İktidar partisi Karadeniz Ereğli Belediye Başkanlığı seçimlerinde yarışa Yeminli Mali Müşavir Erol Şahin ile gireceğini açıkladı.

Son ana kadar mevcut Başkan Hüseyin Uysal'ın aday olacağı düşünülüyordu ama olmadı. Hatasıyla, sevabıyla Uysal'ın Ereğli'de açtığı dönem sona erdi. Az buz değil, beş yıllık süre içinde Uysal'ın en önemli başarısı nedir diye sorulsa, en azından ilçede belediye ekseninde yaşanan ve birçok sivil toplum kuruluşunu, sosyal grubu, iş çevrelerini içine alan bir gerilim anaforunu ortadan kaldırmayı başarmasıdır denilebilir. Yine de Uysal, arıtılmış su, doğalgaz, elektrik altyapısı, belediye binasının taşınması, ilçeye yeni bazı sosyal alanların kazandırılması gibi belli konularda sürecin tamamlanmasını sağlayan, birçok konuda kimileri başlayan, kimileri proje olarak kamuoyunda karşılık bulan projeleriyle hatıralarda yerini alacak.

Uysal'ın neden aday olmadığıyla ilgili olarak, 10 Ocak Gazeteciler Günü'nde yaptığı konuşmada "Algı" üzerine söylediği sözlerin üstünden geçilmesi gerek. Belediye Başkanı bu konuşmasında kuyumcuların mallarını bağırarak satmayışı üzerinden yaptığı değerlendirmede, örtülü olarak algı konusunun neticeyi etkilemeyeceği iddiasında bulunmuştu. Demek ki durum böyle değilmiş. En baştan beri algı üretmekte zorlanmasının bugünkü noktaya gelmesinde etkili olduğunu—algının Uysal'ın lehine çalışmasını önlemek için parti içinde canla başla argüman üretenlerin etkisini—teslim etmek gerek. Uysal kendisinin AK Partili olduğunu partisine bir türlü kabul ettiremedi başka bir deyişle.

Netice itibarıyla, sadece belediye başkanı olmak için AK Parti'ye geçen Uysal, beş yıllık belediye başkanlığı döneminin sonunda, partinin iç dinamiklerinin kendisini başka bir bedene nakledilmiş bir organ gibi reddetmesi sonucu yeniden aday olarak değerlendirilmedi.

Başka ne söylenebilir? Uysal aday olmadı diye salyalı dişler ağızlardan, kanlı tırnaklar pençelerden çıkmaya başladı. Haksızlık bu. Uysal siyaset bir yana dursun, hekimlik yaptığı dönemde ilçede belli bir saygınlığı olan, muteber kişilerdendi. Beş yıllık görev süresinin ardından en azından aynı muteber kişi olarak sine-i millette eski yerini hak etmelidir.

Tersi durum, bugün zafer alkışları arasında yükselişe geçenlerin de geleceği ve mukadder final anları açısından, gözün içine iğneyle yazılması gereken bir örnek olacaktır.

***

Erol Şahin, AK Parti'den resmen aday adayı olan ilk isim diye akılda kalmış. Erken kalkan çabuk yol alır misali, adaylık kendisine kaldı. (Bu noktada samimiyetle adaylığı için kendisini kutlamamız gerek. Hayırlı uğurlu olsun)

Şahin'i ilçe başkanlığından bu yana siyasetin çeperlerinde mücadele etmiş, partinin ilçe teşkilatının kuruluşunda görev almış, parti içinde bağları güçlü, eğitim alanında hayırsever olarak ilçeye katkı sağlamış, ilçede hayli önemli karşılığı olan biri olarak değerlendirmek herhalde yanlış olmaz.

Muhakkak kendisi de aday olmanın mutlaka seçilmek demek olmadığını biliyordur, kendisinin tecrübesinde bir siyasetçinin, bugün kendisini alkışlayanların daha seçim gelmeden taşlamaya başlayabileceğini biliyor olduğunu varsaymak gerek.

Uysal başkan iken Şahin aday oldu. Bu bir anlamda aday değişimi olarak kabul edilmeli. Aday değişimi, bir aydınlatma lambasını değiştirmeye benzemez. Yeni adayla lambanın daha parlak yanacağını söylemek peşin hüküm olur ama bu durum tersi için de geçerlidir. Kim bilir?

Yine de Şahin şu an itibarıyla belediye imkanlarını istediği şekilde değerlendirebilecek bir aday olarak değil, sıfırdan başlayan bir aday olarak yola çıkmak zorunda. Belki daha da çetin bir süreç. Zira belediyeye yönelik hoşnutsuzluk algısının bir bölümü partisine yönelmiş olabilir, bu algıyı da aşması gerekecek. Ayrıca, şu anda Şahin'in çevresinde büyük olasılıkla onun başkan olması halinde kendisine ne gibi bir yarar sağlayacağını düşünenlerden bir kalabalık da toplanmaya başlamış olabilir ama daha önce de belirtildiği gibi AK Parti adayının siyasi tecrübesi böyle kişileri tanıyacak olgunluktadır herhalde.

Şahin'in Bağlık Mahallesi'nde doğmuş olması onu yerli-yabancı saçmalığıyla, yerel önyargılarla, şovenizmiyle boğuşmaktan azade kılar mı şu an itibarıyla bilemiyoruz. Bu biraz da karşısında aday olacakların hangi jargonla seçime gideceğine bağlı. Fısıltı gazetesi derseniz, onun önüne geçebilecek tek şey adayın etrafında oluşan güç halesidir. Zaten işin bu boyutu sadece AK Parti adayı için değil, diğer adaylar için de iki tarafı keskin bir bıçak gibidir. Lehte de olabilir, aleyhte de.

Şu an için Şahin'in bilinen tek rakibi MHP'den Talat Şeker. CHP muhtemelen önümüzdeki birkaç gün içinde aday açıklayacak. Diğer partiler de onu izleyecek. Fakat Cumhur İttifakı diye adlandırılan ittifak içinde MHP'nin yerel seçimde AK Parti'ye destek vermesi zor gözüküyor. Bu alanda da Şahin'in düşünmesi gereken çok şey var. Bunlar ve birçok şey Şahin'in seçim başarısını etkileyecek.

Neticede bu bir seçim... Şahin'e adaylığı hayırlı olsun demek gerek. Neticeye gelince, Ereğli için en hayırlısı neyse o olsun demekten gayrısı doğru olmaz.