ve savunma refleksleri, gerçeği ulaşmayı hedefleyen entelektüel çabayı gölgede bırakır.

***

Diyeceğim o ki eğer kendinize ait söylenecek bir sözünüz yoksa, başkasının sözlerini tekrarlamaktan başka bir şey elinizden gelmeyecektir.   Söylediğiniz şey, ispatlanabilir değilse veya siz onu ispatlamaya gerek duymadan gerçek olarak kabul ettiyseniz, başka birine zorlama veya çıkarcı beklentiler olmadan kabul ettirilemez. Elinize geçen tek şey kavga etmek olur.  Zaten inançları savunmak ile karşındakini incitmek arasındaki çizgi son derece incedir.

Birlik ve beraberlik dediğimiz şey de gerçek arayışının kardeşi, yandaşlık mefhumunun düşmanıdır.  Bir toplumu oluşturan parçaların her birini kendi karakteri içinde kabul edecek olgunluğa ulaşabilmemizin yolu, sırf sırtınızı yasladığınız otorite öyle diyor diye, aile üyelerinizi, akrabalarınızı, komşularınızı ve aziz bildiğiniz milletinizin diğer fertlerini dinleme yeteneğini kazanmaktan geçer.

Kimse ben demokratım demek suretiyle demokrat olmuyor. Bu bir bilinç düzeyidir ve kendi düşüncelerini ve inançlarını başkalarınınkiyle makul bir eşitlik seviyesinde görebilmeye dayanır. Şu sosyal medya denilen cadı kazanına bir bakın isterseniz.  Sanırsınız siyah ve beyaz dışında bir renk kalmamış.  Ama bu toplumda yaşayanların çoğu siyah giydiğinde toz, beyaz giydiğinde söz olduğunu çok iyi bilir. 

Bu yüzden bırakın herkes kendi rengini gönül huzuruyla ifade etsin.  Kendimiz gibi düşünmeyenlerin fikirlerini ifade edebilmesini savunmak, bugünlerde en fazla ihtiyaç duyduğumuz fikirsel eylemlerin başında geliyor. 

Bu Yazı Toplam 1008 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    • ALT ALTA YAZINCA…
      16-09-2019 | 09 : 23 50
    • BİR... İKİ...ÜÇ... ERDEMİR!
      27-06-2016 | 09 : 01 26
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Kas İskelet Sistemine Doğal Destek: Bal ve Arı Ürünleri
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Kas İskelet Sistemine Doğal Destek: Bal ve Arı Ürünleri
    • İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Doktor Doktor Gezmenin Riskleri: Sağlığınızı Yolculuğa Çıkarmayın
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Modern Zamanların Sessiz Salgını: Hareketsizlik ve Fazla Kalori
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Protezler Ne Kadar Dayanır? Ortopedide Teknolojinin Ayak Sesleri
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Kas İskelet Sistemine Doğal Destek: Bal ve Arı Ürünleri
    • İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com