Uçuruma yuvarlandı!....
  CHP'de son dakika gelişmesi...
  Otobüsten inerken düştü…
  Buzlu yolda düşerek ağır yaralanmıştı… Hayatını kaybetti…
  Kısıtlama kaldırıldı!
  Okullar tatil edildi
  Zonguldak yolu uzun araçlara kapatıldı...
  Yüzer vinç dereye sürüklendi, 5 kişi AFAD ekiplerince kurtarıldı
  Trafiğe çıkmaları yasaklandı…
  Facia ucuz atlatıldı!
25 Mayıs 2025 Pazar
Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
logo
  •  
    •  » GÜNCEL
    •  » KÜLTÜR
    •  » SİVİL TOPLUM
    •  » KULİS HABER
    •  » YEMEK
    •  » DİN VE MEZHEPLER
    •  » EREĞLİ TARİHİ
    •  » FOTO GALERİ
    •  » VİDEO GALERİ
    •  » YAZARLARIMIZ
    •  » RÖPORTAJ
    •  » SİNEMA
    •  » TEKNOLOJİ
    •  » DİYALOG
  • SİYASET
  • AKÇAKOCA
  • EKONOMİ
  • GÜNDEM
  • ASAYİŞ
  • YAŞAM
  • SAĞLIK
  • MEDYA
  • SPOR
  • EĞİTİM
CHP'NİN HANDİKAPI...

CHP'NİN HANDİKAPI...
06 Agustos 2018 08:08:45

Yazar : Hüseyin Aksakal

  • Whatsapp ta Paylaş

CHP'de değişim isteyenlerin olağanüstü kongre talebi, Genel Merkezin gerekli imzaların toplanamadığına ilişkin beyanları, buna karşılık muhaliflerin imzaların toplandığına ilişkin iddiaları bugünlerde çokça tartışılıyor.

Kongre tartışmalarına bir şeyin nedeni değil, sonucu olarak bakmak gerekir. CHP'nin bu tartışmalara geliş süreci, partide bir problem olduğunun başlı başına göstergesi kabul edilir.Burada esas soru şu: Acaba CHP'de değişim ihtiyacı var mıdır? Varsa bu CHP kimliğinin revize edilmesiyle mi ilgilidir, yoksa idari yapıda mı değişiklik gerekir? Cevap ne olursa olsun niye böyle olduğunun da izah edilmesi gerekir.

***

Biraz zihin jimnastiği—şimdilerde buna beyin fırtınası deniyor ama fırtınalı bir beyinden ziyade dingin bir akla ihtiyaç olduğunu ifade etmek gerek—yapmakta yarar var.

CHP bugün ve bugünden çok uzun zaman önceden beri anamuhalefet partisi olarak mecliste görev yapıyor. Tek parti dönemi ve 1970'ler ve 1990'lardaki kısa koalisyon tecrübelerini ve 2002 yılında son bulan meclis dışı kalmasını bir yana bırakırsanız, siyasi tarihinin önemli bir bölümünü anamuhalefet partisi olarak geçirdi.

Fakat siyasi partiler iktidara gelmelidir. İktidara gelme iddiası olmalıdır. Bugünkü konjonktürde, Türkiye'de sağ seçmenin oylarının hepsi bir şekilde bütünleşmiş dahi olsa sol seçmenden fazla olduğu ortada. CHP'nin sol seçmen dışında da hatırı sayılır bir oy alması gerekiyor iktidar olabilmek için. Soğuk savaş travmalarının henüz atlatılamadığı bir ülkede bu nasıl olacak?

Bunun birinci yolu, CHP'nin kendi ilke ve programlarını çok daha etkin bir şekilde anlatabilmesinden, bunları topluma değer olarak kabul ettirebilmesinden geçiyor. Bunun ne ölçüde mümkün olduğu parti içinde değişik gruplar tarafından tartışıldı, tartışılıyor. Sorun değerlerde midir, yoksa onların ifade ediliş biçiminde midir? Yoksa değerleri temsil eden kadrolarda mı bir sıkıntı var?

İkinci yol, CHP'nin ideolojik olarak ortanın solundan merkeze yönelmesidir. Bu durumda CHP'nin nispeten daha sağda bulunan seçmenlerden er geç oy almaya başlayacağı söylenebilir. Fakat burada da bir problem var. O zaman CHP denilen parti, ismi değişmese bile başka bir şeye dönüşecek. Sağda zaten siyasi parti boşluğu görünmüyor çünkü merkez sağ zaten uzun zamandır iktidarda. Kendini sağda konumladığı zaman CHP'ye sol seçmen nasıl oy verecek?

