SİYASETTEN GINA GELMİŞLERE BİR ÖLÇEK ŞİFA
11 Mart 2019 08:52:01
Evet. Son dönemde iddialı açıklamaları, her boydan manevraları, oy devşirmek için arkasına sığınılan söylemleri; her an kendisi dışındakileri demirden bir "Ötekileştirme" duvarı arkasına iten siyasetten gına gelmeye başladı.
Tam bu akıl için hijyenik olmayan ortamdan hasta olmak üzereyken, Karadeniz Ereğli Milli Eğitim Müdürlüğü Kültür Sanat Ekibi'nin davetiyle gittiğimiz, Erdemir Sponsorluğunda gerçekleştirilen Funniest Maestro konserinde bir ölçek şifa bulduk. Şimdi daha iyiyiz inşallah.
Erdemir Kültür Merkezi salonuna girmeden, konserin tam olarak neyi içerdiği hakkında köyde büyüyen bir çocuğun ufuk çizgisindeki tepelerin ardında olup bitenler konusunda bildiğinden fazlasını bilmiyorduk. Konser öncesinde sahnede bulunan viyolonsel, keman, obuva, trompet, keman gibi çalgılardan ön fikir edindik. Bu izlenim, Woody Allen esprisindekinden fazla değil aslında. "Hızlı okuma kursuna gittim, Savaş ve Barış'ı iki dakikada okudum. Rusya'dan bahsediyor!" Biz de enstrumanlardan, konserin "Klasik müzikle ilgili" olduğu kanaatine vardık.
"BİZİM KÖYDE HERKES BUNU DİNLİYOR"
Klasik müzik iyidir. Müziğin değişik türleri arasında gezinenlerin, kültürel farkların yarattığı kulak yabancılığını atlattıktan sonra vazgeçemeyeceği bir estetik alanıdır bu.
Bir keresinde, ilçedeki okullardan birinin etkinliğinde öğretmenlerden oluşan bir yaylı çalgılar grubu klasik müziğin çok bilinen bir parçasını icra ediyordu. Pek iyi çalıyorlardı diyemem ama iyi niyetleri için bile dinlenmeye değer bir performanstı. Yanımdaki gazeteci arkadaşa dönerek; "Ah" dedim. "Bu en sevdiklerimden biridir. Pachelbel'in D Majör Kanonu" dedim.
Arkadaş şaşırdı, "Abi hakikaten ne olduğunu biliyor musun?" diye sordu. Daha önceden başka bir ortamda Abdülkadir Meragi'nin "Amed Nesim-i Subh Dem" şarkısı için yaptığım espriyi tekrarladım:
"Evet, Pachelbel... Çok sıkı parçadır. Bizim köyde herkes bunu dinliyor."
Hemen arkamızdaki arkadaş söze atıldı:
"Hangi köydü abi?"
NEYSE KONSER BAŞLASIN...
Konserin, kısık bir sesten giderek yükselen tonlara uzanmasından ötürü cep telefonumun melodisi olmasına karar verdiğim Rus Halk Şarkısı 'Polyuşka Polya' ile başlaması tamamen tesadüf. Şef Musa Gökmen'i tanımam, daha önce hiç konser mi şov mu olduğuna hala karar veremediğim sahne performanslarını izlememiştim.
Ama seyirciyi de işin içine katan, türler, kültürler ve tarzlar arasında hızlı geçişler, kıvrak espriler ve inanılmaz bir coşku içeren bu "Event", izleyiciyi kendi rızasıyla içine çeken bir girdabı andırıyor. Mozart, Strauss (Çok var bu isimden, bu Johann olan), Cemal Reşit Rey, Barış Manço, Neşet Ertaş; Zeybek, Polka, Flemenko, Tango, Rock'n Roll, Hip Hop, türkü, Kasap havası... Repertuvarın tek eksiği kaptaş havası.
Kaşıklar koymuşlar şakkadanak eşlik etsinler diye... Konser öncesinde koltukların altında bulduğumuz kaşıkları görünce, bu işin bizim gibi eli dizinden kalkmayan ağır ağabeylerin başına iş açacağını, karizmayı çizdirmenin an meselesi olduğunu anlamıştık ama yapacak bir şey yok. Başa gelene katlanıldı mecburen.
ERDEMİR OLGUSU...
Erdemir'in ilçede varlığı kimi zaman sorgulanır. Şahsen ne ben, ne ailemden biri bu büyük kurumun bordrosunu takip etmişlerden değilizdir. Yedi göbek Ereğlili olsak da nedense her eve uğrayan yolcu, bizim eve uğramamış mı ne?
Anlayacağınız, bu kurumun bizim gibi kişiler için anlamı (dolaylı olarak bu da olsa da) doğrudan ekonomik değil, ilçemizin kültürel, sportif, sanatsal, yaşamsal, varoluşsal hallerinde bulunuş şekliyle, bu alanlardaki varlığının etkinliğiyle ilgilidir. Açıkça ifade edeyim: Cuma akşamı, Karadeniz Ereğli'de Erdemir'in katkı verdiği o konsere katılanlar için, Erdemir her zaman olduğundan daha anlamlıydı.
Şahsen, Erdemir'in bu seneki kuruluş yıldönümü etkinliklerinde bir opera veya senfoni dinlemek bu duyguyu inanılmaz perçinleyen bir ilave olurdu.
KAYMAKAM BEYE GELİNCE...
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü Kültür Sanat Grubu'nun organizasyonu için de bir iki kelime etmek gerek. Ayinesi iştir kişinin ya... Fazla lafa gerek yok. Sağolsunlar, var olsunlar.
Kaymakam Beye gelince, konuşmacıların hepsi kendisine etkinliğin düzenlenmesindeki katkılarından ve girişimlerinden ötürü teşekkür etti. Şu an itibarıyla bu teşekkürlerin protokol gereği mi olduğunu, yoksa gerçekten Kaymakam Çorumluoğlu'nun bu işlerde girişimci bir etkisi olup olmadığını kestirmekte zorluk yaşadığımızı ifade etmek gerek. Eğer varsa sağolsun. Hal böyleyse ilçemizin önünde bulunan Kaymakam İsmail Çorumluoğlu döneminde bu tür etkinliklerde çıtanın yükselmesini beklemek yerinde olacaktır.
En azından şunu söylemek mümkün. Siyasetten gına gelmişlere bu bir ölçeklik şifayı yazan eller kime aitse, hepsine birer teşekkür borcumuz var.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com