SEN... SEÇMEN...
26 Mart 2019 09:24:57
Her siyasi partinin söylediği bir teranedir: "Partimizin şu bölgede şu kadar oyu var"
Hayallerinizi kırmak gibi olmasın ama hiçbir partinin hiçbir yerde oyu yoktur. O oy dediğiniz seçmenin malıdır, partinin değil. Seçmen şu veya bu partiye verdiğinde, verilen oy partinin olmaz. Ha sonuçta seçimle belirlenen makamlar partinin olabilir ama büyük harfle "Oy" denilen şey bireyseldir.
Partilerin bir bölgede oyu olduğunu söylemek, "Bu kadar kişi mutlaka bize oy verir" anlamına geliyor ama her seçimden sonra görüldüğü üzere, partilerin kendilerine oy verdiği seçmen sayısıyla partilerin tahminleri arasında bu önermeyi yalanlayan bir makas vardır.
Seçmen oy verirken, bireysel tercihlerine göre bir değerlendirme yapar ve ona göre sandığa giderek oyunu kullanır.
Tek veya siyasi partilerin sayısı nisabında seçmen tipi yoktur. Tüm partilerde benzer tipte seçmenler vardır.
Bu da bizim önermemiz olsun.
SEÇMEN TÜRÜ...
Mesela, bir seçmen türü vardır. Sadece partisine oy verir. O parti kimi aday gösterirse göstersin seçmenin tercihi değişmez. Bu seçmen tipi partisinin görüşlerini doğal gerçeklik alanı olarak benimser ve bununla çatışan her türlü fikri yanlış kabul eder. Partilerin "benim seçmenim" tanımına en yakın seçmen türüdür bu. Bu seçmen türü bile günü geldiğinde kanaatlerini değiştirir. Ancak bu değişim diğerlerine nazaran biraz daha uzun sürede gerçekleşir. Bu grup seçmenden marjinal seviyede oy alan partilerde oransal olarak fazla bulunur ama kitle partilerinde de oransal olarak küçük olmakla birlikte hazır bulunurlar.
Bir diğer seçmen türü, hangi partide olursa olsun, adaya oy veren bir seçmen türüdür. Aday şu partiden bu partiye geçer, seçmen de onunla birlikte hareket eder. Adayların yakın çevrelerinden tutun da o adayın memleket için hayırlı olduğuna en temiz duygularla inanan daha uzak çevrelerden kişilere kadar yabana atılmayacak bir kitle böyle hareket eder. Bu seçmen türünün temel siyasi duyguları, adayın çevresinde oluşan güç halesi veya algı ile temel bulur kendine. Adaylar bunlara "Benim seçmenim" diyebilir ama ilk gruptaki gibi bunlar da uzun sürmekle birlikte kanaatlerini gün olur değiştirir.
Bir başka seçmen türü stratejik oy kullanır. Ne olursa olsun kazanacak tarafa oy verir bunlar. Politik olarak yelpazenin en sağından en soluna kadar iktidara yakın partileri takip ederler. Kimi zaman seçim sürecinde bir partiye yakın olmakla birlikte, son günlerde iktidara yakın olarak konumlanmanın yolunu bulurlar çoğu zaman. Anketleri en fazla yanıltan seçmen türlerinden biridir. Bu seçmen tipinin belirleyici özelliği, her seçim döneminde mahallesine gelen tüm siyasi partilerin etkinliklerinde hazır bulunup o partiye mavi boncuk yakmasıdır. Partilerin bir yere gidip de tulum beklerken kol saati bulmaları bu seçmen türünün en tecrübeli siyasileri bile manipüle edebilmesinden kaynaklanır.
Bir küskün seçmen modelinden de söz edilebilir. Her partide vardır. Aday bana selam vermedi, benim öğüdümü tutmadı deyip rakibine yönelen seçmen grubudur bunlar. Adayın kendi oyunu garanti saymasına tepki duyan bile olur kimi zaman. Bu grubu siyasetle yakından ilgilenen herkes bilir, her partide bulunurlar bunlar. Teşkilatları rakip partilerden daha fazla uğraştıran ve moralini bozan partili grubu budur.
Bir de "Zeytinyağlı yiyemem, basma fistan giyemem" diyen bir seçmen tipi vardır. Bunlar genelde siyasi partilerin hiç birini beğenmezler. Küçük bir kısmı sandığa gitmeyerek tavır gösterir ama sandığa gidenler hiç beğenmedikleri siyasi partiler arasından "Ehven-i şer" olanı tercih etme yoluna giderler. Ne yaparsanız yapın bu insanları herhangi bir adayın umut verdiğine ikna edemezsiniz.
"Son ancılar" diye bir grup seçmenden de söz edilebilir. Daha karar vermediklerini söylerler. Fakat aslında en baştan nereye oy vereceklerini bilirler. Son anda bir gruba alenen dahil olurlar ve birkaç gün harıl harıl o partinin emrine amade olurlar. Anketlerin büyük miktarda kararsız var diye gösterdiği grupları bunlar oluşturur. Anketlerde yüzde yirmi kararsız gözükürken, sandıkta bu oranın daha az çıkmasının müsebbibi bu "Son ancı" ekiptir.
Bu seçmen tasnifi kolay iş değil. Çevresindeki bir kanaat önderinin oy vereceği partiye oy veren ve kendi kanaatini oluşturmaktan imtina eden bir gruptan da söz edilebilir. Bu da siyasi partinin veya adayın seçmeni değildir. Kanaat önderinin seçmenidir desen, gün gelir, keser döner, hesap döner, bir de bakmışsın, paralelinde oy değiştirdiği kanaat önderinin yerine başka birini ikame etmiş.
Seçmen tipleri çoğaltılabilir.
NETİCE...
Aslında siyasi partiler de bunları bilir. Yine de "Bizim oyumuz" demekten kendilerini alamazlar. Önceki seçimlerde alınan sonuçlarla kıyaslamalar yapılır, değişimler ince ince izah edilir falan.
Yine de oy dediğiniz şeyin gerçek sahibi sensin; seçmen olarak sensin. Önümüzdeki Pazar günü sandıktan çıkacak sonucu partilerin siyasetin doğası gereği yaptığı ötekileştirmeler veya adayların seçim meydanlarında bol keseden attığı yalanlar değil, şöyle veya böyle senin kararın belirleyecek.
Çünkü sen seçmensin. Oyun sana ait.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com