Büyük kavga… Çok sayıda ekip sevk edildi…
  Ağaçtan düştü…
  Feci kazada 2 kişi öldü!
  Başkan Ünlüer ve Yönetimi de katıldı
  İşçi servisine çarptı!
  Kontrolden çıkınca!.....
  FRENİ PATLAYINCA!.......
  Feci kaza…
  Refüje çıktı!....
  Talihsiz genç ölü bulundu
05 Aralık 2025 Cuma
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
CHP... CHP... CHP...

CHP... CHP... CHP...
10 Eylül 2018 10:05:30

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

Bu yazıyı yazdığım cumartesi günü ve sizin okuduğunuz pazartesi günü arasındaki Pazar günü, yani 9 Eylül günü, Cumhuriyet Halk Partisi'nin kuruluş yıldönümü.

CHP, Türkiye'nin en eski partisi. Cumhuriyetin kendisiyle yaşıt, kimi görüşlere göre Cumhuriyetin özütünü içeren bir parti... Cumhuriyetin kuruluşundan itibaren, 23 yılı tek parti dönemi olmak üzere 27 yıl boyunca ülkeyi yönetti. Daha sonra da çeşitli dönemlerde koalisyon hükümetlerinin küçük veya büyük ortağı olarak iktidar oldu ama tek başına hiç iktidara gelemedi.

Bugün, Türkiye'de iç meseleleri en fazla konuşulan parti hangisidir, on yıl önce hangisiydi, yirmi yıl önce hangisiydi derseniz, açık ara CHP hep başı çekmiştir.

Bunun nedeni nedir dersiniz?

***

Başlığı üç adet CHP olarak konulması sükse olsun diye değil. Gerçekten de üç CHP'den söz etmek mümkün.

Bunlardan birincisini, Cumhuriyeti kuran kadroların inşa ettiği, altı ok sembolüyle ifadesini bulan, kimi zaman farklı görüşlere saldırgan denilebilecek tavrı, tavizsiz, jakoben bir tutum olarak tarif edilebilecek bir anlayış oluşturuyor. Kimi zaman demek gerek, zira Türkiye'de aydınlanma geleneğinin inşasında önemli bir rol üstlenen, kul ve vatandaş arasındaki dönüşümü gerçekleştiren, kadınların sosyal ve siyasal hayatta yerini almasını sağlayan bu anlayışı büsbütün yok saymak çok büyük haksızlık olacaktır. Özellikle tek parti döneminin ikinci dönemi diyebileceğimiz milli şef dönemi uygulamaları çokça eleştirilir ama bu dönemde devletin ceberrut yüzü olarak görünen kamu temsilcileri, aynı zamanda daha aydınlık, daha mutlu, daha eşit ve özgür bir geleceği arzulayan idealist kişilerdi.

İkinci CHP'yi ise merhum Bülent Ecevit'in 'Ortanın Solu' tanımı, 'Bu düzen değişecek' sloganıyla çerçevelediği sosyal demokrat kimlik oluşturuyor. Temelde Cumhuriyet değerleri veya altı ok ile tarif edilen değerlere de sahip çıkmakla birlikte, bu kimlik, farklı inanç ve görüşlere hürmet eden, onları eşit algılamayı savunan, refahın toplumun daha alt ve geniş katmanlarına yayılmasını savunur. Bu kesimin zayıf karnını ise soğuk savaş travmalarının Türkiye'de yarattığı derin husumetler oluşturur. Toplumun büyük bölümü bu anlayışa karşı aşılması neredeyse olanaksız, katı bir önyargı duvarına sahiptir. Yine de çoğu siyasi analizci, CHP'nin asıl ufku açık kesiminin bu grup olduğu görüşündedir.

Üçüncü CHP ise son dönemin pragmatist anlayışlarıyla palazlanan bir kesimdir. Bu kesim, CHP'nin Ulusalcı veya Sosyal Demokrat kimlikleriyle iktidara gelmesinin mümkün olamadığını, sağ kesimlerden de oy almak için soldan merkeze doğru yanaşmasını savunur. Bugünkü CHP içinde özellikle liberal kanattan transfer olmuş çok sayıda bu görüşe sahip kişi vardır. Bunlara göre CHP bir siyasi partidir, siyasi partilerin amacı iktidara gelmektir, bunun için yapılabilecek her şey yapılmalı, belki devletçi veya sosyal demokrat görüşlerden taviz vermelidir.

***

CHP'de bugün itibarıyla sorulan veya sorulması gereken soru, hangi kimlikle devam edileceği şeklindedir. Bir siyasi parti, muhalefet ettiği partilerin görüşüne yanaşmak suretiyle iktidara yürümeye niyetlendiğinde, aynı siyasi parti kabul edilebilir mi? Mesela, AK Parti kadar muhafazakar bir çizgiye gelmiş olsa, CHP'nin iktidara gelmesinin, temel ilkeleri savunanlar açısından nasıl bir anlamı olurdu dersiniz? Muhtemelen hiç. Doksan beş yıllık ömrünün altmış sekiz yılını iktidara tek başına gelmeden geçirmek, ortalama CHP seçmeninin geleceğe bakışını nasıl etkiler dersiniz? Çok ama çok etkiler. Öyle ki bu partiye oy vermek isteyenlerin kararını değiştirmesine bile yol açabilecek olumsuz bir unsur bu.

CHP seçmeninin içinde kaldığı ikilem budur. CHP'de yıllardır tartışılması bir türlü bitmeyen meselenin kökü budur. Mesele sadece genel başkanların gelmesi gitmesi meselesine indirgenemeyecek kadar derin bir konudur.

Bugünlerde yine genel başkanlık ve seçim sonuçları üzerinden bir tartışma yürütülüyor. CHP yolun sonuna gelmiş olabilir mi diyenler var. Ne diyelim? Bir parti iktidarın görkemiyle taçlanan siyasi partiler tarihin çöplüğünde yerini alırken, hiç iktidar olmadan doksan beş yıl boyunca hayatta kalabiliyorsa, kemikleri kendisi hakkında kötü kehanetler yumurtlayanlardan daha sağlam demektir herhalde. Türkiye'de aydınlanma geleneği ve mirası sona ermeden, hangi CHP'nin genel başkan adayı göreve gelirse gelsin, altıokun temsil ettiği siyasi hareket de sona ermeyecektir.

Siyaset birçok disiplinin bir araya gelmesini gerektirir. Hadi nezaketi de bu disiplinlerden biri olarak kabul edelim ve oy verin vermeyin, Türkiye 'nin bugüne gelmesinde önemli roller üstlenen bu siyasi hareketin, CHP adı altında örgütlenmesinin doksan beşinci yıl dönümünü hep birlikte tebrik edelim ve siyasi hayatının başarılarla devam etmesini dileyelim.

Bu Yazı Toplam 6409 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • ZAM DİYE BİR ŞEY …
      07-09-2019 | 08 : 17 26
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • "TAŞ İŞTE..."
      22-12-2016 | 09 : 23 15
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • CHP... CHP... CHP...
      10-09-2018 | 10 : 05 30
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • YİNE CHP...
      16-11-2018 | 10 : 53 45
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      SAĞLIKTA OLUMSUZ İŞLER
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor

    » Henüz BU HAFTA Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      SAĞLIKTA KALİTE Mİ, ULAŞILABİLİRLİK Mİ
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Ortopedide Robotik Cerrahiler: Geleceğin Tıbbına Açılan Kapı
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com