NE DİYEYİM Kİ BEN SİZE?
12 Mart 2019 09:26:06
Adam, Nasrettin Hoca'ya bir rüya anlatıyor:
"Hocam rüyamda öyle bir yerdeydim ki, dağ mı desem ova mı desem, düz mü desem tepe mi desem, bir hayvana binmişim, at mı desem, eşek mi desem, deve mi desem, yanımda bir pusat var, kılıç mı desem, kama mı desem, gürz mü desem. Biriyle karşılaştım, kadı mı desem, müftü mü desem, subaşı mı desem... Hayra mı yorayım nedir bu rüya hocam?"
Nasrettin Hoca cevapsız bırakır mı?
"Gördüğüm kadarıyla Allah belanı verecek ama bu gün mü desem yarın mı desem. Sabah mı desem, akşam mı desem..."
***
Aha bu birbirinden klonlanmış projelerle vatandaşı tavlamaya çalışan siyasilerin üslubu ve gayreti aynı bu rüyayı anlatan arkadaşınkidir.
"Bir sürü projem var, kent meydanı mı desem, raylı sistem mi desem, teleferik mi desem, mahalle konağı mı desem. Vatandaş beni yoğun ilgiyle karşılıyor, yüz kişi mi desem, bin kişi mi desem, on bin kişi mi... Anketlere güvenmiyorum ama hepsi beni hedefe yakın gösteriyor, yüzde bir mi desem, bir buçuk mu desem..."
Hayırdır inşallah...
Millet sizin hakkınızı verecek ama 31 mart mı desem, 1 Nisan mı?"
***
Nasreddin Hoca, kadılık yaparken bir gün bir ahbabı burnundan soluyarak gelmiş. Hasmı için söylemediğini bırakmamış. Sonra:
Hocam, Allah aşkına söyle, demiş, haklı değil miyim?
Hoca ne yapsın?
Haklısın, demiş.
Ahbabı sinirleri yatışmış olarak gitmiş. Onun hemen arkasından hasmı gelmiş. Bu defa da o başlamış atıp tutmaya, yok bana şöyle, yok böyle yaptı demeye. O da Hoca'ya sormuş:
Haklı değil miyim?
Hoca:
Vallahi çok haklısın, demiş.
Adam da sakinleşerek gitmiş. Tüm bunlara tanık olan Hoca'nın karısı bile bu işe şaşırmış kalmış.
Senin kadılığında bir garip Hoca Efendi. İkisine de sen haklısın dedin. Hiç öyle şey olur mu?
Nasreddin Hoca hanımının yüzüne bakıp:
Hatun, demiş, sen de haklısın!
***
Minareyi çalanın kılıfını hazırlaması metaforu, birçok yerde değerlendirilebilecek geçer akçe bir söylemdir.
Bakıyorsunuz, İktidar partisinden aday... Ben diyor, bu şehri ayağa kaldıracağım.
E, diyorsun, geçen dönem sizin parti belediyeyi elinde tutuyordu...
Olmaz,diyor, o arkadaş başka partiye geçti. Bizim partiye uygun biri değildi. Ben has bizim partiliyim.
Yahu, senin gibiler partiliyse, bilemedin elli kişi olmalı sizin partide. Önceki başkana oy verenlerin hepsi senin gibi miydi?
Ama, diyor, ben onların oyuna da talibim.
Öbürüne bakıyorsun, ana muhalefet partisinden aday... Engel tanımam, yapacağım diyor. Ama sen iktidar partisinden değilsin, yarın öbürgün taş koymasınlar diyorsun. "Yok, ben kararlı olunca, millet birlik içinde olursa kimse önümüzde duramaz" diyor.
Öyle olacağına, iktidar partisine oy versen daha kolay olmaz mı işler diyecek oluyorsun, yok yok diyorlar, iktidar partisinin önceki dönem başkanı yapabildi mi? Bu da yapamaz, diye cevap veriyorlar.
Muhalefet partilerinin öbürüne dönüyorsun, hepsinin hayli bütçeli işleri projeleri var. Takvim soruyorsun yok. Bütçe soruyorsun çıkmaz ayının son çarşambası...
Şimdi diyeceksiniz ki ne yapalım oy kullanmayalım mı demeye getiriyorsun?
Yok yok, kullanın, eğer çok beğendiğiniz aday yoksa biraz beğendiğinize oy verin. O da yoksa, beğenmediklerinizin arasında, beğenmeme duygunuza en az muhatap olana oy verin.
Ama kafanızın karışmasında şaşacak bir şey yok.
Siz de haklısınız.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com