TAM BİR EREĞLİ BEYEFENDİSİ...
17 Ocak 2019 08:51:26
Karadeniz Ereğlisi'nin son altmış iki yılının tanığı, yerel basının yetiştirdiği en önemli gazetecilerden olduğu kadar, yetiştirdiği gazetecilerle de bugünlere damgasını vurmuş isimlerden, Şirin Ereğli Gazetesi Kurucusu Bedri Erel'in fani alemini terk etmesinin yarattığı kederi tarif etmek mümkün değil.
Meslek yaşantımın ilk dönemlerini başka bir vilayette geçirdikten sonra 2008 yılının ekim ayında memleketim Ereğli'ye dönüşümden sonra bazı mesleki etkinliklerde tanıştık. Erel'in 21 Haziran 1957'de kurduğu ve halen yayına devam eden Şirin Ereğli gazetesi aynı zamanda ilçede çalıştığım üç gazeteyi de basan matbaayı da işlettiğinden, matbaada da birçok kez karşılaşmışızdır. Bu karşılaşmalar, bir süre sonra seksen beş yaşında, altmış yılı aşkın bir gazetecinin bölge tarihine ilişkin büyük zenginlikler taşıyabileceği düşüncesinin doğmasına yol açtı.
Nihayet 2018 yılında, Değişim Dergi için Bedri Erel'le karşılıklı oturup seksen beş yıllık bir ömrün, Türkiye'nin bu uzun zaman kesri boyunca geçirdiği büyük dönüşümün, Ereğli'nin bir kasabadan bir sanayi kentine alışının, en uzun süre kesintisiz yayın yapan basın kuruluşunun hikayesini konuştuk.
Bedri Erel, röportaj yapmak için Şirin Ereğli'nin ofisinde beni beklerken traş olmuş, takım elbisesini giymiş-genelde takım elbise giyerdi-gözlüğünü takmış, güler yüzle bekliyordu. Hani İstanbul Beyefendisi diye bir kavram vardır ya. Ereğli Beyefendisi diye bir kavram varsa, o röportaj için hazırlanmış olan Bedri Erel, o kavramın ete kemiğe bürünmüş halidir.
Bu röportajda birçok unutulmuş isim, birçok tarihsel kırılma noktasından gelip geçti. Röportaj esnasında, konuyu kendi hayatının kesitleri arasında o günlerin siyasal ve sosyal ortamına çeviren sorularımız üzerine "Daha önce de röportajlar verdim, fakat hiç bu kadar detaya indiğim olmamıştı" dedi. Telaffuzuna aşina olmadığımdan tekrar tekrar sorduğum sorulara sabırla yanıtlar verdi. Tek parti döneminde yaşadığı ilk gençliği, çok partili rejime geçiş, 60 ihtilali, Erdemir'in kuruluşu öncesi ve sonrasının Ereğlisi, muhtıra dönemi, Kıbrıs harekatı, 80 darbesi ve daha birçok tarihsel olayı konuştuk. Bir ülkenin, bir bölgenin tarihine paralel yaşanan bir ömür, bir ömre paralel gelişen bir ülke...
Kendisinden Bedri Erel diye bahsetmek ne kadar tuhaf geliyor şimdi. Hep Bedri amca demişizdir kendisine. O röportajda çok şey öğrendim kendisinden. Söyledikleri netti, bu netlik, yaşanmış büyük hayat tecrübesi ile daha da gerçek kılınıyordu:
"Bugün, gazeteler üzerinde eskisinden çok daha büyük baskı var. Bağımsız gazeteler ve havuz medyası var. Bu durum basın üzerinde çok kötü etki yapıyor. "
"Ereğli'de basının yozlaşmasının temelinde, Erdemir ve belediyeden ilan alacağım diye aynı kişinin farklı gazeteler kurması vardır."
"Gazete çıkarmanın belli kriterleri olmalı. Bir meslek odasına üye olmak için üyelerin o koşulları taşıyıp taşımadığı sorguluyor. Böyle bir şey gazetecilikte yok."
"Gazetecilerin yeri hapishane değildir. Yargılamalar tutuksuz olmalı, suçu varsa yatsın. Hem de alasını yatsın ama tutukla, üç ay sonra beş ay sonra mahkemesi yapılsın. Bu baskıdır bana göre."
Hani yukarıda "Ereğli Beyefendisi" dedik ya... Derginin yayınlanmasının ardından kendi röportajını beğendiğini söylemek için aradı. Konunun ele alınışından işlenişine dek tüm detaylarını da okuduğunu beğenmiş bir eleştirmen edasıyla yorumladı. Nihayet teşekkür ederek kapattı.
Bizim meslek ödülü de cezası da bol bir meslektir. Olmadık işlerden yargılanmışlığımız vardır. Gazetecilerin ödüllendirilmesi konusunda şüpheli bir tutuma sahip olsam da Meslek hayatım boyunca birtakım ödüller almak gereği iktiza etmiştir. Bedri Erel'inveya Bedri Amca'nın o bahsettiğim telefonu, tüm meslek yaşamımda kazanılmış tüm ödüllerden daha gerçek, daha önemli, daha anlamlıdır.
Son olarak 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde kürsüye çıkarak konuştu. O akşam kürsüye çıkanların konuşmalarının tamamında, kendi pozisyonu ile ilgili bazı taraflar olmasına rağmen, Erel hem meslek duayeni, hem bir Ereğli beyefendisi olarak, daha güzel bir dünya, daha güzel bir Ereğli, barış içinde bir meslek dayanışmasına vurgu yaptı. Ereğli Gazeteciler Derneği ve Zonguldak Gazeteciler Cemiyeti arasındaki gerilimin bir an önce son bulması çağrısında bulundu.
Bu barış çağrısı, yerel basında görev yapanlara uzun bir ömür, büyük meslek tecrübesi, temiz bir yüreğin mirası olarak akıllarda kalacak.
Bedri Amca, Bedri Amca... Bize öğretemediğin şeyleri anlayacak tecrübede olmayışımızı hoş göreceğini biliyoruz. Öğrettiğin şeyler için sana müteşekkiriz.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com