SEÇİM SONUÇLARINI YORUMLAMAK...
26 Haziran 2018 08:10:43
24 Haziran seçimleri sona erdi... İki önceki yazıyla, sonucun mutlaka birçok açıdan şaşırtıcı olacağını ifade etmiştik, gerçekten de öyle oldu.
Mesela seçimin en önemli galibi olan Recep Tayyip Erdoğan... Partisinin milletvekili seçiminde aldığı oydan on puan fazla oy aldı. Bunda Cumhur ittifakının diğer ortağı MHP'nin oyunu muhafaza etmesinin etkisi olduğu görülüyor. MHP seçmeninin kendi partisine oy vereceği, fakat cumhurbaşkanı seçiminde Erdoğan'a oy vermeyeceğini düşünenleri şaşırtan bir sonuç olmalı bu...
MHP seçmeni, partilerinin yok oluşu anlamına gelebilecek bir oy gerilemesine müsaade etmedi. Türk siyasetinin ana kanalı olan bu partinin, muhafazakar milliyetçi bir rota çizen AK Parti ile merkez sağın partisi olma iddiasıyla ortaya çıkan İYİ parti arasında dağılacağını öngörenler de buna hayli şaşırmış olsa gerek.
MHP'den ayrılan İyi Parti'nin durumu mesela... Yüzde onun biraz üstünde bir oy almayı başardı bu parti. İyi Parti'nin MHP'den oy böleceğini düşünenler de hayli şaşırmış olmalı. İyi Parti'nin merkez sağda adres bulamayıp CHP'ye oy veren seçmeni geri aldığı anlaşılıyor. Ayrıca, sandığa gitmeyen merkez sağ seçmen de tercihini büyük oranda İyi parti yönünde kullandı. AK Parti'nin milletvekili oylarında yaşadığı gerileme de bu partideki merkez sağ unsurların İYİ parti'de odaklandığını gösteriyor büyük olasılıkla.
İyi Parti bu sonuçla merkez sağın yeni zemini olmaya aday olduğunu gösterdi. Yine de henüz zeminin ne kadar sağlam olduğunu bilemiyoruz. Bunu belki gelecek sene bahar aylarında yapılacak mahalli idareler genel seçimlerinde göreceğiz. Yerel seçimlerde performansını arttırmayı başarırsa, merkez sağın yeniden Türk siyaseti içinde önemli bir aktör olması mümkün.
CHP'nin durumu da şaşırtıcı. Kılıçdaroğlu liderliğindeki anamuhalefet yerini korudu. Yine de Kılıçdaroğlu liderliğinde girilen seçimlerin en başarılı kampanyası yürütüldüğü görüşü boşa çıktı. CHP Kılıçdaroğlu döneminde aldığı en düşük oy oranlarından birini aldı. Şaşırtıcı bir sonuç. Partinin cumhurbaşkanı adayı Muharrem İnce partisinden sekiz puan fazla oy aldı ki bu da şaşırtıcı. Yine CHP'nin milletvekili seçiminde oylarının gerilemesine rağmen, mecliste edindiği sandalye sayısını arttırması da şaşırtıcı sonuçlar arasında yer alıyor.
Mecliste İktidar bloğu (Seçimde buna cumhur ittifakı diyorduk) ve muhalefet bloğu arasındaki oy dağılımı da yeniden şekillendi. Genel olarak bakıldığında, İYİ parti grup kurmak için yeterli miktarda sayıya ulaştı. Seçimin belirleyici partilerinden olduğu öne sürülen Saadet Partisi'nin muhafazakar seçmenin teveccühüne beklediği ölçüde mazhar olamaması da şaşırtıcı sonuçlar arasında yer alıyor.
Saadet Partisi'nin durumu konusunda bir not düşmekte yarar var. Parti ittifakla bile hiçbir bölgeden milletvekili çıkarmayı başaramadı. Fakat malum CHP Saadet Partisi'nden beş isme kontenjandan yer verdi. Seçim sonuçları açıklandığında şöyle bir baktım. Bu vekillerden ikisi (Yazıyı yazdıktan sonra sayının 3 olduğu uyarısı aldıml) meclise girmeyi başardı. Anlayacağınız, bu vekiller mecliste Saadet Partisi'ni temsil edebilir. Edebilir çünkü, parti yönetimi bu vekillerin bir süre CHP'de kalması kararı da verebilir. Aynı durum Cumhur ittifakı içinde, AK Parti listelerinden seçime giren BBP için de geçerli. BBP'nin kendi kurumsal kimliğiyle mi, yoksa AK Parti'nin parçası olarak mı mecliste kalmayı tercih edeceği konusunda bir değerlendirme yapmak için henüz erken.
Son verilere göre, AK Parti 293, CHP 146, HDP 67, MHP 50, İYİ Parti 44 milletvekili çıkarıyor. Bu rakamlar AK Parti'nin mecliste tek başına çoğunluk olamayacağını gösteriyor. Doğal olarak Cumhur ittifakının diğer üyesi MHP ile bir tür koalisyon kurulacaktır. Öyleyken bile Cumhur ittifakının anayasa değişikliği yapabilecek bir sayıya ulaşamayacağı görülüyor. Yeni anayasal düzenlemeler için muhalefetteki partilerden (CHP, HDP, İYİ PARTİ) birinin desteğine ihtiyaç duyacak. Bu sağlanamazsa, Cumhur ittifakının oyları böyle değişiklik girişimlerini referanduma götürebiliyor.
Seçim sonuçları, geçen sene referandumda kabul ettiğimiz, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine, daha doğrusu başkanlık sistemine geçişi de sağladı. Artık başbakan diye bir yöneticimiz yok. Hükümet doğruca cumhurbaşkanına bağlı olacak. Bakanlıkların sayısı düşecek, başkan yardımcıları ihdas edilecek. Hükümet üyeleri tamamen meclis dışından oluşacak. Seçilmiş kişilerin hükümette yer alması sadece meclis görevlerinden ayrılmaları halinde mümkün olacak. Kuvvetler ayrılığı konusunun nasıl bir biçim alacağı büyük oranda hükümetin tasarrufunda olacağı da söylenebilir.
Zonguldak'ta alınan sonuçlar, yerel sonuçların mahalli idareler seçimine olası etkileri, ittifakların devamı veya dağılmasının siyasetin ana eksenini nasıl değiştirebileceği gibi konular üzerinde de düşünmekte yarar var. Fakat bunların hepsini tek yazıda değerlendirmek mümkün görünmüyor. Sırası geldikçe bunları da değerlendireceğiz muhakkak.
ETİKETLER : Yazdır
Diğer Yazıları
© degisimmedya.com
İletişim Bilgileri Künye İstek, Şikayetleriniz İçin Tıklayın Tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz. Tel : 0 372 322 27 30
E-posta: info@degisimmedya.com