LİDER DEĞİŞTİRMEK NEDEN ZORDUR?
01 Agustos 2018 08:43:57
Siyasette lider değiştirmek neden zordur?
Bugünlerde bilen-bilmeden fikir sahibi olan herkes, seçim sonuçlarına veya siyasi tercihlerine göre kimi liderlerin değişmesini istiyor.
MHP'de parti içi muhalefet genel başkanı değiştiremeyince, İYİ Parti'yi kurdu. Seçimde beklendiğini bulamayan İYİ Parti'nin genel başkanı istifa etti, yönetimin ısrarıyla ikna edildi, kongrede yine aday olacak. Anlayacağınız İYİ Parti'de lider değişikliği yok.
CHP'de neredeyse her seçim sonrası cülus bahşişini yetersiz bulan yeniçerilerin tavrı içindeki parti içigenelde aday gösterilmeyen, seçilemeyen, taraftarı olduğu kişiyi siyasette ilerletemeyenlerden müteşekkilbir grup çıkar, genel başkanın kellesini ister. Bir türlü kelle omuzdan, genel başkan koltuktan ayrılmaz.
Bu problem iktidar adayı olup da neticeye ulaşamayan tüm partilerde görünür. Denir ki liderler koltuğa yapışmış, bırakmak bilmiyor, davanın önüne engel oluyor.
Öyle midir gerçekten?
***
Bizim siyasi sistemde lider denilen kişiler sadece bireysel varlıklarından ibaret olsa iş kolay olurdu. Partinin kelli felli büyüklerinden bir heyet gider, 'Yeter artık, dinlenme vaktin geldi' der, iş kısa sürede hale yola konurdu.
Fakat liderin çevresinde, onun varlığından iktidar sahibi olmuş bir grup vardır. Lider yoksa onlar da olmayacağından bunlar liderin devamı için ısrarcı olurlar, liderin değişmesi halinde davanın büyük zararlar göreceğini öne sürerler. Anlayacağınız lider denildiğinde sadece liderin şahsı değil, tüm kadrosu da akla gelir.
Delegelerin lidere oy verecek kişiler arasından belirlenmesini sağlayanlar da bu kadrodur. Bu nedenle kongreye gitmek bile liderin değişikliği için yeterli değildir. Türkiye siyasetinde liderin değişmesinin tek yolu, liderin bırakmasıdır. AK Parti örneğinde Recep Tayyip Erdoğan liderliği bırakmadığı sürece yerine birinin ikamesi mümkün değildir. CHP örneğinde Erdal İnönü bırakmasa Deniz Baykal'ın liderliğinin esamisi okunmazdı.
Nitekim kongre yoluyla Baykal'ın İnönü'yü yenmesi mümkün olamamıştı. Deniz Baykal bırakmasa Kemal Kılıçdaroğlu'nun liderliği diye bir şey olmazdı. Aynı şekilde Kemal Kılıçdaroğlu kendi bakımından tüm kadrosunu yüzüstü bırakmak anlamına gelecek bir feragatte bulunmadan kongre yoluyla bile olsa değişim zordur.
MHP'de lider değişikliği anlamında son olay, kurucu genel başkanın vefatıyla mümkün olmuştu. Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Parti gibi partilerde liderlik değişimlerinin çoğu liderlerin başka partilere geçmesiyle gerçekleşti. Yerlerine kimin geçeceğine de onları o göreve getiren kadrolar karar verdi.
Elbette bu yakın kadronun lider değiştirmeyi talep etmesi halinde lider değişebilir. Bunların yapacağı da yukarıda izah edildiği üzere lideri değişime zorlamakla mümkün olabilir. Lider ve bu kadro arasındaki bağ kopmadığı sürece genel başkanlar kolay kolay koltuklarını bırakamazlar.
***
Tüm partilerde sürecin benzer şekilde işlemesi, lider sultası diye tabir edilen olgunun Türk siyasetinin sistematik problemlerinden biri olduğunu gösteriyor aynı zamanda...
Demokratik siyasetimizin tavandan tabana doğru yapılanmasıdır bu problemin ana kaynağı. Eğer kendilerini kurumsal parti yapılarının bir üst seviyesinde temsil edecek olanları, tabandakiler belirleyebiliyor olsa, dönüşümlerin hepsi ağrısız sızısız, yan etki olmaksızın doğal bir mecrada gerçekleşebilirdi. Bugüne kadar böyle olması, bundan sonra da böyle olacağı anlamına gelmiyor. Başkanlık sistemi geldiğinde, yanında dar bölge iki turlu sistem, çarşaf liste yöntemi, başkan ve genel başkanın birbirinden ayrılmasını getirseydi, tabanın sesi parti politikalarının belirlenmesinde daha etkili olabilirdi ama olmadı.
Kimileri, şu ana kadar gelen değişimin bu yönde ilerleyecek bir değişim hareketinin öncüsü olduğunu, bunların da gerçekleşeceğini savunuyor. Bu görüşe göre, bunlar gerçekleştiğinde lider seçmene, seçmenin lidere olduğundan daha fazla bağımlı olacak. Veya olacakmış.
Gerek siyasi parti, gerek sivil toplum düzleminde örgütlenmesinin önündeki engellerin ve bu tür örgütlenmenin meşruiyetini kabullenemeyen sosyal-siyasal anlayışın da bu işlerde rolü var ama isterseniz oraya hiç girmeyelim.
Yine de sistem kendi kendini üretmekte zorlandığında, bugüne kadar değişmediği görülen birçok şeyin değişebildiğine dair çok sayıda örnek bulunabilir.
Thatcher değişti, Churcill değişti, İsmet İnönü değişti. Bunlar oluyor. Gün gelir, değişmez denilen liderler de değişirler.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com