CHP'nin asıl handikapı budur ve şu anda devam eden olağanüstü kongre girişimleri ve genel merkez direnişinin bu çerçevede değerlendirilmesi gerekir.

***

Hadi CHP açısından soruyu biraz daha geliştirelim. Türkiye'nin CHP'nin temsil ettiği sol değerlere mi ihtiyacı var, yoksa bu siyasi hareketin kadrolarına mı? Belki kimileri bunu tavuk-yumurta problemi gibi görebilir ve bu ikisinin birbirinden ayrılamayacağını düşünebilir. Yine de birinci durumda CHP'nin ideolojik olarak stabil kalması ve kendi değerleriyle toplumu buluşturmanın yolunu araması gerekirken, ikinci durumda ideolojik olarak sapma riskini göze alarak, kendi kadrosunu ne olursa olsun iktidara getirme çabasına girmesi meşru kabul edilecek.

Konuya bu açıdan baktığınızda, Muharrem İnce ve Kemal Kılıçdaroğlu'nun her birinin çıkmazları bulunan, yukarıda izah edilen iki yaklaşımdan birini temsil ettiğini gözlemleyebilirsiniz. Mesele İnce ve Kılıçdaroğlu'nun kişisel hırslarını çok aşan bir çerçeveye sahip aynı zamanda. Bu ikilem şu anda zirve yapmış gibi görünüyor ama tek parti döneminden sonra altmış yılı aşkın süredir var olan, sağ partilerin bile zaman zaman yararlanma yoluna gittiği bir ikilem bu.

Bir not da düşmek gerekiyor bu noktada. CHP seçmeninin tutumu da net değil. CHP'lilerin önemli bir bölümü seçim dışı zamanlarda partinin oy oranı ne olursa olsun ideolojisinin korunmasını isterken, seçim zamanlarında partinin aldığı oyun ideolojiden daha önde geldiği gibi tutarsız bir bakış açısına sahiptir. Oysa bir yolun seçilmesi, en azından iki arada bir derede kalmasından iyidir. Ama iki yoldan hangisi öbüründen daha iyidir bunu söylemek siyasetin ve CHP'nin dışında kalmış biri açısından kolay da değil, doğru da değil.

***

Bir sorunu genelleme yoluyla teşhis etmek, başka sorunların olmadığı anlamına da gelmez. Bir kedide bit ve pirenin aynı anda bulunabildiği gibi, siyasal oluşumlarda da ideoloji, yönetim kadrosu ve taban üçlüsünün hepsinde de belli problemler olabilir.

Meseleyi biraz daha somutlaştırmak için yaklaşan yerel seçimleri örnek verelim. Farzımuhal, Karadeniz Ereğli'de belediye başkan seçimleri için CHP'den beş aday adayı çıksın. Aday gösterilmeyen aday adaylarının taraftarlarının parti çalışmalarında etkili bir şekilde yer almasını bekleyen pek yoktur herhalde. Her aday adayı—bu kavram aday adaylarının taraftarlarını da kapsıyor—kendisinin en büyük oyu alabilecek, en sadık partili olduğunu iddia ederken, aday gösterilmeyince bu durum değişiyor. İdeolojik yönü baskın bir parti için normal bir durum değil bu. Konunun sadece Ereğli'ye özel olmadığını da gözlemleyebilirsiniz. CHP bu sorunları her seçimde yaşıyor.

Sonuç ise her seçimde aynı...

Bu Yazı Toplam 525 Defa Okunmuştur

ETİKETLER : Yazdır

      Yorumlar
    Yorumlar, editörlerimiz tarafından onaylandıktan sonra yayınlanır. Kanunlara aykırı, konuyla ilgisi olmayan, küfür içeren yorumlar onaylanmamaktadır.
    Henüz bir yorum yapılmamış

     Diğer Yazıları


    • HAVADAN SUDAN…
      30-09-2019 | 07 : 59 53
    • KAMPÜS SORULARI
      30-03-2018 | 08 : 44 13
    • DÖNER ÜSTÜ HABER...
      19-07-2017 | 09 : 50 49
    • UNUTMADIK DİYORUZ AMA…
      17-08-2019 | 08 : 32 06
    • İYİ PARTİ, MHP, SAADET PARTİSİ
      19-07-2018 | 08 : 03 14
    • GUGUK KUŞU YUMURTASI...
      10-08-2016 | 08 : 43 05
    • ALAPLI’DA ALTIN ARAMAK…
      04-09-2019 | 10 : 22 27
    • EKSİK OLMASINLAR...
      08-03-2018 | 08 : 05 49
    • BİR... İKİ...ÜÇ... ERDEMİR!
      27-06-2016 | 09 : 01 26
    • BEN "HAYIR" DİYECEĞİM
      23-01-2017 | 08 : 36 09
    • EŞİT MESAFE PARADOKSU...
      07-03-2018 | 08 : 21 15
    • MAHALLENİN YAKIŞIKLISI MURAT BOZ...
      01-02-2017 | 08 : 40 25
    Tüm Yazıları

