Kişilere diyecek bir şeyimiz yok. İnsanlar değişir, kendi tercihleridir. Fakat manzaraya şöyle bir bakınca insan ne düşüneceğini bilemiyor.

Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, 2013 yılında CHP ile yollarını ayırdı, AK Parti'ye geçti. AK Parti içinde ayrık otu olarak görüldü. Kimi zaman AK Partili meclis üyeleri ile dahi karşı karşıya kaldı. AK Parti belediyeciliğini Ereğli'de hayata geçirmek için çalıştı.

Aynı Uysal 2019 seçimleri yaklaşırken ne yaptı? Beş buçuk sene sonra AK Parti'den ayrılıp Büyük Birlik Partisi'ne geçti. Demek ki AK Parti Belediyeciliği bu kadar oluyormuş!

CHP adayı Halil Posbıyık Anavatan belediye başkanıydı. Demokrat Parti'den milletvekili adayı olmak için istifa etti. Yerine Erol Çivici'yi veliaht bıraktı. Mecliste yapılan seçimi Murat Sesli kazandı. Posbıyık açıkta kaldığı süre içinde Baykal ile görüşerek CHP'ye geçti. Bir dönem belediye başkanlığı yaptı, 2014'te kaybetti. 2019 için yeniden aday gösterildi. "Ben şu veya bu partinin değil, Ereğli'nin adayıyım" demeye başladı. Muhtemelen CHP Genel Merkezi de Ereğli için "Posbıyık Belediyeciliği" tarzını yeterli görüyor olmalı.

Gülüç Belediye Başkanı Gökhan Demirtaş, 2014 yerel seçimleri için AK Parti'den istifa edip CHP'ye geçti. Demirtaş, da sosyal demokrat belediyeciliği Gülüç'e getiren isim olarak hayli övgü aldı. Aradan beş sene geçtikten sonra Demirtaş Bu sefer CHP'den istifa edip AK Parti'ye geçti. Demek sosyal demokrat belediyecilik bir yere kadar.

Ormanlı Belediye Başkanı Bayram Başol, 2014 yerel seçimleri öncesinde AK Parti'den istifa edip MHP'ye geçti. Seçimi kazandı, hemen ardından (2015 yılı sonlarında) MHP'den istifa ederek AK Parti'ye geçti. Bu kez AK Parti'den seçime gidiyor. AK Parti belediyeciliği yaptı görev süresinin büyük bölümünde...

İl Genel Meclisi üyesi Sadettin Arslan 2014'te CHP'den seçildi. İki sene geçmeden milletvekili Ünal Demirtaş'a bir yığın laf ederek AK Parti'ye geçti. Aynı Arslan, bugün ne yaptı? İstifa ettiği CHP'nin adayı ile karşıt kampta olmayı kendisine zül saydığını ifade ederek AK Parti'den istifa etti. CHP'ye geçme niyeti olmadığını açıkladı.

Çaycuma'nın Saltukova Belediye Başkanı Zerrin Güneş, CHP'den seçildikten sonra, bir süre sosyal demokrat belediyecilik denedikten sonra 2016 yılı sonlarında AK Belediyecilik denemeye karar verdi. Güneş yeni dönemde de AK Parti belediyeciliğini temsil edecek.

İlk anda akla gelen isimler... Dahası var mı var... Doğrusu belediye başkan adaylarımızın siyasal duruşlarının sağlamlığı karşısında şapka çıkarmamak mümkün değil!

***

Halk kararını verecek... Şimdiden söylemek gerek. Ne karar verirse versin, gökten zembille inen bir karar olmayacak. Şu an için Ereğli halkının ihtiyaç listesini en iyi karşılayabileceğine inandığı aday seçilecek. Seçim sonucu aynı zamanda koşulların sonucu yani.

Devam edelim... Parti aidiyeti olan adaylar dikensiz gül bahçesinde mi yol alıyor? Biraz düşününce öyle olmadığını anlıyorsunuz. Tüm adayları ele almak mümkün olmadığından, içinde yaşadığımız Ereğli'yi örnekleyelim:

AK Parti bu kez partili duruşundan tavizi olmayan bir adayla, önceki ilçe başkanlarından Erol Şahin'le seçime gidecek. Şahin'in ilçe başkanlığı döneminde belediye seçimlerini alamamasının birçok nedeni var ama iktidar partisi ilçe merkezindeki asıl yükselişini Şahin'den sonra gerçekleştirdi. İşin garibi, Şahin'den sonra AK Parti'nin bölgedeki tercihlerinin, kökleri itibarıyla gelenekçi olmayan adaylara yönelmiş olmasıdır. "AK Parti'nin kurucu iradesini temsil edenler"in dışarıda bulunduğu seçimlerde parti daha başarılı sonuçlar almış gibi bir sonuca ulaşıyor mantık.

MHP bu seçimde Ülkücü gelenekten gelen, önceki dönem ilçe başkanı Talat Şeker'i aday gösterdi. MHP'nin serüvenine bakıldığında, 2014 yılında aynı gelenekten gelen adayla belediye seçimlerinde o güne kadar alınan en iyi oylardan birini aldığı görülüyor. Yine aynı gelenekten bir adayla, o oy oranının yukarısı hedefleniyor olabilir. Şeker, iki büyük kitle partisinden sonra en fazla potansiyeli olan partinin adayı. Handikapı var mıdır? Parti teşkilatı ile bir önceki kongrede rakip iki grubu temsil ettiler. Parti içi birliktelik sağlamada zorluklar yaşandığına ilişkin algılara dikkat etmek gerek.

Velhasıl kelam, Siyasal durum sabit olsun olmasın hiçbir adayın yoluna kırmızı halı serili değil. Algısal veya olgusal problemlerle boğuşarak, didinerek, her milimetrede sekiz okka ter akıtarak hedefe ulaşmaya çalışacaklar. İlaveten şunu da belirtmekte yarar var.

Seçimin sonucu kimsenin cebinde değil. Kıran kırana bir seçim olacak. Neticede avantajlarını değerlendiren, sorunlarıyla baş eden aday hedefe ulaşacak.