OY SAYACAK ZAMAN MI?
11 Nisan 2019 10:03:48
Aracımın ışığı yanan benzin lambasını istasyona yaklaştırırken, en altta led ışıklarla yazılmış 7,06 rakamını görünce içim cız etti.
Markete yolum düştü, patates fiyatları 6,95 TL. Kilogram başına. Öyle pek matah bir mahsule de benzemiyor hani. Arkadaşlar söyledi, yer yer 9 lira, on lira.
O market soğana da aynı fiyat etiketini koymuş. Soğan kalite olarak biraz daha hallice gibiydi.
Hayat pahalılanınca, et yerine tavuk yemeye başladı çoğu kişi. Bugünlerde tavuk yemek bile çoğu kişi açısından zorlaşmış gibi görünüyor. Hale bakar mısınız, geçtim tavuktan, soğan ve patates yemenin bile zorlaştığı bir noktaya gelmişiz.
Sonra bakıyorsun, her geçen gün bir kepenk bir daha kalkmamak üzere inmiş. Bugünlerde yerel bir marketin de son günlerini yaşadığı söyleniyor. İnşallah toparlarlar ama kapanırsa işsiz kalacak insanların ruh halini düşünmek istemiyorum. Empati kimi zaman insana büyük yükler yükleyebilen bir yetenek.
Ona bakarsan, işsizlik rakamları da iç açıcı değil. TÜİK'in rakamlarıki gerçek sayıyı daha iyimser bir noktaya taşımış olabileceği söyleniyorbile iç açıcı değil. Üstelik daha da kötüye gidiyor.
Yoksulluk bir yaşam biçimi olarak da kabul edilebilir. Fakat bu hızla yaygınlaşırsa yoksulluğun küçük ama daha zalim olan biraderi Açlık'ın kapıya dayanmasından endişe ediyor insan.
Her halükarda manzara kötü, durum vahim...
***
Yerel seçimin ardından yaşamı normalleştirmeyi bir türlü başaramadık.
Seçim sonuçlarının ve verdiği mesajın bir an önce okunması, yukarıda sıralanan sıkıntıların çözümü yönünde reformlar yapılmasını bekliyordu seçmen.
Altı üstü bir seçimi tamamlamayı beceremedik. Hani "Beceremedik" ifadesi sözün gelişi. Seçmen üstüne düşeni yaptı aslında.
Seçmenin ihtiyaçlarına odaklanması gerekenlerin, hadi yeniden sayalım, seçimi mi yenilesek hezeyanlarına kapılması yüzünden on gündür rakamlarla yatıyor, rakamlarla kalkıyoruz. Yanlış rakamlarla elbette... Eğer soğanın, patatesin fiyatıyla, işsizlerin oranı gibi rakamlarla haşır neşir olmayı başarabilseydik, şu andakinden çok daha doğru bir noktada olacaktık.
Olmadı...
***
Seçime girenler için temel bir veciz söz vardır.
"Kazanırsan şımarmayacaksın, kaybedersen yıkılmayacaksın!" Bu bir seçim. Kaybedenin hep karşındaki olması mümkün değildir. Ara sıra lütfedip sen de kaybedeceksin. Kaybetmek, bir bakıma insana kazanmaktan daha yararlıdır. Kendini doğru olarak değerlendirme imkanı bulursun. Çevrendekilerin ne ölçüde dürüst olduğunu, kimlerin kariyerizm hastalığına yakalandığını teşhis edersin. Çevrene yönelik algılarını yeniden ayarlar, daha düzgün bir dünya algısıyla daha güçlü devam edersin.
Bir de seçimi yenilemekten söz etmek var ya! Soğan fiyatları yenilenmeden, sandık sonuçları değişir mi zannediyorlar bilmem. Oyunu kullandıktan sonra evinde patates kızartmayı planlayan seçmen, sandığa gitmeden uğradığı marketin önünde yaşayacağı şoku muhalefete mi fatura edecek yani.
Doğrusu bir akıl tutulması hali teşhisine itiraz etmek kolay görünmüyor. Hani bilgisayar ekranında mavi üstüne beyaz yazılar çıktığında düğmeye basıp sıfırlarsın ya. Seçimi yenileyince, başka rakamlar ortaya çıkacak diye zannediliyor galiba.
Öyle değil, eğer vatandaşın yaşamındaki girdileri değiştirmeyi başaramıyorsanız, istediğiniz kadar fişi çekip yeni seçim yaptım veya oyları yeniden saydım deyin , iş istediğiniz noktaya gelmez.
Memleketin hali böyleyken oy saymanın zamanı mı şimdi? Artık akılları başa devşirme vakti... Bir an önce normalleşmeliyiz.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com