NE OLACAK BU MEMLEKETİN HALİ?
27 Mayis 2019 08:51:20
Şimdi 23 Haziran'da tekrarlanacak İstanbul Büyükşehir Başkanlığı seçimini konuşuyoruz.
31 Mart'ta yapılan seçimlerin iptalinin nedeni, kamu görevlileri dışında kişilerin sandık kurulu başkanı olarak görevlendirilmesi olarak gösterildi. Kamu görevlisi olmayan kişilerin hile yapmış olabileceğiolduğu değilüzerine kurulmuş bir mantalite.
Kurulmuş... Yani kurgu bu işler...
Fakat kamu görevlisi dediğiniz kişiler, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde aynı zamanda bir siyasi partinin genel başkanı olan Cumhurbaşkanına hiyerarşik açıdan bağlı kişiler...
Bir siyasi partinin genel başkanına hiyerarşik olarak bağlı olarak istihdam edilen kişilerin seçime şaibe katma ihtimali, bağlı olmayanlardan fazla mı olur, az mı olur?
Elbette tüm seçim görevlileri ellerinden geldiğince doğru sonuçlar üretmeye çalışıyordur ama kamu görevlisi olmayanlar üzerinden bir şaibe algısı üretildiğinde, bu şaibe algısının nasıl bir mekanikle işlediğinin iyice ortaya konulması gerekmez mi?
Böyle bir mekaniğin ortaya konulamadığı ortamda, kamu görevlileri eliyle oluşturulacak şaibe algılarının mekaniğini izah daha ikna edici olmuyor mu?
***
Nasıl oluyor da oyların çalındığına ilişkin bir iddia iktidar partisi unsurlarınca bile net olarak konuşulamazken, sandık kurullarının oluşumuyla ilgili yanlışlıklar seçim sonucuna müessir kabul edilebilir? Seçim sonucuna müessir kabul edilecek olguların pozitif olarak kanıtlanabilir olması, somut verilerle izah edilmesi gerekmez mi?
Mazbata olayını da anlamış değilim. Karadeniz Ereğli'de Halil Posbıyık 2007 seçimlerinde aday olmak için başkanlıktan istifa ettiğinde, mecliste yapılan seçimle yerine Murat Sesli gelmişti. Sesli tutuklandı, yerine yine mecliste yapılan seçimlerle yeni başkan seçildi. Niye seçim iptal edildi diye mazbatası alınan başkanın yerine mecliste seçim yapılmadı da yerine kayyum olarak görev yapacak il valisi atandı? Bu konular birbirinden ayrı işler mi?
Aynı zarftaki dört oydan birinin geçersiz kabul edilip diğerlerinin kabul edilmesini hukuken bir kılıfa uydurmak mümkün olabilir. En azından bunun mümkün olabileceğine inananlar olduğu anlaşılıyor. Fakat bir şeyin hukuka uygun olmasını aynı zamanda vicdanlara da uygun şeklinde değerlendirebilir misiniz?
31 Mart seçimleri öncesinde toplumsal gerilimlere kaynaklık eden Beka söylemi ne oldu? Seçim yapılıp da kimin ne oy aldığı öğrenilince, beka söylemine kaynak olan dış güçlerin oyunları birdenbire boşa mı çıktı?
***
Ahh... Bu balık hafızası... Yanardönerlik... Keyfe keder insanları itip kakan siyasetçiler...
Yüksek Seçim Kurulu Başkanı hakkında yapılmadık karikatür kalmadı. Sosyal medyada en fazla infazı gerçekleştirilen kişi YSK Başkanıydı. Öyle kötüydü, böyle karaydı.
YSK'yı en fazla eleştiren muhalefet partilerine yakın yazar çizer takımı, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından neredeyse YSK başkanını demokrasi havarisi ilan edecek. Bu işlerin biraz daha ciddiyetle ele alınması gerekmiyor mu? Değdi mi şimdi onca edilen lafa?
Yani o alandaki tartışmalar devam ediyor. Bu tartışma bu şekilde ele alınmasaydı, bugün olduğuna kıyasla hukuka güven az mı olurdu, çok mu olurdu? Şimdi ne oldu? Anayasa Mahkemesi kararlarına saygı duyulmayınca, seçim sonuçları kabul edilmeyip zırt pırt yenilenince devleti doğrudan oluşturan hukuk sistemi ve devletin ta kendisinin güvenilirliği arttı mı sanki?
2023 yılına kadar seçim yok deniyordu. Şimdi iki ayda bir seçim yapan bir memlekete döndük. 2015 yılında haziran ayında yapılan seçimlerde koalisyon ihtimali çıktı diye kasım başında seçim yaptık. Şimdi de yerel seçimde sonuçlar birbirine yakın çıktı diye bazı bölgelerde seçimleri yeniliyoruz.
İşin garibi öyle bir noktaya gidiyoruz ki, İstanbul Büyükşehir seçimleri yenilense bile tartışmasının kısa sürece biteceğine inanmak için bir neden yok. Sanki muhalefet partileri bu seçimi aldıkları takdirde işi bir meşruiyet krizine götürerek bir erken seçim zorlamasına hazırlanacak gibi durmuyor mu?
Tam kızgın demiri soğutacakken, siyasi partiler arasındaki gerginliğin yeniden tırmanmaya başlaması memlekette tepetaklak giden ekonomi üzerinde nasıl bir etki yapıyor? Sahi bu seçim denilen işler öyle para pul harcamadan sevabına mı yapılıyor?
***
Sadece seçim de değil!
Soğan, patates, domates, çarşı Pazar, emekli, emeklilikte yaşa takılanlar, atanamayan öğretmenler, iş bulamayan gençler, işten çıkarılan ve bir daha iş bulması ilk girdiği günküne göre daha zor olan orta yaşlılar...
Dış politika, Suriye, Rusya, ABD, Avrupa Birliği; tarım, üretici fiyatları ve tüketici fiyatları arasındaki uçurum; bayındırlık işleri, eksikler, gedikler, bir türlü bitmeyen yatırımlar; eğitimde bir türlü bir rotaya oturmayan sistem için sürüp giden arayışlar...
Deveye boynun eğri demişler, nerem doğru ki demiş. Bir tane de sorunsuz alanımız olsun. Nereye el atsan dünya kadar soru hücum ediyor insanın aklına. Artık ne yapalım, yasalarda ekşi, acı, tatlı ve lezzetli olan aynı torba içinde düzenleniyor. Bunca soruyu toparlayacak bir torba sorumuz var Allah'tan:
"Ne olacak bu memleketin hali?"
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com