MADENCİ...
05 Aralik 2018 09:34:20
Zonguldak'ta "Madenci" demek, taşkömürü üretiminde çalışan işçi anlamına gelir.
Ülke genelinde bile Zonguldak Taşkömürü İşçisi öyle baskın bir figürdür ki, Madenci denildiğinde yine akla onlar gelir. Demir, Linyit, Bakır, Bor, Silis madenlerinde çalışan işçiler de madencidir ama taşkömürü üreticisi, ülke sanayisinin köklerinde etkin rolü nedeniyle hepsinin bir adım önündedir.
Türkiye Taşkömürü Kurumu dediğiniz de sembol bir kuruluştur bu yüzden. Ereğli Kömürleri İşletmesi'nin 1980'li yıların başında isminin değiştirilmesi sonucu bu ismi almıştır. Bugün bile EKİ denildiğinde kastedilen TTK'dır. Fakat TTK'nın Zonguldak'ta üstlendiği ilerici misyonu anlayabilmek için EKİ günlerini de iyi anlamak gerekir.
Eskiden Zonguldak köylerinde neredeyse her evde EKİ'de çalışan bir işçi vardı. EKİ maaşları haricinde hanehalklarının tek geliri bağ bahçede üretilen ama çoğunlukla aynı hanehalkının tüketimi dışında ekonomik değer ifade etmeyen mahsullerdi. Bugün Zonguldak köylerinde eğitim ortalaması Türkiye ortalamasının üzerindeyse, EKİ'de çalışan babaların özendiği daha üst düzey yöneticilerin ayrıcalıklarından kendi evlatlarının yararlanması arzusu yatar.
Bu sadece soyut bir şey değildir. O dönemde EKİ okullar açar, okullara erişimi olanaksız olan köylere servisler koyardı. Paso arabalarını bugün orta yaşı geçmiş kişiler hala hatırlarlar. Bu satırları yazan kişi de aynı sistemin içinde hasbelkader yer alarak örgün eğitimini tamamlayabilmiş kişilerdendir. Yolların asfaltını EKİ yapıyordu, servisi EKİ sağlıyordu, okulların ihtiyaçlarını EKİ karşılıyordu. Kimi zaman EKİ'den gelen mühendisler okullarda fen ve matematik derslerine giriyordu.
Dar anlamıyla düşünülürse, EKİ'nin Zonguldak'ta yarattığı dönüşüm, daha sonra kamu gücünün farklı veçheleri tarafından hala ikame edilebilmiş değildir.
***
Bu ayrıcalıkların şu koca dünyanın başka herhangi bir bölgesi için kabul edilemez bir bedeli de oldu. Tek bir kazada yüzlerce madencinin hayatının bir kalemde kaybedildiği, bu olayın çeşitli zamanlarda tekrarlandığı başka bir sektör var mıdır?
Mesela, 1978 yılında Kireçlik'te yaşanan grizu patlamasından akılda kalan bir imge... Zamanın delikanlısı askerden izne geldiğinde grizu patlaması yaşanıyor. Doğup büyüdüğümüz köyde yedi kişi aynı olayda hayatını kaybetmiş. Toplam on yedi kişi ölmüş maden ocağında. Bugünlerde orta yaşları geçmiş olan dönemin askerden izne gelmiş delikanlısı, "Mezar kazmaktan ellerimiz su topladı. Tüm gün kazdık" diyor. Böyle gerçeküstü bir an var mıdır başka yerde?
Daha genel bir bakış açısından gözlemleyince, Zonguldak'ın köylerinde her evden bir kişi madenlere kurban verilmemiştir belki ama herkesin madende yaşamını yitirmiş bir akrabası vardır. Zonguldaklı olmak aynı zamanda büyük acıların akraba kıldığı büyük bir ailenin ferdi olmaktır.
Tüm bunlara rağmen, madenlerin kapatılması gündeme geldiğinde Zonguldak genelinde alttan alta derin bir öfke gelişir. Zonguldaklı varlığı için ağır bir bedel ödediği kurumların varlığının sürmesini ister. Bunların kapatılmasını, ödediği ağır bedelin karşılığının elinden alınması sayar. Boşuna mıdır bunca kederi bağrına basmak?
***
Zonguldak'ta iki demir çelik fabrikası kuruldu zamanında. Hareketli bir ticaret hayatı uzun süre devam etti. Ülkenin beher nüfus başına en fazla vergisinin üretildiği yerlerinden biri oldu. Bunların hepsinin temelinde madenci vardır. Bugün üç ile bölünmüş eski Zonguldak, eski görkeminden eser kalmasa da hala ekonomik açıdan ayakta duruyorsa yine madencilerin emeğinin önde gelen aktör oluşundandır.
Yukarıda bir kesit anlatılan Kireçlik'te bugün kömür üretimi yapılmıyor. Bir zamanlar kasaba görünümünde olan bu üretim sahası bugün denize nazır fundalıklar ve ormanların arasındaki virane yapılarla hayalet bir köyü andırıyor. Kandilli'de üretim sahasının toplulaştırılması dolayısıyla bazı ocaklar kapatıldı. Tek bir ocak, tek bir işletme kaldı. Kandilli de eski görkemli günlerinden çok uzakta bugünlerde.
İddia ediyorum ki, Zonguldak'ta TTK'nın kapısına kilit vurulursa, Zonguldak'ın da önemli bir sanayi ve ticaret kenti olarak varlığı tehlikeye girecek. Bunu kafadan uydurulmuş bir iddia olarak algılamayın. Emeklilikler dolayısıyla işçi sayısı azalınca, Zonguldak'ın ağır bir gribin etkisiyle zafiyete kapılmış bir organizmaya dönüştüğünü görmedik mi?
Yanisi, TTK ve taşkömürü üretimine sahip çıkmak zorundayız. Evet, üniversite olsun, çelik üretimi olsun, turizm olsun. Başka sektörlerde yeni yatırımlar olsun.
Yine de hiç kimse bu yeni sektörlerin taşkömürü üretiminin alternatifi olduğu yanılgısına kapılmasın. Zonguldak demek her zaman Taşkömürü üretimi demektir. Bu olmadan diğer her türlü faaliyet eksik kalacaktır.
Dünya Madenciler Günü kutlu olsun.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com