İKİ YANLIŞ BİR DOĞRU ETMEZ
12 Haziran 2019 09:29:33
Sosyal medyada yazılıp çizilenlere bakarsan, Ereğli Belediyesi'nden beş kişi işten çıkarılmış... Daha önce de bir kişi çıkarılmış haberlere bakarsan. Her zaman olduğu gibi, bugün de muhtemelen belediyenin sadece kendi söylediklerini dinleyenleri ikna edebilecek akla yakın bir açıklaması vardır.
Nitekim Posbıyık'ın selefi Hüseyin Uysal da göreve geldiğinde bazı kişilerin belediye ile ilişkisini kesmişti. Bu konudaki eleştirilere de kendisinin aynı zamanda selefi olan Halil Posbıyık'ın 2009 yılında bir sürü kişiyi işten çıkardığını, o zaman niye hesap sorulmadığını söyleyerek savunma yapmıştı.
Demek şimdi sormuş olsak, mevcut başkan da 2014'te Hüseyin Uysal'ın eleman çıkardığı esnada ses çıkarmayanlara pas atacak.
Siyaset böyledir işte... Güzel şeylerin üstüne konacaksın, kötü şeyleri fırsatını bulduğun anda başkasına paslayacaksın. Önceki dönemler, kötü şeyleri paslamak için bulunmaz hint kumaşıdır zaten.
Fakat vicdanlar siyaset dinlemez. Evine ekmek götüren insanların kapı önüne konulması dün yanlıştı, bugün de yanlış, yarın da yanlış olacak.
Vatanını, milletini sevdiğini söyleyenlerin, günü geldiğinde lafı evirip çevirmeden, durum böyle gerektiriyor diye susmadan yanlışa yanlış, doğruya doğru demesi gerekir.
Bir önceki başkanın da bunu yaptığını söyleyenlere peşin peşin cevabımızı verelim. İki yanlış hiçbir zaman bir doğru etmemiştir.
AÇIK OTURUM...
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayları AK Partili Binali Yıldırım ve CHP'li Ekrem İmamoğlu canlı yayında bir açık oturum yapacak. Uzunca bir süredir böyle bir program izlememiştik.
İşin doğrusu bir televizyon programını başından sonuna dek izlemeyeli de çok olmuş. Bu vesileyle bir akşam başından sonuna kadar bir program izlemiş olacağız.
Fox TV'den İsmail Küçükkaya'nın moderatörlüğünde yapılacak açık oturum kime yarar bilemem. Fakat televizyon programlarının iyiden iyiye tekdüze bir hale büründüğü günümüzde, genel geçer programcılık anlayışından farklı bir programın rating rekorları kıracağına şüphe yok. Demek ki farklılık hala cazibesini koruyor.
Gençler bilmez ama orta yaşa merdiven dayayan bizim kuşak, 1983 seçimlerinden önce Turgut Özal ile Necdet Calp arasında Boğaziçi Köprüsü'nün satışının tartışıldığı ünlü tartışmayı hatırlayacaktır. Eskiden oluyordu böyle şeyler. AK Parti'nin kurulduğu dönemde, şimdiki Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP Genel Başkanı Deniz Baykal ile çıktığı açık oturum programı nispeten daha yeni sayılır. Onu da Uğur Dündar sunmuştu.
Şu andaki kutuplaşmış siyasi ortamda, herkesin tuttuğu adayın söylediklerinden hikmet algılayacağına, büyük oranda bir oy değişimi yaşanmayacağına yönelik söylemler büyük ihtimalle doğrudur.
İki kere yapılan bir seçimin ardından halen kararsız birileri varsa, belki onlar üzerinde bir etki yaratacaktır bu program.
Seçimin sadece seyircisi olan İstanbul dışındaki seçmenler açısından ise sadece nostaljik içeriği olan keyifli bir program olacak büyük ihtimalle.
İSTATİSTİKLER...
Türkiye İstatistik Kurumu ölüm vakalarına ilişkin istatistikleri yayınladı.
Kimi zaman istatistik rakamları tesadüfidir. 2017 yılında Zonguldak'ta 12 ölümle sonuçlanan intihar vakası yaşanırken, 2018 yılında 26 olarak yaşanması da tesadüf olabilir.
Fakat 2019 yılında intihar vakaları düşmez veya artış eğilimine girerse, insanların geleceklerinden giderek daha az umutlu olduğu sonucu çıkabilir. Ülkede bir ekonomik kriz var ve gündelik yaşamın çarkları birçok kişiyi çaresiz bırakabiliyor, bu da intiharları arttırıyor diye bir sonuca varmak için henüz erken.
Önlem almak için ise erken diye bir şey yoktur. Eğer gidişatta şüphe uyandıracak bir şey varsa, önlem almak için en iyi zaman dündür. Dün bu önlemi alamamışsanız, en iyi ikinci zaman ise bugündür.
Yarın çok geç olabilir.
YILANLAR...
Her şeyi kötüye yormamak gerek.
Yılanlarla ilgili haberlerde son dönemde bir artış var. Sıcak havalarda şehir merkezlerine inen, evlere giren yılanlar, kahraman itfaiye erleri tarafından yakalanıyor.
Esatire bakarsan, yılan ve insan arasındaki savaş, iki türün var olduğu andan bu güne kadar devam eden bir savaştır. Fakat bakmayın esatire siz. Yılanlar da bu doğanın bir parçasıdır ve yoklukları ekosistem için büyük bir problem olabilir.
Geçtiğimiz yıllara göre daha fazla yılan görülmesinin nedeni, bölgede tarımda kullanılan kimyasal mücadele yöntemlerinin geçmişe göre azalmasıdır. Anlayacağınız, yılanlar görülüyorsa, besin zincirinde onların altı olan böcekler, tarla fareleri falan da çoğalmıştır. Demek ki Zonguldak ve ilçelerindeki kırsal bölgede varlığını güç bela sürdürebilen ekosistem, ufacık bir değişiklikle kendini onarmaya başlıyor.
Dediğimiz gibi... Her şeyi kötüye yormamak gerek.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com