     Köşe Yazarlarımız


    • doğan  yıldıztan
      doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • UĞUR DEMİROĞLU
      UĞUR DEMİROĞLU
      HALKIN PARTİSİNDE YENİ YÖNETİM BELİRLENDİ…
    • Hasan Vehbi Ersoy
      Hasan Vehbi Ersoy
      DEİZM-TEİZM-ATEİZM-PANTEİZM’E BAKIŞ
    • Semih ÇOLAK
      Semih ÇOLAK
      SEÇMEN NE DEDİ?
    • Konuk Yazar
      Konuk Yazar
      Temiz enerji ve gelecek mücadelesi
    • Uğuralp CİVELEK
      Uğuralp CİVELEK
      “Bu bir suç duyurusudur”
    • Özkan Doğan
      Özkan Doğan
      YEREL RADYO VE REKLAM
    • Şenol AZMAN
      Şenol AZMAN
      “Aman doktor, yaman doktor. Derdime bir çare!” – 2-
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Op. Dr. Erol GÜNEN
      Doktor Google ve Riskleri: Bilgiye Erişim Kolay, Doğruya Ulaşmak Zor
    • Merve KIRAN
      Merve KIRAN
      KİLO KONTROLÜNDE KİLİT NOKTA: ARA ÖĞÜNLER
    • Özge CERRAH
      Özge CERRAH
      ÖĞRENECEK ÇOK ŞEY VAR...
    • İsmail DEMİREL
      İsmail DEMİREL
      MİLLETVEKİLİMİZ SAFFET BOZKURT’A AÇIK MEKTUP
    • Harun KARA
      Harun KARA
      ÖĞRETMENİM , HAKKINI NASIL ÖDERİM !
    • Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      Uzman Klinik Psikolog Erkan EZERÇE
      SEVGİ ASLA YETMEZ!
    • Dilek Şen Karakaya
      Dilek Şen Karakaya
      KAYIP-YAS SÜRECİ
    • Hamdi Güner
      Hamdi Güner
      DÜNYASI İÇİN DÜRÜST OLARAK ÇALIŞAN MÜSLÜMAN AHİRETİNİ DE MAMUR EDER
    • Hüseyin Aksakal
      Hüseyin Aksakal
      HAVADAN SUDAN…
    • Elif Yapıcı
      Elif Yapıcı
      ECHO İLE NARCİSSUS’ UN ACI VEREN HİKÂYESİ
    • Durul Mert M.A Ed.
      Durul Mert M.A Ed.
      İNSANLARIN EN BÜYÜK ARZUSU MUTLULUK AMA NASIL MUTLU OLABİLİRİZ?
    • Kudret Yavuz Eren
      Kudret Yavuz Eren
      Çocuğunuz her şeyi unutuyor mu?

     Çok Okunan Köşe Yazıları


    • BUGÜN
    • BU HAFTA
    • BU AY

    » Henüz BUGÜN Yazı Görünmüyor
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Doktor Google ve Riskleri: Bilgiye Erişim Kolay, Doğruya Ulaşmak Zor
    • doğan yıldıztan
      Bir Başka Avrupa!
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Hastalık Yoktur, Hasta Vardır!
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Sınıkçılardan Uzak Durun, Bilime Güvenin!
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Çocuğum Düz Taban mı? İçe mi Basıyor? Ne Zaman Endişelenmeli?
    • Op. Dr. Erol GÜNEN
      Doktor Google ve Riskleri: Bilgiye Erişim Kolay, Doğruya Ulaşmak Zor
    Değişim Medya  |  Haber |  Dergi  |  Radyo - 0 372 322 27 30
             

    © degisimmedya.com

     İletişim Bilgileri
     Künye
    İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın
    Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
    •   ASAYİŞ
    •   EĞİTİM
    •   GÜNCEL
    •   KÜLTÜR
    •   KULİS HABER
    •   SİNEMA
    •   TEKNOLOJİ
    •   TÜRKİYE
    •   DÜNYA
    •   FOTO GALERİ
    •   VİDEO GALERİ
    •   YAZARLARIMIZ
    •   GÜNÜN HABERLERİ
    •   Arşiv
    Tel : 0 372 322 27 30

    E-posta: info@degisimmedya.com