AK Parti aday adayları düzenlenen bir toplantıyla kamuoyuna tanıtıldı. Her aday adayı kendine ayrılan üç dakikalık sürede kendisini, aday olma nedenlerini, yapmak istediklerini anlatmaya çalıştı.

Gerçi yirmi aday arka arkaya meramını anlatmaya kalkınca, söylenenlerin hepsi sıradanlaşıyor. İki aday adayının (Ercan Candan ve Muhammet Köse) tanıtım toplantısına katılmadığını bu noktada belirtmek gerek. Yani gerçek sayı yirmi değil, onsekiz. Yirmi aday adayının arasında mevcut belediye başkanı yok. Teşkilat mensubuyken, istifa ederek aday adayı olacaklar için süre 1 Aralık'ta sona ereceğinden sayının yirmide kalmama ihtimali de var.

Cumartesi günü yapılan toplantıdan bir gün sonra Zonguldak'ta aday adayları arasında temayül yoklaması yapıldı. Teşkilat üyeleri, delegeler, aday adayları için ikişer kişilik tercihler yaptı. Bu tercihlerin neticesi konusunda şu anda bir bilgi yok. Fakat çekişmeli geçtiğine şüphesiz.

Biliyorsunuz, temayül yoklaması, aday belirleme sürecinin sadece bir bölümü. Aday adaylarının potansiyelleri, teşkilat taassubunun etkilemediği parti kurullarında bir kez daha değerlendirilecek, nihayet bir eleme yapılacak ve genel başkanın onayına sunulacak. Genel başkan aday adaylarından birini önümüzdeki dönem için aday olarak belirleyecek.

***

Burada, bulunanlardan ziyade bulunmayanların pozisyonu daha çok tartışılacak gibi.

Bunların başında şüphesiz mevcut belediye başkanı Hüseyin Uysal geliyor. Uysal, daha önce teşkilatın ve dönemin milletvekilinin belirlediği şartlar ve kadro ile seçime gitti ve çetin bir seçimin ardından zor da olsa Belediye başkanlığı koltuğuna oturdu. Fakat daha önce de yazdığımız üzere, iktidar paylaşılabilen bir şey değildi. İktidara birlikte yürürsünüz ama koltuğa bir kişi oturur. Doğrunun da yanlışın da; zaferin de yenilginin de sorumluluğunu koltukta oturan taşıdığından, o iktidardan pay almaya çalışanlarla koltukta oturanın çatışması kaçınılmazdır. Karadeniz Ereğli'de de durum böyle oldu.

Dönemin milletvekiline Uysal'ın verdiği destek, partinin gelenekçi kesimi ile arasında büyük problemlere yol açtı. Gün oldu Uysal ve vekilin arası da açıldı. Dahası, teşkilatın ve vekilin belirlediği meclis üyesi tablosu ile Uysal'ın birlikteliği de hep sancılı oldu. Uysal aday adayı olarak açıklanacak olursa, aynı sorunları yaşamak istemeyecektir.

Basın toplantıları, etkinlikler filan gibi kamusal olaylarda bakıyorum da mevcut belediye meclisinden Uysal'a destek vermesi beklenecek pek kimse gözükmüyor. Herkes kendisi açısından daha muhtemel görünen aday adaylarının yanında yerlerini almaya çalışıyor. Veya belki kendisinin belediye meclisi üyesi olması sonucundan emin olmak için aday adaylarından birinin adaylığının daha muhtemel olması için algı üretmeye çalışıyor.

Buradan belki çıkarılabilecek sonuçlardan birisinin, Uysal'ın aday olması halinde meclis tablosunda radikal bir değişkliğe gitmesi olduğu söylenebilir. Artık çiçeği burnunda belediye başkanı değil. Kendi ayakları üstünde durmayı deneyen tecrübeli bir siyasetçi Uysal.

***

Basın toplantısının ardından pozisyonu konusunda tartışmalar yaşanan-yaşanması muhtemel olan bir diğer isim ise İlçe Başkanı Fatih Çakır.

Çakır daha önce milletvekili adaylığı için istifa etti ama aday olamadı. Daha sonra yeniden ilçe başkanlığı görevine getirildi ama mevcut tablo içinde istifa edip aday adayı olması halinde en güçlü isimlerden biri olacağı değerlendiriliyor. Yine de bugüne dek istifa edip aday adaylığı başvurusunda bulunacağına—ya da bulunmayacağına—ilişkin net bir beyanı yok.

Aday olursa, teşkilatta güçlü bir destek bulacak şüphesiz. Fakat Çakır'a karşı olan hayli etkin hizipler de var Ereğli AK Parti çevrelerinde. İnsan kulağını birazcık fazla kabarttığında, kavgada söylenmeyecek ithamların da nesnesine dönüşüyor ilçe başkanı. Temelsiz iddialar bizim ilgi alanımızda değil ama son aday tanıtım toplantısının Çakır'ın bir açıdan kendi şovunu yapması olarak değerlendirildiği iddiası, öyle kolayca savuşturulacak bir iddia değil. Belki sadece Çakır'ın aday olmaması durumunda bu iddialar boşa çıkabilir.

Tam temayülden bir gün önce aday adayları niye arka arkaya üçer dakikalık sıradanlaştırılmış, hepsini bir örnek gösteren bir etkinlikte toplansın deniyor. Böyle bir toplantıdan aday adayları mı prim yapar, yoksa ilçe başkanı mı, deniyor.

Öyle görünüyor ki Çakır aday olsun olmasın, tüm aday adaylarının bir gözü diğer aday adaylarındaysa, diğer gözü ilçe başkanının üstünde. Sırf bu olgu bile ilçe başkanını bir adım öne çıkarıyor.

Fakat iş neticede... Onun da ne olacağını bekleyip görmek gerek. Şunun şurasında 1 Aralık'a ne kaldı ki?